Suudi Arabistan kafeste. Petrol kârını dolar üzerinden realize ediyor. Bu petro-dolarlar ABD Hazinesi için hayati önem taşıyor, çünkü ABD içinde enflasyona karşı tampon görevi görüyor

Suudi Arabistan’ın petrol sorunları

VIJAY PRASHAD / @vijayprashad

Son iki yıl içinde Suudi Arabistan’ın fazla üretimi, petrol fiyatlarını aşağı çekti. Bu ticari bir karar mıydı? Suudiler bu fazla üretimden ekonomik fayda mı gördüler? Hayır. Suudi Arabistan şimdi borçlar ve halka yapmak zorunda olduğu ödemelerle karşı karşıya. Halka yapılan ödemelerdeki düşüşe ilişkin tartışma, zenginlerden vergi talebi ihtimali ve Suudi petrol şirketlerinin bazı bölümlerinin satışa çıkması Suudi hazinesinin zayıflığına dair göstergeler. Suudi rezervleri şu anda 600 milyar doların altına düşmüş durumda. Basitçe, Suudilerin fazla üretiminin ekonomiyle çok az, politikayla da çok ilgisi var. Suudi Arabistan petrol fiyatlarının düşmesinden nasıl bir politik kazanç sağlıyor? Baskı, Suudilerin düşmanı olan ve yaptırımlar rejiminden çıkmaya hazır olan İran tarafından hissediliyor. Fakat İran petrol baskısından kendi çıkışını yaratmış durumda. Çin ve Hindistan, yaptırımlara rağmen İran’dan petrol almayı sürdürdü. Ve her iki ülke de Batılı bankacılık sisteminin dışında, inovatif ödeme şekilleri buldu.

Düşük petrol fiyatları genel olarak Batı’nın düşmanlarını vuruyor - Rusya ve Venezuela gibi. Solcu hükümeti kıta üzerindeki amacına ulaşmak için petrol gelirlerine bel bağladığından, Venezuela üzerine oynamak önemli. Rusya, Çin’e petrol satışını artırarak kendini koruyabildi; ancak yine de hazine, petrol gelirlerinin düşüşünden ve Ukrayna’yla yaşanan çatışmanın neden olduğu yaptırımlardan etkilendi.

Katar, Rusya, suudi Arabistan ve Venezuela arasında, üretim seviyesinin sabitlenmesine yönelik anlaşma, taraflar arası ateşkes sağladı. Petrol fiyatları düşmeyecek, hatta aksine yükselmeye başlayacaktı. Fakat OPEC bu yaz Viyana’da yapacağı toplantıda aynı fikirde olmazsa, varılan bu anlaşmanın hiçbir anlamı kalmayacak. Göstergeler, Suudi Arabistan’ın anlaşmaya katılması durumunda diğerlerinin ona eşlik edeceğini ortaya koyuyor. İran anlaşmaya zaten yanaşmamıştı, çünkü bugünün yaptırımlarca belirlenen petrol düzeyini korumaktansa, piyasadaki payını artırmayı istiyor. Fakat Tahran’dan yükselen sesler, İran’ın anlaşmayı tıkamayacağı yönünde. Bu aynı zamanda İran ve Suudi Arabistan’ın kısmi yakınlaşmasının da bir işareti.

Suudi Arabistan kafeste. Petrol kârını dolar üzerinden realize ediyor. Bu petro-dolarlar ABD Hazinesi için hayati önem taşıyor, çünkü ABD içinde enflasyona karşı tampon görevi görüyor. Böylece, Suudi Arabistan, odaklandığı pazarlara (Çin gibi) yeni ödeme anlaşmaları yapmakta zorlanacak. Çin enerji ithalatı gibi büyük faturaları kendi para birimi üzerinden belirlemek istiyor. Geçen yaz, Rusya, Çin’in dolar yerine yuan üzerinden ödeme yapmasını kabul etti. Çin’in ikinci büyük petrol kaynağı olan Angola, Çin yuanını yurt içi işlemlerde ikinci para birimi olarak kullanmayı kabul etti. Suudiler ise bunu Çin’in istediği ölçüde sağlamayacak; çünkü ABD Suudilerin dolarda kalması konusunda ısrarcı.

Eğer Çin, petrol konusunda gittikçe daha çok Rusya’ya bel bağlamaya başlarsa ve bu iki Avrasya ülkesi para birimi protokollerini dolardan farklı bir birime dönüştürürse, bu Suudi Arabistanı riskli bir duruma sokacak. Göstergeler, Suudiler’in odak pazarlarından biri olan Hindistan’ın da Asya ağına katılacağını söylüyor. Bu Riyad için üzücü olacak. Hindistan yaptırımlar dönemi süresince, İran’dan petrol almaya devam etti. Ve ödemelerini dolar yerine kendi para birimi rupi üzerinden yaptı.

Tek umut ışığı, Suudi Arabistan’ın agresif bir şekilde Çin’deki petrol rafinerilerinden fayda sağlamaya çalışması. Bu Çin pazarına giriş garantisi verecek. Şayet Çin sert bir şekilde dolar yerine kendi para birimi üzerinden ödeme yapmak konusunda diretirse, bu rafine kapasitesi Çin pazarı için yeterli olacak mı? Suudiler petrol ticaretini petro-dolardan petro-yuana çevirerek ABD hazinesini hayal kırıklığına uğratabilecek mi?

Büyük jeopolitik değişiklikler yakında gerçekleşecek. Bütün gözler, Suriye’de gerilimin azalması anlamına gelecek ateşkesin üzerinde. Yemen’le ilgili pek fazla konuşma yok. Savaş oyununun altında başka bir gerçeklik yatıyor- Doha ve Viyana’daki sessiz toplantılar, petrol üreticilerini derinden etkileyen kargaşayı dindirmek için yapıldı. Suudiler, ABD’nin tek kutuplu gücünün eski mimarisi ile yavaşça beliren çok kutuplu dünyanın sütunları arasında hapsolmuş durumda. Yemen’de ve Suriye’de yapılan yanlış hesaplamalar da petrol savaşı da Krallığın kıta içinde yaşanmakta olan değişimleri görmek konusundaki yetersizliğinden kaynaklanıyor. Ateşkesler eski çamların bardak olduğunun fark edilmesini sağlıyor.

Çeviri: Ömür Şahin Keyif