İstanbul’da su zammının ardından ulaşıma da yüzde 40’lık zam geldi. Her gün okula ve işe gitmek için toplutaşımayı kullanan milyonların en büyük gider kalemi olan ulaşım harcamaları hane bütçesini sarsacak boyuta ulaştı. Kira, ulaşım, faturalar ve temel gıda ürünlerinden geriye kalan bütçenin yetersizliği dar gelirlilerin hayatlarında nefes alacak alan bırakmıyor. Ulaşım ve yeme-içme masrafları dışarı çıkmayı lükse dönüştürdü.

Suya, ulaşıma, ekmeğe, her gün yeni zam: Hayatımız eksi bakiyede

Hazırlayan: Havva GÜMÜŞKAYA

İstanbul’da her gün okula, işe gitmek için toplutaşıma araçlarını kullanan milyonların en büyük gider kalemlerinden biri olan ulaşıma yüzde 40 zam geldi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren zamlı tarifenin ardından üçüncü kez zam gündemiyle toplandı.

Toplu taşıma esnafının fahiş şekilde artan akaryakıt fiyatları nedeniyle talep ettiği zam 23 Mart, 4 Nisan tarihli oturumlarda çoğunluktaki hükümet temsilcilerinin oyları ile reddedilmişti. Dün gerçekleştirilen üçüncü oturumda ise önerilen yüzde 40’lık zam, oybirliğiyle kabul edildi. Böylece tam bilet 5,48 liradan 7,67 liraya, tam abonman 430 liradan 602 liraya, öğrenci abonmanı 78 liradan 109 liraya, sarı taksi açılış ücreti 7 liradan 9,8 liraya, sarı taksi kısa mesafe ücreti ise 20 liradan 28 liraya yükseldi.

Servis zammı bugünden, diğer zamlar ise 9 Nisan’dan itibaren geçerli olacak. İstanbul’da önceki gün suyu da zam geldi. En son geçtiğimiz aralık ayında yüzde 17,80 oranında yapılan zammın ardından artan maliyetler nedeniyle şubatta ilk olağanüstü genel kurul toplanmış ancak zam teklifi reddedilmişti. Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle artan işletme giderlerini gerekçe gösteren İSKİ, ikinci kez toplanan olağanüstü genel kurula yeni zam talebini sundu. İstanbul’un yüzde 86’sının kullandığı 0-15 metreküp birinci kademe konutlarda suyun birim fiyat 8,33, 16 metreküp ve üzeri ikinci kademe konutta ise birim fiyatı 12,51 TL oldu. Ücretsiz “İnsani Su Kullanım Hakkı” ile birinci kademe konut birim fiyatı faturaya 7.22 TL olarak yansıyacak.

***

suya-ulasima-ekmege-her-gun-yeni-zam-hayatimiz-eksi-bakiyede-1000235-1.

4 kişilik bir aile portresi

Kriz esnafın, ailelerin, gençlerin, kadınların ve hatta çocukların dahi gündemine çok sarsıcı bir şekilde düşmüş durumda. Mahallede, okulda, evde ve neredeyse her yerde en sıcak gündem olan ekonomik kriz gündelik hayatı geçim derdiyle boğuyor. Dışarı çıkmanın maliyetinin giderek artması hafta sonlarını dahi eve sıkıştırıyor, kriz dar gelirlilerin hayatlarında nefes alacak alan bırakmıyor.

Hanelerde kira, faturalar ve temel gıda ürünlerinden geriye kalan bütçenin kısıtlılığı, ulaşım ve dışarıda yeme-içme masrafları dışarı çıkmayı adeta lükse dönüştürdü.

Kriz, eve ve mahalleye kapanan, iş ile ev arasında geçen bir hayata mahkûm ediyor.

Son gelen su, doğalgaz ve ulaşım zamlarıyla birlikte hayat şartlarının daha da zorlaştığı megakentte 2 kişinin asgari ücretle çalıştığı 4 kişilik bir ailenin yaşam maliyetini hesapladık. Hesaplamaya başlamadan önce bir aile profili oluşturduk. Buna göre anne ve babanın asgari ücretli çalıştığı hanenin aylık toplam geliri 8 bin 500 lira. İstanbul’da kira fiyatlarının görece daha uygun olduğu ilçelerden Bağcılar’da oturan ailenin ilkokula giden çocuğu servisle 2 kilometre mesafede bulunan okuluna gidiyor. Ortaokula giden çocuğu ise otobüs ile okula gidiyor. Anne ve baba ise işe gitmek için her gün toplutaşıma araçlarını kullanıyor. Bu ailenin sadece ulaşım harcamaları son zamlarla birlikte 2 bin 421 liraya çıkacak. Başka bir ifadeyle aylık hane gelirlerinin yüzde 28’ini ulaşım masrafları oluşturacak.

Ailenin 2+1 evine 2 bin 500 lira kira ödediği düşünüldüğünde elektrik, su, doğalgaz, internet ve diğer konut harcamalarının toplamı ise ortalama 3 bin 500 lirayı buluyor. Bu hesaplamaya göre aylık hane gelirin yüzde 41’i konut harcamalarına gidiyor.

Bu ailenin sadece ulaşım ve konut harcamalarının toplamı ise 5 bin 921 liraya kadar çıkıyor.

2 kişinin asgari ücretle çalıştığı 4 kişilik bir ailenin ulaşım ve konut gibi zorunlu harcamaların dışında temel gereksinimleri için kullanabileceği geliri ise sadece 2 bin 579 lira.

Türk-İş’in açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre 15-19 yaş arasındaki bir çocuğun sağlıklı beslenebilmesi için 1474 lira, 4-6 yaş arasındaki çocuğun sağlıklı beslenmesi için de aylık 782 lira tutarında gıda harcaması yapılması gerekiyor. Bu da çocuklar için aylık yapılan gıda harcamasının toplamının 2 bin 256 lira olması demek oluyor.

2 asgari ücretli çalışanın bulunduğu ailede ulaşım, konut ve çocukların gıda harcamaları dışında yalnızca 323 lirası kalıyor. Ancak bir yetişkin kadın ve yetişkin bir erkeğin sağlıklı beslenmek için aylık 2 bin 670 lira tutarında gıda harcaması yapması gerekiyor.

8 bin 500 liralık hane geliri temel harcamalara dahi yetmezken bu hesaplama ile aile bütçesi 2 bin 347 lira ekside.

***

Ekonomik krizin haneye yansıması

İstanbul Planlama Ajansı’nın mart ayında yaptığı araştırmaya göre ekonomik kriz hanelere düştüğünde hanedeki herkese eşit dağılmadı ve herkesin hayatında aynı şekilde görünmedi. Araştırmaya katılan ev kadınlarının yüzde 84’ü son 6 ay içerisinde kendisi için harcama yapmadığını belirtti. İstanbul’da geçim ve dayanışma konulu araştırmada krizin hane halkına yansımalarına dair şu ifadelere yer verildi:

“Çalışan kadınlarla yapılan görüşmeler özellikle dar gelirli hanelerde kadınların işgücü piyasasına zaten hanenin asgari geçim giderlerini karşılama yükünü paylaşmak üzere girdiğini, dolayısıyla kadınların kendileri için değil hanenin ekonomik sürdürülebilirliği için gelir kazandığını yeniden gösterdi. Krizden önce sınırlı da olsa kendileri için bir miktar para ayırma, sadece kendileri için para harcayabilme imkânı olan kadınlar kriz döneminde ucu ucuna yaşama baskısının kendi kazandıkları gelir üzerinde söz sahibi olmalarını imkânsız hâle getirdiğini anlattılar. Bu durum haneye gelir getirmeyen ev kadınları için çok daha şiddetli yaşanıyor, esnaf tarafından da yakından gözlemleniyor. Öyle ki, iç çamaşırı satan bir pazarcı temel bir ihtiyaç olan en ucuz pamuklu iç çamaşırını alırken dahi kadınların tereddütte kaldığını, hatta tezgâh başında durup eşlerine telefon açıp harcama yapmak için izin aldıklarını anlattı.”