Geri kalmış toplumlarda rızaya dayalı olmayan baskı, taciz, tecavüz yoluyla yaşanan ensest ilişkiler çok daha yaygın. Üstelik bunların bir kısmı töre, gelenek, adet kılıfı altında meşrulaştırılmış durumda

Tabu ama yaygın: Ensest ilişki

Tanınmış bir televizyon figürünün öz yeğeni olduğu anlaşılan genç bir kadınla ilişkisi ortaya çıkınca gündemimize bir hayli sert bir iniş yaptı şu ensest konusu. Yok töreydi, yok gelenekti derken kıyısından kenarından meseleye zaman zaman değinildiği olmuştu ama ilk kez bu kadar net bir biçimde bir vakıa ile karşılaşıyorduk. Çünkü bu kez bir kurban yoktu. Rızaya dayalı olduğu anlaşılan bir “ensest” ilişki vardı karşımızda. Buna ilişkin ceza yasamızda bir düzenleme olmadığı da biliniyordu. Taciz ya da tecavüz söz konusu olduğunda şikayete dayalı bir suç olarak görülen ensestten farklı bir vakıa vardı ortada. Geriye kala kala ahlaki değerlendirmelerle durumu lanetlemek kalıyordu. Bu da çokça yapıldı zaten.

Konuya “iki yetişkin birey”in kararı diye bakanlar da var, eskiden bu durumun “normal” olduğunu savunup bugün “normal” bulunmadığına şaşanlar da. Dolayısıyla eskiden normal ise şimdi öyle olmamasının gerekçesi ne olabilir diye soru türetenler de.

Tartışma çok kapsamlı haliyle. Ancak “eskiden” var olmuş olması o zamanlar da “kabul edildiği” anlamına gelmiyor pek. Bugünkünden çok farkı ahlak anlayışları olsa da tüm o farklı ahlakların ensest karşısındaki ortak tutumu “lanetleme” oluyor. Ensest ilişkileri yaşayanların da ayrıcalıklı sınıflara mensup bireyler ya da yöneticiler olduğu sır değil. Peru, Mısır, Japon uygarlıklarında Kraliyet’in saflığını korumak adına bu tür ilişkilerin yaşandığı söylenir. O nedenle eskiden normalmiş diye sallamadan önce bir düşünmek lazım.

Bizde ensest konusunda bilimsel çalışmalar yapılıyordur haliyle. Edebiyat alanında rastladığım tek çalışma Ebru Salman’a ait bir yüksek lisans tezi. Salman Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu ile Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam ve Anayurt Oteli adlı romanlarında ensest motifleri araştırmış. Okumaya değer doğrusu.

Bu çok tartışmalı bir alan. Kendi adıma sürdürmeye de hiç niyetim yok. Bu ilişki türünün günümüzdeki kahramanlarının linç edilmelerinden de durumun normalleştirilmesinden de yana değilim elbette. Dünyanın çeşitli ülkelerinde ortaya çıktığında gündemi sarsmış kimi örnekler vermek istedim. Oralarda ne olmuş, soruna nasıl yaklaşılmış, bir hatırlatayım.

Tutankamon nasıl öldü?
Kanımız saf kalsın deyip birinci derecede yakınlarıyla ilişkiye girip evleneyim derken sağlıklı yaşamışlar mı peki bu krallar? Son araştırmalar pek de öyle olmadığını gösteriyor. Örneğin Mısır Firavunu Tutankamon 19 yaşında öldü. Neredeyse 2 bin yıldır neden öldüğü araştırma konusudur. Geçtiğimiz yıllarda nihayet DNA araştırması sonucu neden öldüğünü buldular. Meğer Tutankamon bir ensest ilişki ürünü olduğu için çeşitli hastalıktan muzt aripmiş. Ölümünü buna bağlıyorlar.

Ensest’in “ahlak”ın şimdikinden daha “geniş” olduğu iddia edilen dönemlerde de savunulması kolay olmayan bir durum olduğunu destanlarda, o dönemlerde yazılan trajedyalarda da görmek mümkün. Sofokles’in Kral Oidipus’unu okuyan herkes bunu görür. Malum, trajedyada Oidipus babasını istemeyerek öldürür, sonra da öz annesi olduğunu bilmediği kadınla evlenir. Fark edince de kendini cezalandırmak için gözlerini kör eder. Yani pek de övünmemiştir yaptığıyla, bilerek yapmamış da olsa.
Ama Yunan mitolojilerinde, yine tanrılar tabii, bir dolu ensest ilişki yaşarlar. Bu ancak mitolojide, öyküde rastladığımız örneklerdir. Toplumda da zaman zaman rastlansa da yaygınlık kazandığına dair bir belge, bilgi yoktur.

Ancak kimi topluluklarda din kaynaklı gerekçelerle ensest ilişkilerin olduğu da gerçektir. Perulular, Hawaililer çok çok eskiden kanlarını saf tutmak için sürekli akraba evliliği yaparlardı. Bu Hawaililerin bir prensesleri vardı, 1815 doğumlu, Nahienaena adında. Aslında Hawai kraliyet ailesinde ensest evlilikler pek rastlanılan bir durum değildir ama bu prenses kardeşiyle evlenmiş. Bu nedenle toplumdışı kabul edilmiş. Aslında acıklı bir hikaye. Toplum baskısı sonucu kardeşinden ayrılmış, halkından af dilemiş, sonra da bir kabile şefinin oğluyla evlenmiş. Ama kardeşine olan aşkı hiç bitmemiş. Bir süre sonra çocuk doğurduğunda kardeşi, doğar doğmaz ölen çocuğun kendisinden olduğunu açıklamış. Prenses bir süre sonra tek başına hayata gözlerini yummuş.

Kraliyetlerde siyasi evliliklere rastlanıyor ama ensest evliliklerin gerekçesi ne olabilir? Portekiz Kraliçesi 26 yaşındaki I.Maria’nın (lakabı Deli Maria’ymış bu arada) amcası 46 yaşındaki Pedro ile evlenmesinin nedeni aşk mıydı gerçekten? Bu konuda net bir açıklama yok. Pedro kraliçe ile evlenince 3. Peter adını almış. Çiftin çocukları, tahtın varisi Joseph de teyzesi Benedita ile evlenmiş. Dolayısıyla 3. Peter’in gelini aynı zamanda yeğeni olmuş oluyor.
tabu-ama-yaygin-ensest-iliski-345450-1.
Joseph ile Benedita’nın çocukları olmadı. Benedita iki kez çocuk düşürdü. Joesp çicek hastalığından öldü. Tüm aile daha sonra Napolyon tarafından Portekiz’den atılıp Brezilya’ya gönderildi. Ama aile içi aşk ilişkileri durmadı tabii. Bu kez de 2. Maria babasının kardeşiyle yani amcasıyla nişanlandı.

Günümüzde de kimi Kızılderili topluluklarında babalar kızlarıyla, Kamboçya’da da anneler erkek çocuklarıyla, erkek kardeşler kız kardeşleriyle evlenmekteler denir. Bunun kuşkusuz antropoljk birçok nedeni vardır.

Zamanla, bu istisnalar hariç tabii, karındaşlık kültürü kutsal ya da tabu hale gelince haz duygusunun dışında tutulmaya başlandı yakın akrabalar. Ensest ilişkilerden kaçınmak çocukların özürlü doğmamaları sonucuna da yol açınca bunun iyi bir yol olduğu anlayışı yaygınlaştı zamanla.

Almanya’da yasak
Stuebing ve Karolewski vakası meşhur bir vakıadır. Almanya’nın Leipzig kentinde yaşayan Patrick Stuebing kız kardeşi Susan Karolewski ile 2001’den beri ensest ilişki yaşıyor. Dört çocukları var. Bunlardan sadece biri kendileriyle beraber yaşam sürüyor. Patrick de sorunlu bir çocukluk geçirmiş aslında. Kimileri kız kardeşine her anlamda sığınmasında bunun da etkisinin olabileceğini ileri sürüyor. Bu ilişki tabii Almanya’da çok anlayışla karşılanmadı. Alman yasaları ensest ilişkiyi yasakladığı için Patrick iki yıl hapse mahkûm edilmişti. Patrick 2004 yılında gönüllü olarak kendini kısırlaştırdı.

Darwin hep evliliğini suçladı
Bugün öyle sayılmaz ama yaşadığı dönemde yaptığı evlilik ensest kabul edilmişti Charles Darwin’in. Birinci dereceden kuzeni Emma Wedgwood”la evliydi, üstelik ondan tam 10 çocuk sahibi olmuştu. Çocuklarının hastalıkları, zayıflıkları konusunda hep yakın akraba evliliği yapmış olmaktan yakınmıştır denir. Ama on çocuktan yedisi (üçü ölmüştür) gerçekten çok sağlıklı, saygın birer yetişkin olarak yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Hem bilim dünyasının hem toplumun bildiği en ünlü ensest ilişki Darwin’inkiydi.

70’li yılların en çarpıcı ensest vakalarından birinin kahramanı Barbara Daly Baekeland’dı. Onun da eşinin de sorunlu bir cinsel yaşamları vardı. Barbara’nın birkaç kez intihar girişiminde bulunduğu da olmuştu. Oğlu Antony’ye düşkün olduğu da biliniyordu. Yakın bir arkadaşından oğlunun, biseksüel bir adamla romantik bir ilişki yaşadığını öğrendiğinde onu bu ilişkiden uzaklaştırmak için oğluna hayat kadınları bile kiraladı. Ama hayat kadınları başarısız olunca kendisi devreye girdi. Oğluyla ensest ilişkisi de böyle başladı. Benzeri birçok ilişki gibi bu da cinayetle sonuçlandı. Antony annesini bıçaklayarak öldürdü.

Kapalı toplumlarda, cahil topluluklarda rastlanılan bir olgu değil ensest ilişki... 2012’de rastladığımız bir vakıa en azından bunu kanıtlar. David Epstein 46 yaşında bir profesör, Columbia Üniversitesi’nden. 24 yaşındaki kızıyla rızaya dayalı bir ilişki yaşadı üç yıl boyunca. Çıkarıldığı mahkemde suçlu bulundu ama üniversitedeki konumunu korudu. Hâlâ orada görev yapmaya devam ediyor.

Yani gelişmiş, az gelişmiş, geri kalmış fark etmiyor. Her toplumda rastlanan bir olgu ensest olgusu. Geri kalmış toplumlarda rızaya dayalı olmayan, baskı, taciz, tecavüz yoluyla yaşanan ensest ilişkiler çok daha yaygın. Bunların bir kısmı töre, gelenek, adet kılıfı altında meşrulaştırılmış durumda üstelik. Söz konusu televizyon figürünün ensest ilişkisinin ortaya çıkması rızaya dayalı enseste nasıl yaklaşılması gerektiği konusundaki tartışmaları alevlendirdi. Oysa isteği dışında ensest ilişki kurbanı olanların durumunun nasıl ele alınacağı konusu konuşulamıyor bile. Ülkemizdeki ensest ilişki hakkındaki raporu açıkladığı için bir meslektaşımız neredeyse linç edilmek üzere. Yine “bizim toplumumuzda bunlar yaşanmaz” ezberine sığınılıverdi yani. Sorunun çözümü kabullenmekle başlar oysa.

Yetişkinlerin hazza dönük isteklerine gelenek, görenek, töre adına göz yumulmasının nelere mal olduğunu konuşmak için bir televizyon figürünün yeğeniyle öpüşürken yakalanması gerekiyordu demek ki.

Sorunun çok boyutlu olduğunu anımsatalım bir kez daha.

Biz tek bir boyutunu bile hallice konuşabilmiş değiliz daha.

tabu-ama-yaygin-ensest-iliski-345451-1.