Bizim izleyiciye ne verdiğimizi bilemem ama tiyatronun bize verdiklerini yadsıyamayız sanırım turnelerde… Oyun oynamak için gittiğinizde, tiyatro, o bölgeyi öğrenmeniz için aracı olur size…

Yoksul kesimin bir çok haktan yararlanması, parasız sağlık hizmeti, eğitim, kültür-sanat, ailelere sosyal destek verilmesi gibi özünde eşitlikçi paylaşımcı pek çok izlenceyi yaşama geçirmesi, uygulamaya koyması… siyasal erkten beklenilir yaklaşımlar… Ne ki günümüzde anca kimi yerel yönetimlerde görülebiliyor bunlar yalnızca karınca kararınca…

Balıkesir’e gidiyoruz… Baçev’in (Balıkesir Çağdaş Eğitim Vakfı) örgütlenmesinde sahneleyeceğiz Savaştan Barıştan’ı… Yolumuz üstü Susurluk. Haluk(Çetin) “beş dakika uğrayalım başkana” diyor. Daha önce bir dinletiyle bulunmuş orada… “Peki…”  Başkanın odasına doğru ilerliyoruz. “Bakalım bir merhaba diyebilecek miyiz?” diye geçiriyorum içimden; alışmışız ya “toplantısı var”, “şu an uygun değil” gibi terslenmelere; bir şey isteyeceksin diye yüzüne bile bakmadan kaçan kibar(!) beylere… “Başkanı görmek istiyoruz” deyince, görevli bayan “niye soruyorsunuz ki sanki, kapısı açık” dercesine, “buyurun girin” diye gösteriyor yolu. İçeride iki kişi… Biri iyice giyimli; diğeri yakası açık bir gömlek giymiş, öyle takım makım yok üzerinde ama biraz uzamış kirli sakalı var… İşte ben öteki sanırken başkan bu, dış görünüşe pek önem vermeyen Tahsin Bozoğlu. Kısa bir hoş beşten sonra “   1 Mayıs’ta ne yapıyorsunuz?” diye soruyor. “O gün uygunsanız, gelin burada oynayın oyunu” diyor. Nasıl oynamayız, en anlamlı günde… Hemen özel kalemini çağırıyor, gençten bir arkadaş Cengiz, gerekli işlemleri tez elden kotarıyor. “Tahsin başkan,” diyorum, “cep telefonunuzu rica etsem…”  “Kullanmam,”diyor, ”her şey Cengiz’de… Sonra ben kredi kartı da kullanmam, belediyenin aracını da kullanmam…” Masanın üzerindeki makamındaki telefonu gösterip, “fatura 25.00.-TL’yi geçince üstünü ben öderim…”  Devletin makamına ayırdığı bütçeyi kendisi için değil, tümünü gereksinim duyulan sosyal işlere ayırıyormuş. Bir sürü yere belediyenin gelir-gider tablosunu asmış; ne nereye harcanmış, nerden ne gelmiş bilgileniyor vatandaş…  Dostu denli düşmanı da var kuşkusuz… Bir kundaklanma olayı  yaşamış. Onu da yanıtlıyor: “Koruma falan da kullanmam…”

Kullanmam da kullanmam: Susurluklu Tahsin Bozoğlu başkan…

1 Mayıs’ta oradayız erkenden… Yürüyüş, toplantı, ardından parkta halka açık yiyecekli içecekli müzikli coşkulu bir kutlama. Sonra bizi gezdiriyor başkan, yapılanları edilenleri nedenleri-niçinleriyle açıklamalı anlatıyor…

1989-1994 arası yaptığı belediye başkanlığını bir süre bırakmış. Son üç yıldır yeniden başkan. Şimdi bağımsız… Mart 2012’de CHP’den ayrılmış. Basına verdiği bir demeçte: “Geri dönmem söz konusu olamaz. 56 milyon lira borçla, tam bir enkaz durumunda aldığım Susurluk’a getirdiğim hizmetler ortadadır... CHP’nin, Susurluk’ta 1994 seçiminde 243, 2004’te 550 olan oy sayısını, 2009 yılındaki yerel seçimde adaylığı ile 7 bine yükselttiğine dikkati çeken Bozoğlu; CHP, 2009 yılında ülke genelindeki oylarını yüzde 5 arttırırken, Susurluk’taki oy artışı ise yüzde 100 oldu…” 

Gelip düğümleniyoruz gene CHP’de… Yerel yönetimlerde ne-neler yapıyor CHP?.. Değineceğim bildiklerimle, yaşadıklarımla…