Sivasspor’u Van Persie ve Simon Kjaer’in attığı gollerle 2-1 mağlup eden Fenerbahçe ilk devreyi lider Beşiktaş’ın 1 puan gerisinde tamamladı

Kadıköy'de sezonun yarısı kapanıyor. Bir tarafta Fenerbahçe, öbür köşede Medicana Sivasspor. Ev sahibi zirve yarışından kopmamak, deplasman ekibi ise düşme hattından uzaklaşmak için kazanmak zorunda. Beşiktaş'ın büyük sükse yaptığı haftada Kanarya evinde kazanarak tatile mutlu gitmek istiyor. Yiğidolar ise koparacakları puan veya puanlarla 2016'ya umutla girmeyi hedefliyor.

“Cezalı Nani ile Fernandao'nun yokluğu takımı etkileyecek miydi”, santra öncesi akıllardaki soru buydu. İkili, ligde Şükrü Saracoğlu çimlerinde atılan 13 golün 10'una imza atmıştı. İç saha maçlarının çilingirlerinin yerine van Persie ile Volkan sahadaydı.

Evinde oynadığı son 14 karşılaşmada bileği bükülmeyen sarı-lacivertliler istekli başlıyordu. İlk dakikalarda Kanarya sağlı sollu gelirken, son pas tercihleri belki de tabelanın değişmesini engellemişti. Uzun toplarla sonuca gitmek isteyen deplasman ekibi sık sık ofsayta düşüyordu.

24'te Fenerbahçe öndeydi. Diego'nun şutunu Setkus zar zor çelebilince, van Persie'ye kariyerinin en basit gollerinden birini atmak kalmıştı. Sakatlanan Diego'nun yerine Ozan oyuna dahil olmuştu. Ev sahibi dur durak bilmiyor; abluka devam ediyordu. Josef veya Markovic biraz daha becerikli olsa, maç çoktan kopmuştu.

43'te skora denge geliyordu. Burhan'ın ortasına Beykan vurmuştu. Son haftalarda kalesine duvar ören Kanarya eski oyuncusuna teslim olmuştu. Kartlardan gollere ikinci yarı çok şeylere gebeydi...

Pereira'nın öğrencileri yine hızlı başlıyordu. Çok adamla yüklenen ev sahibi bir an önce üstünlüğü yakalamak istiyor; Okan Buruk'un talebeleri ise kontratak kovalıyordu.

60'ta Mehmet Topal kafayı istediği gibi vurabilse, ağlar yine havalanabilirdi. Hemen akabinde gelişen karambolde Josef'in şutu direkten auta gitmişti. 73'te Ozan'ın kaleye giden şutuna İbrahim, Hızır misali yetişiyordu.

Örülen duvarı Kanarya 77'de Kjaer'le aşıyordu. Danimarkalı stoper Caner'in ortasına kafayı yapıştırmıştı. 90'da Setkus önce van Persie, ardından Markovic'e hayır diyordu. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca, sarı-lacivertliler istediğini alıyordu.

Markovic ile Gökhan Gönül'ün performansının altını özellikle çizmeli. Onlar bu kadar istemese, Fenerbahçe bu kadar üstün oynadığı maçta kâbus görebilirdi.

Ligin ikinci yarısına kalp dayanmaz!