Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, bilindiği gibi Su Politikaları Uzmanı'dır.

DSİ Eski Daire Başkan yardımcılığı da yapan Yıldız, Türkiye’nin su konusunda yetiştirdiği dünya çapında birisidir.

Hoş, bundan böyle su politikamızı Katarlılarla birlikte belirleyeceğiz.

Acaba bundan sonra çöl ikliminde yetişenler Dursun Yıldız gibi gerçek su uzmanlarına söz hakkı verecekler mi?

Belli değil!

***

Yıldız derneği, hazırladığı; “HİDROLOJİK KURAKLIK ve HİDROENERJİ ÜRETİMİNDE DÜŞÜŞ” adlı raporu gönderdi.

Bu rapor iktidarın da muhalefetin de alıp kullanması gereken çok önemli bilgiler ve çözüm yolları öneriyor.

Raporu okuyunca; içinde bulunduğumuz yeni yılda da ülkenin kuraklıkla karşı karşıya olduğu anlaşılıyor!

Müthiş bir su sıkıntısı bizi bekliyor. Yaşam tehlike altında!

***

Kuraklık sorununu Covid19 salgınıyla birlikte düşününce, durumun çok vahim bir noktaya ulaşacağı görülüyor!

Rapor, “2020 yılındaki elde edilen yağış verileri, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri dışındaki tüm bölgelerde, normallerine göre azalma olduğunu ortaya koymaktadır. Yağışlar bir önceki yıla göre kıyaslandığında ise, tüm bölgelerde azalma gerçekleşmiştir” diye başlıyor.

“…Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de kuraklık bu su yılı başından itibaren iyice kendini hissetirmeye başlamıştır. Ülkemizde su kaynakları rejiminde yarı kurak iklim bölgesinde olmamızın etkisi ile oluşan hidrolojik değişkenlik nedeniyle depolamalı tesislerin önemi büyüktür. Diğer bir deyişle, mevsimsel değişkenliğin yüksekliği sebebiyle, sularımızı doğru projelerle depolamak ve su yönetimimizi daha verimli hale getirmek zorundayız.

Ayrıca, artan iklim değişikliği etkileri ve olağandışı atmosfer olayları karar vericilerin ve su yöneticilerinin daha hızlı karar almasını ve uygulamaya koymasını da zorunlu kılmaktadır” diye devem ediyor…

***

“…Yeni su yılı başlangıcından bugüne kadar geçen sürede (Kasım, Aralık 2020) yağışların mevsim normallerinin yüzde 50 altında seyretmesi, 2021 için endişelerin artmasına neden olmuştur.

Meteorolojik kuraklığın şiddetiyle hidrolojik kuraklığın da peyderpey oluşmasıyla, barajlardaki doluluk oranlarını düşmüştür!

İklim bilimciler ve kuraklık alanında çalışmalar yapan meteoroloji uzmanları, 2021 yılının Ocak, Şubat, Mart aylarında yağışların ortalamanın üzerinde olma ihtimalini düşük görmektedir…

Yağışların kısa süreli ve şiddetli olması, ayrıca kar değil sadece yağmur şeklinde düşmesi durumunda barajlarda su ve enerji yönetimini rahatlatacak bir doluluk oranına ulaşılması uzak bir olasılık olarak görünmektedir” diyerek su konusunda, bu yılın geçen yıldan daha vahim bir noktaya gelebileceğinin uyarısını yapmaktadır…

***

Rapor bir konuya dikkat çekerek, "…Olası yağışların Türkiye’de yaşamakta olduğumuz bu kurak dönemin etkisini giderebilecek ya da kuraklığı tümüyle sonlandırabilecek bir düzeyde olmayacağını da vurguluyor.”

Bu durumun sebebi olarak, Türkiye’nin doğu ve kuzeydoğu bölgeleri ile Karadeniz ve Hazar havzalarında kuvvetlenebilecek olan yüksek basınç koşullarının, orta Anadolu ve Akdeniz setleri nedeniyle, klimatolojik olarak Türkiye’de beklenen bereketli ve yeterli yağış oluşumunu engelleme olasılığıdır!” yorumunu yapıyor…

***

Ülkemizde DSİ tarafından işletilen 1330 Su Akım Gözlem İstasyonu mevcut...

Ayrıca var olan 11 adet hidrometri istasyonundan elde edilen bilgilere göre Ceyhan havzası hariç, su havzalarının tümünde yıllık ortalama değerlerinden yüzde 20 / yüzde 70 arasında düşüş olduğu saptanmış!

Rapor; “Enerji barajlarımızın doluluk oranını yüzde 34 olarak vermiş, 374 depolama alanındaki ortalama doluluğu ise yüzde 33,5 olarak belirtilmiş...”

Yani dehşet verici günler bizi bekliyor!

***

Bu sonuç enerji üretimine de doğrudan etki yapmış durumda.

Aralık ayı verileri HES’lerin enerji üretimindeki payının daha da düşebileceği ihtimalini ortaya çıkartmakta...

2020 yılının son aylarında HES’lerin aylık toplam üretimdeki payı, bir önceki yılın aynı dönemine nazaran yüzde 22,5 azalmış!

Kısaca hem susuz hem de karanlıkta kalma tehlikesiyle burun burunayız!

***

Su yaşamın ta kendisidir! Su tasarrufu şarttır!

Peki siyasetin gündemi ne? Koltukta kalabilmek için yalanlara devam!..