Partide taciz iddialarına sessiz kalmayıp ilk andan bu yana soruşturma yürüttüklerini belirten CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Nazlıaka, “Alnımız ak. Kadın cinayetlerinde ‘Acaba kadın ne yaptı’ diye aklından geçiren ve çocukların istismarına sessiz kalanların çekmeye çalıştığı noktaya düşmeyeceğiz” dedi.

‘Taciz iddialarına sessiz değiliz’

BirGün/Ankara

CHP içerisinde yaşandığı bildirilen taciz olayının ardından iktidar partisi tarafından yapılan, “CHP sessiz kalıyor” suçlamalarına, Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka yanıt verdi.

Nazlıaka, “Şiddet nereden gelirse gelsin her zaman karşısında yer alırız. Özellikle kadın ve çocuklara yönelik şiddet hem kadın kollarımızın hem de partimizin kırmızı çizgisidir. Genel başkanımızdan milletvekili arkadaşlarımıza, il başkanlıklarımızdan kadın kollarımıza kadar nerede bir adalet arayışı, nerede bir hak talebi varsa onun yanında yer aldık. Çünkü ideolojimiz de kurucu ilkelerimiz de bunu gerektirir. Alnımız ak” dedi.


Taciz iddialarının ortaya atıldığı günden bu yana iktidar partisi tarafından, "sessiz kalmakla" suçlanan CHP yönetimi, hafta boyunca yaptığı açıklamalarda, konunun soruşturulduğunu duyurdu. AKP’li Öznur Çalık ise TBMM’de yaptığı konuşmada, “Kadına yönelik şiddete karşı sıfır toleransla mücadelemize devam ediyoruz. Taciz, tecavüz, şiddet kimden gelirse gelsin karşısında duruyoruz. CHP ve HDP gibi dut yemiş bülbüle dönmüyoruz, kafamızı kuma gömmüyoruz” sözlerini kullandı. Bu sözlere yanıt veren Nazlıaka, “Hiçbir zaman ne tarikat ne cemaat ne de onların çarpık ilişkileri içinde kadınları ve çocukları iki üç adım geriden götüren dogmatik ilişkiler içinde yer almadık. Yandaş medyanın CHP’yi karalamak için nimet gibi kullandığı ve her bir cümlelerinde şiddeti, cinsiyetçiliği ürettiği taciz vakasına gelelim. Parti içinde karşılaştığımız bu olaylara hiçbir zaman müsaade etmediğimiz gibi öğrendiğimiz andan itibaren gereğini yapıyoruz. Bu, aynı zamanda bir parti suçudur ve tavrımız çok nettir” diye konuştu.

KAPATMA DERDİMİZ YOK

“Bu konuda ortaçağ karanlığında yaşayan, kadın cinayetlerinde ilk önce ‘acaba kadın ne yaptı’ diye aklından geçiren ve çocukların istismarına sessiz kalanların çekmeye çalıştığı noktaya düşmeyeceğiz” diyen Nazlıaka, BirGün’e yaptığı açıklamada ayrıca şunları söyledi:

“Bu tasvip etmediğimiz olaylar karşısında, kendi partilimiz de dahil olmak üzere şiddet nereden gelirse gelsin karşısında yer alıyoruz. Tavrımızı koyuyoruz ve kadınların yanında olmaktan bir an bile geri durmuyoruz. Demokratik olmak, adil olmak, şiddeti çoğaltmamak bunu gerektirir. Her gün yükselttikleri şiddet ne yazık ki toplumun her yanını sardı. Yasamanın, yürütmenin, yargının tüm olanaklarını kendi iktidarlarını güçlendirmek ve yoksulluklarını kapatmak için seferber edenler, medyayı da tekeline alarak yarattığı bu çürümüşlüğü sorgulatmıyor maalesef. Biz bu konuda samimiyiz ve en ufak bir sorunun üzerini kapatmak gibi bir düşüncemiz yok. Aksine süreci şeffaf işleterek topluma da örnek olması noktasında çaba gösteriyoruz.”

EĞER SAMİMİLERSE...

“Eğer kendileri de samimi ise artık şu çocukların istismarcıları ile evlenmesini meşrulaştıracak yasayı ısıtıp ısıtıp önümüze getirmesinler, İstanbul Sözleşmesi’ni tartıştırmasınlar, cemaatlere- vakıflara aktardıkları kamu kaynakları ile kadın ve çocukları güçlendirmek için kullansınlar, failleri korumasınlar… Cinayet dosyalarına, istismar vakalarına gizlilik kararı getirilmesinler. Nadira Kadirova’nın şüpheli bir şekilde evinde öldüğü Şirin Ünal bu kadar korunmasın, bu da yetmezmiş gibi Aile Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçe görüşmelerinde katiplik yapmasın. İnsanlık onuruna yakışmayan ve hükümetin ağzını bıçak açmadığı çıplak aramalarla hesaplaşalım. Biz bu konuda hazırız; ya bize olmadık suçlamaları yapanlar?

Taciz olaylarının üzerine gittiğimiz gibi, Türkiye’nin her yerinde kadın ve çocuğa yönelik şiddetle mücadele için 7gün 24 saat çalışan bir çağrı merkezi kurduk. 444 82 85 hattından bizi arayan her bir şiddet mağduruna destek eli uzatıyoruz. Hukuki ve psikolojik destek hizmeti sunuyoruz. Şiddet davalarının takipçisi oluyoruz. Var mı ötesi?”