Tahrir'i 10 yıl önce dolduran halk arayışta

Dış Haberler Servisi

Mısır halkı 10 yıl önce 25 Ocak günü Hüsnü Mübarek yönetimine son veren isyanı başlattı. Dünya kamuoyunun o dönem umutla yakından izlediği Tahrir Meydanı ayaklanması, İhvancı Muhammed Mursi'nin şaibeli seçimle iktidara yerleştiği ve daha sonra Abdülfettah es Sisi'nin darbeyle iktidarı ele geçirdiği bir süreçle rotasını kaybetti.

Artan ekonomik krizin ve pandeminin ağırlığını hisseden ülkede, Sisi'de vücut bulan mevcut düzene karşı gün geçtikçe muhalefetin eli güçleniyor. Ancak halkın acil taleplerini iktidara taşıyacak siyasi bir özne halen gün yüzüne çıkmayı bekliyor.

DOKTORLAR: ÖLÜYORUZ

Yaklaşık 160 bin kişinin Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiği Mısır'da bugünlerde en çok tartışılan konu Sisi yönetiminin 23 milyar dolarlık demiryolu hattı projesi. Hastanelerde yer kalmadığı için koronavirüs hastalarının evlere gönderildiği ve oksijen tüplerinin yetersiz olduğu koşullarda bir Alman şirketle ortaklaşa projeye girişen Sisi yönetimine en sert muhalefet sağlık örgütünden geldi. Mısır Tabipler Birliği, 23 milyar doların acilen hasta bakımına harcanması gerektiğine işaret ederek "Sağlık çalışanlarına yeterli kişisel koruyucu ekipman sağlanmıyor ve teçhizatlar eksik. Yüzlerce hastanede kapasite doldu. Sağlık Bakanı'nın dediği gibi aşılar mevcutsa doktorlar ve hemşireler neden aşılanmıyor? Şimdiye kadar 328 tıp doktoru koronavirüse yenik düştü. Doktorlar ölmeye devam ederse bu, tüm sağlık sistemini tehdit etmeye devam edecek" tepkisi verildi.

Mısırlı ünlü aktör Amr Waked'ın konuya ilişkin sosyal medyadan tepkisi ise şu oldu: "Bu salgının ortasında 23 milyar dolarınız olsaydı bunu oksijen tanklarına harcamayı ve sağlık sektörünün verimliliğini artırmayı seçer miydiniz, yoksa birbirine bağlanan bir tren için ödeme yapmayı mı tercih edersiniz? Bunun gibi bir meblağın ülkedeki sağlık sektörüne ve vatandaşlara ne kadar yardımcı olabileceğini hayal edebiliyor musunuz?"