Süt üreticisinin kara günleri
Fotoğraf: Depo Photos

Fevzi Efe SEKİTMEZ

Ulusal Süt Konseyi, çiğ süt tavsiye fiyatının 1 Ekim itibarıyla üreticinin eline litre başına net 7,50 TL geçecek şekilde belirlenmesine karar verdi, çiğ fiyatında değişime gitmedi.

Öte yandan yağlı ve yağsız süt tozu ihracatına yılsonuna kadar kısıtlama kararı alındı. Yaşanan gelişmelerin ardından artan maliyetler çiftçiyi zor duruma soktu. Üreticiler ise çareyi üretimi durdurup, hayvanları satmakta buldu.

İzmir Ödemiş’te çiftçilik yapan Ahmet Yılmaz, “Enflasyonla birlikte hükümet süt üreticilerinin kaderiyle oynuyor. Hükümet çiftçiyi hiçbir zaman düzgün desteklemedi. Biz doğrudan halkın alabileceği ve üretebileceği şekilde bir altyapı oluşmasını istiyoruz. Bizim ürettiğimiz sütün satış fiyatıyla üretim maliyeti kafa kafaya gidiyor hatta çoğu zaman zararına satmak zorunda kalıyoruz. Bir litre süt üretiminin bedeli 7,5-8 TL olurken satışı yine aynı fiyattan yapıyoruz. Hatta bazı çiftçilerin üretim maliyetleri direkt satış fiyatının üstünde kalıyor. Üretici artık bitti” diye konuştu.

AK SÜTÜN KARA GÜNÜ

Tire Süt Kooperatifi eski Başkanı Mahmut Eskiyörük de, “Ak sütün kara günü… Süt fiyatlarının bugünkü koşullarda 10 TL olması gerekirken 7,5 TL de bırakılması bir politikadır. Düşük süt fiyatı ile yerli üretim bitirilmek isteniyor. Bu köylümüzün tasfiye edilerek tarım ve hayvancılığı sadece dev şirketlerin yapması planıdır. Kapitalist sistem gereği izlenen yol, tıpkı terziler yerine konfeksiyonların oluşması, tıpkı bakkalların yerine süpermarketlerin oluşması gibi bu da bir yöntemdir. Köylümüzün yok edilerek, tarım ve hayvancılığın yakın gelecekte önce yerli şirketlerin, daha sonra da çok uluslu şirketlerin eline geçme olasılığı beni korkutuyor. Türkiye Anadolu’nun yapısına uygun olmayan kapitalist anlayıştan vazgeçmeli, yolumuz kooperatifleşme olmalıdır. Köylümüz yakınmak yerine, aklını başına toplayıp oyunlara kanmamalı ve birliktelik ile kendilerine sahip çıkmalıdır” dedi.

CHP Manisa Milletvekilli Ahmet Vehbi ise şunları dile getirdi: “Süt üretiminde fiyatı belirleyen en önemli unsur süt ve yemin karşılıklı fiyatlarıdır. Kısaca bir litre süt parasıyla alınabilecek yem miktarı. Sürdürülebilir bir hayvancılık için bu miktarın 1,5 parite olması beklenir. Şu anda bu miktar 1,1 parite dolayında. Yem satıcıları satışların yüzde 30 düştüğünden bahsediyorlar. Manisa bölgesinde hizmet veren bir süt üreticileri birliği günlük 12 ton süt toplarken, 8 tona düşmüş. Başka illerde süt birlikleri süt toplama işini bırakmış. 10 baş ve altı sayıda inekle süt hayvancılığı yapan küçük aile işletmeleri üretimden çekiliyor. Daha önce de belirttiğim gibi hayvancılık kısır bir döngü içerisinde. Üretici para kazanamadığı için süt hayvanları kesime gidiyor. Hayvan sayısı ve süt üretimi azalıyor bu sefer de fiyatlar yükseliyor, marketlerdeki süt ürünlerine zam geliyor. Fiyatlar artınca vatandaşın süt ve süt ürünleri tüketimi azalıyor, talep azalınca üreticinin ürettiği sütün fiyatı düşüyor. Hem üreticinin para kazanacağı hem de vatandaşın süt ürünlerini ucuza tüketeceği bir sistem kurmak gerekiyor.”