Tabipler Odasından Aile Sağlığı Merkezlerindeki keyfi işten çıkarmalara karşı açıklama

İstanbul Tabip Odası, İstanbul’un farklı ilçelerindeki Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan kamu personeli statüsünde olmayan aile hekimlerinin hukuksuzca sözleşmelerinin feshedilmesine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.

İstanbul Sağlık Müdürlüğü binası önünde gerçekleştirilen açıklamada, "OHAL döneminde Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) onbinlerce kamu çalışanı hukuk devletlerinde görülmeyen bir uygulamayla işlerinden atılmış, aileleri ve yakınları mağdur edilmişti. Aynı uygulama şimdi aile hekimlerine yapılmaktadır. Yıllardır aile hekimi olarak•çalışan meslektaşlarımızın sözleşmeleri, 2016 yılında çıkarılan 676 sayılı Kamu Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. Maddesi'ne eklenen "Devlet Memurluğuna alınacaklarda yapılması öngörülen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması" maddesine atıfla İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan güvenlik soruşturmasının Sağlık Bakanlığı Güvenlik Soruşturması Değerlendirme Komisyonu'nda olumsuz olarak değerlendirilmesiyle haksız ve hukuksuz bir şekilde feshedilmiştir" ifadeleri kullanıldı.

Bir anda sözleşmeleri sona erdirilen hekimlerin şu ana dek herhangi bir inceleme ve soruşturma geçirmedikleri, kendilerine yönelik hiçbir suçlamanın yapılmadığı ve savunmalarının istenmediği, buna rağmen haksız ve hukuksuz bir şekilde aile hekimliği sözleşmelerinin feshedildiği belirtilen açıklamada, "Bu duruma bir anlam veremeyen, bir anda işsiz kalan meslektaşlarımızın, sözleşme feshini öğrenir öğrenmez başvurdukları İstanbul Valiliği, Emniyet Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü'nden hiçbir yanıt alamadıklarını da sizlerle paylaşmak isteriz" denildi.

"GÜVENLİK SORUŞTURMASI SONUCUNUZ OLUMSUZ"

Açıklamanın devamı şöyle:

"Meslektaşlarımıza tebliğ edilen yazıda gösterilen tek gerekçe, "güvenlik soruşturması sonucunun olumsuz" olduğudur. Yıllardır sözleşmeli olarak aile hekimliği yapan, görev değişikliği söz konusu olmayan, yeniden atama talebinde bulunmayan meslektaşlarımız hakkında, bu işlemlerin hangi amaçla, neye dayanarak ve kimler tarafından tesis edildiği anlaşılamamıştır.

Emniyet görevlilerinin meslektaşlarımız hakkında hangi "özel bilgileri" topladıkları, Bakanlık bünyesinde hangi özelliklere sahip kişilerden oluşan komisyonun bu "özel bilgileri" değerlendirdiği, söz konusu "komisyonun" meslektaşlarımızın hangi özelliklerini, hangi ölçütlere dayanarak hekimlik mesleği için "olumsuz" bulduğu ve hangi objektif nedenlerle görevlerine son verilmesi gerektiği sonucuna vardığı da bilinmemektedir.

Meslektaşlarımızın, güvenlik soruşturması nedeniyle sözleşmelerinin feshedilmesi; uluslararası hukuka, Anayasaya, Anayasa Mahkemesi'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarına, 657 sayılı Kanuna, 4045 sayılı Kanuna, Güvenlik soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği'ne, Aile Hekimliği Kanunu ve ilgili mevzuata açıkça aykırıdır. Bakanlığın uymakla yükümlü olduğu yüksek yargı içtihatlana da uymamaktadır. Bütünüyle hukuki dayanaktan yoksun olduğu için yok hükmünde bir karardır.

Ayrıca, Aile Hekimliği mevzuatın, güvenlik soruşturması sonucu sözleşmelerinin feshedileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi, yönetmelikte sayılan fesih nedenlerinin varlığı halinde düzenlenmiştir. sözleşmenin feshi öncesi kişiler hakkında soruşturma yapılması ve savunmalarının alınması gerektiği düzenlenmiştir. Meslektaşlarımız yönünden bu gerekliliğe de uyulmamıştır.

Açıkça haksız ve hukuksuz bu işlemler ile meslektaşlarımız işsiz, aileleri ve hastaları mağdur edilmiştir. İş güvencesi yok edilmiştir. Meslektaşlarımızın görevlerine derhal iade edilmelerini istiyor, görevlerine dönerıe kadar arkadaşlarımızın haklı mücadelesinin yanında yer alacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz. "