Susturma cezası

Hüseyin ŞİMŞEK

İktidarın görsel ve işitsel yayınları kontrol altına alma aracı olarak faaliyet gösteren Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), muhalif televizyon kanallarından TELE1’e, TİP İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil’in ifadelerini gerekçe göstererek üç günlük yayın durdurma cezası verdi.

Kurulun AKP ve MHP kontenjanından seçilen üyeleri, Kadıgil’in kullandığı ifadelerin Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddesine aykırılık taşıdığını öne sürdü. Toplantıda oyçokluğu ile Kadıgil’in ifadelerinin, kanunda yer alan, “Yayın hizmetleri, ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz” hükmüne aykırılık taşıdığına karar verildi. Yayıncı kuruluş TELE1’e üç gün yayın durdurma ve idari para cezası verildi. TELE1’in bu karardan sonra bir yıl içinde aynı ihlali tekrarlaması durumunda RTÜK, yayıncı kuruluşun lisansını iptal edebilecek.

TELE1’de Enver Aysever’in sunduğu “Ayrıntılar” programına katılan TİP’li Kadıgil, “Diyanet bu haliyle bir dini kurum falan değil, bir siyasal İslamcı gereçtir ve kapatılmalıdır” sözlerini sarf etmişti. Karara milletvekillerinden ve basın meslek örgütlerinden ciddi tepkiler geldi. Yapılan açıklamalarda iktidarın tüm muhalif sesleri susturmak istediği vurgulandı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından, “Saray talimatıyla RTÜK, bir kez daha basın özgürlüğüne, çok sesliliğe darbe vurdu. Gerçeklerden korkan bu karanlık zihniyete son vereceğiz” paylaşımını yaptı.

TÜM TÜRKİYE’Yİ KARATMAK İSTİYORLAR

Karara tepki gösteren Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ şu ifadeleri kullandı: “AKP rejimi, Emevi ideolojisini din diye bu topluma dayatan Diyanet’i dokunulamaz ve eleştirilemez bir kuruma çevirerek yeni düzenin merkezine oturmak istiyor. TELE1’deki bir programda bir milletvekilinin Diyanet’e yönelik eleştirilerine 3 gün kapatma cezası verdi. Asıl amaç aynı maddeden bir ceza daha vererek, Tele1’in lisansını iptal ettirmek.

RTÜK, Türkiye seçime giderken toplum adına kamusal bir denetim yaptığı bahanesiyle medya kuruluşlarını susturmak ve rahatlıkla hile yapacağı, seçim sonuçlarıyla oynayacağı bir ortam oluşturmak istiyor. Tele1’in seçilme sebebi de, bu kanalın AKP rejimine, faşizan ve totaliter rejime karşı en etkili yayın siyasetini yürütmesi. Türkiye’nin direniş hattında duran bir kuruluş, önce bu hattı kırmak istiyorlar. Arkasından diğerleri de gelecek. Ancak biz bu susturmaya karşı mücadeleyi sürdüreceğiz.”

“Türkiye’yi karartmak ve halka diz çöktürmek istiyorlar” diyen Yanardağ “O nedenle bütün toplumu, bütün demokratik kuruluşları, örgütleri, kişileri ve gazetecileri dayanışmaya ve Türkiye’yi susturmaya çalışan bu girişime karşı mücadeleye çağırıyorum” ifadelerini kullandı.

NE YAPARLARSA YAPSINLAR SUSTURAMAZLAR

Kararın ifade ve basın özgürlüğüne darbe niteliğinde olduğunu kaydeden RTÜK Üyeleri İlhan Taşcı ve Okan Konuralp, BirGün’e konuştu.

Taşcı, “Cezanın gerekçesi, Diyanet’in belli bir siyasal İslamcı bakışı temsil etmesi gerekçesiyle eleştirilmesidir. Bu nedenden dolayı bir televizyon kanalının ekranlarının karartılması demek, Türkiye’yi karanlığa boğmak demektir” ifadelerini kullandı.

Konuralp ise sansür yasasının hayata geçmesinin hemen ardından böyle bir karar verildiğine işaret ederek, şu değerlendirmeleri yaptı: “Cezanın asıl gerekçesi, yaklaşan seçimler öncesinde tarafsız, bağımsız gazetecilikte ısrar eden yayıncı kuruluşları susturmaktır. Kimsenin şüphesi olmasın, ne yaparlarsa yapsınlar, tarafsız ve bağımsız habercilikte ısrar eden yayıncı kuruluşları ve toplumu susturamayacaklar.”