İran ABD yaptırımlarıyla etkisizleştirilirken Suudi-Rus ittifakı dünya petrol piyasasını birlikte yönetmeye başladı

Suudi Arabistan, Rusya petrol işbirliği Tahran’a beklenmedik darbe oldu: İran’a müttefik tokadı

İran ile Rusya’nın petrol piyasasında karşı karşıya gelmeleri, özellikle Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’da sıkı müttefik olan bu iki ülkenin aralarında hiç de sorun olmayacağı anlamına gelmiyordu elbette. Donald Trump’ın İran’la yapılan nükleer konulu anlaşmayı iptalinden sonra ardından başlattığı yaptırımların yarattığı ortamda yani İran’ın petrol piyasasındaki etkisinini yaptırımlar eliyle kırıldığı bir anda Rusya’nın Suudi Arabistan ile petrol piyasasındaki “tuhaf” işleri ortaya çıkmış oldu.

Bu nedenle İran’ın Rusya’yı, Suudi Arabistan’la birlikte olup İran’ın pazardaki payını paylaşmaya çalışmakla suçlaması haklı bir suçlama. İran’ın bu konudaki resmi tepkisi İran’ın Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Temsilcisi Hüseyin Kazımpur Erdebili tarafından dile getirildiğine göre, ortada iki ülkenin ilişkilerini bozmaya çalışan üçüncü bir ülke faktörü yok demekki. Krizin varlığı doğru.

Tam bu konu gündemde konuşulmaya başlamışken İran’ın iddialarını doğrulayan bir gelişme oldu. Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak ile Suudi Arabistan Enerji Bakanı Halid el Falih Moskova’da bir araya gelip, dünya petrol pazarlarının mevcut durumunu ve iki ülke arasındaki enerji ilişkilerini ele aldılar. Toplantıda küresel ekonomideki gelişmelerin yanı sıra petrole olan arz ve taleplerdeki risklerde tartışılmış. İki ülke yetkilisine göre piyasalardaki belirsizlikten kaynaklanan bir durum var, dolayısıyla Suudi Arabistan ile Rusya “pazarda yaşanan gelişmelere hızlı ve en uygun şekilde cevap vermek ve ortaklarıyla yakın işbirliği içinde olmak için” anlaştılar.

Bu çok açıktır ki, ABD kaynaklı yaptırımlarla boğuşmak zorunda kalacak olan İran’ı bir de petrol piyasasında yalnızlaştırmaya yönelik, onu bir hayli dışlayan bir tutum. Yani müttefiklik petrol ya da enerji söz konusu olduğunda her zaman sürdürülebiliecek bir pozisyon değil.

suudi-arabistan-rusya-petrol-isbirligi-tahran-a-beklenmedik-darbe-oldu-iran-a-muttefik-tokadi-511380-1.

İran sadece var olduğunu iddia ettiği Rusya-Suudi işbirliğinden değil kimi OPEC üyesi ülkelerin ABD ile işbirliğinden de zarar görüyor uzun süredir. Bu ülkelerin başında (yine) Suudi Arabistan ile Katar var. Suudi Arabistan OPEC’in belirlediği oranın üzerinde üretim yapıyor. Bu doğru bir tutum değil tabii ki.

5 Kasım’da ne olacak?
Olacak olan şu; ABD’nin ikinci yatırım paketi devreye girecek. Böylelikle İran Ulusal Petrol Şirketi, İran Petrol Ticaret Şirketi ve Ulusal Tanker Şirketi'ne uluslararası kısıtlamalar getirilecek. Sadece bu değil tabii, ekonomisi büyük ölçüde petrole dayalı İran'ın petrol ve ürünlerinin satışına yaptırımlar da uygulanacak. Daha yaptırımlar hayata geçmeden bile İran’ın petrol dışsatımı Nisan ayından bu yana yüzde 28 azalmış durumda.

Şimdi yaptırımlarla beraber İran’ın dışsatımının tamamen durması nedeniyle Avrupa’da yaşanacak petrol açığını Rusya karşılayacak. Başka bir deyimle, Rusya, Avrupalı petrol şirketlerinin İran'dan dışalımı durdurmasıyla AB ülkelerine petrol satışını artırma fırsatını yakalamış olacak.

Bunun bir de Asya ayağı var elbette. Yine İran’a uygulanan dışsatım yasağı yüzünden Asya’daki petrol açığını da Suudi Arabistan karşılayacak.

Bu, İran etkisizleştirilirken Suud-Rus ittifakının petrol piyasasını yönetmesi demek. Rusya ve Suudi Arabistan Mayıs ayından bu yana bu konuda işbirliğine başladılar bile. OPEC’de ABD’nin istekleri doğrultusunda her istediğini yaptıran Suudi Arabistan, şimdi yanına Rusya’yı da almış görünüyor.

Rusya ilk olarak OPEC’e üye ülkelerin petrol üretimlerinin Temmuz ayından itibaren günde 1,5 milyon varil seviyesine çıkarılmasını önerdi. Bunun yankısı nasıl olur görecveğiz elbette.

1973'te Yom Kippur savaşında İsrail'i destekleyen ülkelere yönelik arz kısıtlamalarına yol açan petrol şokunu tetikleyen OPEC, bir zamanlar dünya petrol arzının yüzde 40'ını kontrol eden, piyasayı yöneten bir kurumdu. OPEC üyesi olmayan ülkeler, Rusya ve ABD yüzünden OPEC şu anda dünya ham petrolünün üçte birini üretiyor. Küresel pazardaki payları artmaya devam ediyor

2016'da varil başına 27 dolar seviyesine kadar düştükten sonra petrol fiyatlarının yeniden canlanmasına yönelik bir teklif sonucu, OPEC ve müttefikleri, 2017 yılının başından itibaren 1,8 milyon varillik petrol üretimini kesmeye yönelik bir anlaşmaya vardılar. Anlaşma, piyasayı yeniden dengeledi.

Ancak Venezuela, Libya ve Angola'daki beklenmedik gelişmeler son aylarda kesintileri yaklaşık 2,8 milyon varile çıkardı. ABD yaptırımları yüzünden İran’ın da petrol üretimi üçte bir oranında azalacak, bu yeni bir petrol krizine yol açabilecek bir görüntü. Suudi Arabistan, Nisan ayında vanaları açmak için çok erken olduğunu açıklamıştı ancak sonradan ABD’nin “isteği” doğrultusunda bu konuda U dönüşü yaptı.

2016'dan itibaren mevcut olan bir OPEC anlaşması var, buna göre İran günde 4 milyon varil üretim yapabilecekti. Şimdi Trump’ın İran’la yapılan nükleer anlaşmayı bozmasının bu anlaşmanın da iptalini gündeme getirebileceği iddiaları dolaşıyor ortalıkta.

***

Rusya’nın artan üretimi

Trump’ın İran’a yaptırım kararı aldığında Suudi Arabistan, aynı gün yaptırımlar sonucu oluşacak herhangi bir arz açığını karşılamaya hazır olduğunu belirten bir bildiri yayınladı. Riyad'a, yaptırımlardan bir gün önce Washington tarafından brifing de verildi.

Suudi kaynakları, krallığın petrol üretiminin OPEC toplantısından önce, Haziran ayından önce yani, kotanın önemli ölçüde üzerinde yükselmeye başladığını söyledi. Haziran ayında kotasını aşıp üretimi artıran tek petrol üreticisi ülke Rusya oldu.

Suudi Arabistan ve Rusya'nın petrol üretimlerini en üst düzeylere çıkarsalar bile İran'ın petrol ihracatını tamamen durdurmanın mümkün olmayacağını kaydediyor İran yetkilileri ki doğruluk payı var.

Şimdi, İran’dan doğan boşluğu, ABD karşısındaki pozisyonları dikkate alındığında “siyasi karşıt” gibi görünen Suudi Arabistan ile Rusya’nın doldurması tuhaf gelebilir.

Ama biliniyor ki dünyayı siyaset değil, ticaret yönetiyor. Yani “müttefiklik” de bir yere kadar.

***

Bağdat’tan Türkiye sınırına asker

suudi-arabistan-rusya-petrol-isbirligi-tahran-a-beklenmedik-darbe-oldu-iran-a-muttefik-tokadi-511381-1.

Irak Ulusal Güvenlik Meclisi, Başbakan Haydar el İbadi başkanlığında toplandı. Toplantıda güvenlikle ilgili önemli kararlar alındı. Irak Başbakanlık Basın Ofisi’nden yapılan açıklamada, görüşmede güvenlik ve istikrar ile toprak ve hava sahası gibi ülkenin egemenliğine yönelik ihlallerin belgelenmesi konularının görüşüldüğü belirtildi. Federal polisin başlıca görev ve sorumluluklarının görüşüldüğü toplantıda, Basra’daki gösteriler de değerlendirildi.

Ulusal Güvenlik Meclisi’nin aldığı kararlardan en önemlileri, Türkiye sınırına ek muhafız takviyesi yapılması ve Türkiye’nin sınır ihlallerinin BM nezdinde belgelemek. Alınan kararlar şöyle “Federal polis tekrar örgütlenecek, Türkiye’nin Irak hava sahasına yönelik ihlalleri Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde belgelenecek, Türkiye-Irak sınırının güvenliğinin sağlanması ve ihlallerin önüne geçilmesi amacıyla sınır boyunca asker yerleştirilecek, Macaristan ile ‘karşılıklı güvenlik anlayış bildirisi’nin görüşülmesi ve onaylanması için İçişleri Bakanlığı’na yetki verilecek.”