Suudi Arabistan'da üç yıldır tutuklu bulunan kadın hakları savunucuları Luceyn el Hezlul ve Nevf Abdulaziz uluslararası tepkller sonucu nihayet serbest bırakıldı. Ancak ülkede onlarca kadın aktivist yıllardır haksız suçlamalarla cezaevinde tutuluyor.

Suudi kadın hakları aktivistleri yıllardır cezaevinde: Bir an önce özgürlük

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Suudi Arabistan ülkenin önde gelen kadın hakları savunucularından Luceyn el Hezlul'u üç yıl sonra serbest bıraktı. Uluslararası insan hakları kuruluşlarınca uzun süredir tahliyesi talep edilen bir diğer aktivist Nevf Abdulaziz de önceki gün haksız tutukluluğu sona erdirilen isim oldu. Halbuki Suudi hapishanelerinde onlarca kadın aktivist alıkonuluyor.

Tek başına seyahat etmek, otomobil kullanmak gibi akıldışı yasaklara karşı belirli kazanımlar elde eden kadınların bir kısmı kısa süre sonra "terörizme destek", "darbe girişimi" gibi delilsiz suçlamalarla cezaevlerine atıldı. Feminizmi savunan blog yazıları nedeniyle hedef olan İman el Nefcan, yerel seçimlere katılmak için adaylık mücadelesi veren Samar Badawi, “Neden reşit olmayan bir erkek çocuk yetişkin bir kadının koruyucusu olsun?" diye soran Nesime el Seda, benzer suçlamalarla halen cezaevinde tutulan kadın hakları aktivistlerinden yalnızca birkaçı...

Riyad Üniversitesi'nde dilbilimi alanında öğretim üyesi olan Iman el Nefcan, Luceyn El Hezlul'la beraber ülkede kadınlara araç kullanma yasağının olduğu dönem bu kuralı deldiği için 2018'in mayıs ayında tutuklandı. Suudi Arabistan'daki feminizm mücadelesine ilişkin blog yazılarıyla tanınan Nefcan, 2012 yılında Guardian'a yazdığı bir makalede, "Cinsiyet farklılıklarının Suudi Arabistan'da olduğu gibi dünyanın hiçbir yerinde bu kadar güçlü bir şekilde hissedildiğine inanmıyorum" sözleriyle dikkat çekti. Suudi makamlarınca Nefcan'a yönelik halen kesinleşmiş bir hapis cezası olmamasına rağmen cezaevinde tutulması tepki çekiyor.

ŞİDDET GÖRDÜ

Samar Badawi de 30 Temmuz 2018'den bu yana cezaevinde. Aynı zamanda tutuklu blog yazarı Raif Badawi'nin kardeşi olan Samar Badawi, 2011 yılında yapılan yerel seçimlerde aday olmak için açtığı davayla kadınların seçilme hakkı için mücadele yürüttü. Ülkedeki insan hakları örgütü Al-Qst'in açıklamasına göre, Cidde'deki yüksek güvenlikli Dhahban Merkez Cezaevi'nde tutulan Badawi "ağır ve acımasız işkencelere, cinsel şiddete" maruz kaldı. En son geçen yıl kasım ayında mahkemeye çıkan Badawi'nin "darbeye teşvik" suçlamasıyla yargılanması sürüyor.

NEDEN BİR ERKEK SORUMLU OLSUN?

Blog yazısında "Neden reşit olmayan bir erkek çocuk yetişkin bir kadının koruyucusu olsun? Bir kadının kararlarından ve hayatından sorumlu olduğu bir yaş neden yok? Neden hayatından sorumlu bir erkek olsun?" sorularını sorduğu için hedef alınan bir isim Nesime el Seda. 31 Temmuz 2018'de bir operasyonla gözaltına alınıp tutuklandığından bu yana yalnızca iki kez mahkemeye çıktı, aylarca ailesini ve avukatını görmesine izin verilmedi. Maya el Zahrani ise birlikte kadın hakları mücadelesi yürüttüğü Nevf Abdulaziz'in tutuklanmasına karşı kampanya yaptığı için cezaevinde.

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH), "Bu cezalar, şüphesiz, Suudi Arabistan'ın veliaht prensi Muhammed bin Selman talimatlarıyla veriliyor. Kadınların araç kullanma hakkı da dahil olmak üzere cinsiyet eşitliği için mücadele yürüten isimler eylemleriyle cezalandırılmaya çalışılıyor" açıklaması yaparak tüm kadın hakları aktivistlerinin serbest bırakılmasını talep etti.

***

Eşitlik talebi suç değildir

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Suudi Arabistan'da kadınlara yönelik tutuklama zorbalığına tepki gösterdi. Açıklamada, "Seyahat kısıtlamalarının sona ermesi de dahil olmak üzere büyük kadın hakları reformlarına rağmen, Suudi kadınların evlenmek, hapishaneden çıkmak veya belirli bir sağlık hizmeti almak için bir erkek velinin onayını alması gerekiyor. Buna evlilik, aile, boşanma ve velayetle birlikte tamamı erkekten yana yasalar da dahil. Cinsiyet eşitliği istemek suç olamaz" ifadelerine yer verdi.