Talepler tamam, şimdi eylem zamanı
Halkın öfkesi sendikaları harekete geçirdi. DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu “Somut adımlar atacağız” derken Tez Koop İş Başkanı Özdemiroğlu ise “İşçi sınıfı iktidar çevrelerini baskı altına aldı” diye konuştu.
Öncü DURMUŞ
İktidarın yarattığı ekonomik kriz daha fazla derinleşirken toplumda da tepki her geçen gün artıyor.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kötü günler geride kaldı’ sözleriyle, Şimşek’in ‘Başardık’ mesajlarıyla, TÜİK’in matematik oyunlarıyla ekonomide olumlu bir tablo pazarlanmaya çalışılsa da artan hayat pahalılığı, emekçinin sırtına yüklenen vergiler, asgari ücrete verilmeyen zam, açlık ve sefalete mahkûm edilen emekliler, emekleri sömürülen işçiler gerçeği ortaya koyuyor.
Geniş halk kitlelerinin rızasını alamayan rejim, ‘para yok’, ‘kaynak yok’ gibi bahanelere sığınırken temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanan yurttaşların tepkisi iktidar çevrelerini de muhalefeti de demokratik kitle örgütlerini de harekete geçirmeye başladı.
DİSK, Türk-İş ve HAK-İŞ’in önceki gün çalışma koşulları ve işçilerin aldığı ücretlerin yetersizliğine yönelik Türk-İş Genel Merkezi’nde düzenlediği ortak basın toplantısı bunun son örneklerinden.
Bir araya gelen 3 işçi konfederasyonun üzerinde uzlaştığı 10 maddelik ücret zammı, vergide adalet, işten çıkarmaların önlenmesi gibi talepler sıralandı, ülkedeki yüksek enflasyon sebebinin ise sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsı olduğu vurgulandı. HAK-İŞ’in de bu taleplerde ortaklaşması halkın biriken öfkesinin iktidara yakın çevreleri bile harekete geçirdiğini ortaya koydu.
Ortak bildiriyi ve krize karşı mücadele yöntemlerini, Türk İş’e bağlı Tez Koop İş Sendikası Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu değerlendirdi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu “Gelir adaletsizliğinin, sendikalara yönelik saldırıların, yüksek enflasyon oranlarının olduğu, özellikle de 2021’in son çeyreği sonrasında artan yoksulluğun bütün faturası bugün halka kesiliyor” dedi.
İktidarın ekonomi politikaları karşısında halkın artık yeter dediğini aktaran Çerkezoğlu, “Uzunca süredir iş yerleri buluşmalarından yaptığımız mitinglere, İstanbul’dan Ankara’ya doğru gerçekleştirdiğimiz yürüyüşte gördük ki; toplumun bütün kesimleri bu politikaların tam karşısında ve sorunlara dair halkın geniş kesimleri mücadele etmeye hazır. O sebeple bugün 3 işçi konfederasyonunun böyle bir ortak metinde uzlaşması, durum tespitinden çok çözüm önerilerini dile getirmesi bizim için de önemli” ifadelerine yer verdi.
SOMUT ADIMLAR AÇIKLAYACAĞIZ
3 işçi konfederasyonunun imzaladığı bildirinin sorun tespitinden çok çözüm önerileri sunduğunu belirten Çerkezoğlu, atılacak somut adımlarla mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti. Çerkezoğlu şöyle konuştu: “Sıralanan bu 10 maddenin takibinin yanı sıra izleyeceğimiz somut adımlarla bu mücadeleyi daha fazla yükselteceğiz. Yani aslında emeğe sahip çıkan meslek örgütlerini, sendikaların tamamını, siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini bir mücadeleye davet etmiş bulunuyoruz. Dolayısıyla buna dönük somut adımları şimdiden planlamaya koyulduk.
Şu an için 3 konfederasyonun ortak bir çalışması yok ancak elbette hepimiz kendi iç değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Ve biz DİSK olarak önümüzdeki günlerde atacağımız somut adımları kamuoyuyla paylaşacağız.
HALK KRİZİN SORUMLUSUNUN FARKINDA
Öte yandan şu çok açık ki yurttaşlar hangi siyasi görüşten olursa olsun, hangi toplumsal kesimden gelirse gelsin krizin 22 yıllık bu iktidarın tercihleri doğrultusunda yaşandığının farkında.
O nedenle milyonların itirazı iktidarın bu politikalarının karşısında ve tüm kesimler bu itirazda birleşebiliyor.”
Milyonlarca yurttaşın yaşam mücadelesi verdiğini vurgulayan Tez Koop İş Sendikası Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu ise “Asgari ücret düşük değil; çok düşüktür. Dün birer simitle bir öğün geçiren aileler, bugün bir simidi dörde bölmek zorunda kalmaktadır” dedi.
MÜCADELE EYLEM HALİNİ ALMALI
3 işçi konfederasyonunun bildirisini tarihi bir açıklama olarak tanımlayan Özdemiroğlu şöyle konuştu: “Bu açıklama, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm işçi, emekçi ve emeklilerin sorunlarının ortak ve yaşamsal olduğu bir ülkede mücadelenin de ortak olması gerektiğini göstermiştir.
Geldiğimiz noktada her üç konfederasyon da mevcut ekonomi politikalarının, gelir dağılımı ve vergi sisteminin tümüyle sınıfsal tercihlere dayandığının ve bu tercihlerin işçiden, emekçiden, halktan yana tercihler olmadığının farkındadır. Söylediğimiz gibi, açıklama tarihi bir açıklamadır. Ancak diğer yandan üç konfederasyon da işçi sınıfına karşı tarihsel sorumluluklarını yerine getirmeye devam etmek durumundadır. Ortak açıklamada 10 maddeden oluşan taleplerin her biri ısrarla savunulmalıdır. Bu bağlamda Tez-Koop-İş Sendikası olarak, emekçilerin ekonomik, toplumsal ve demokratik hakları için verdiğimiz hiçbir mücadelenin sözlerle sınırlı kalmaması gerektiğine inanıyoruz. Emekçilerin hak ve çıkarları söz konusu olduğunda, işçilerin örgütü ve temsilcisi sendikaların söylenmesi gereken sözleri söylediğini; artık sözün bittiğini ve mücadelenin eylem halini alacağını vurguluyoruz.
Türkiye işçi sınıfı, sendikal mücadele tarihi olan bir işçi sınıfıdır. Türkiye’de dayanışmanın ve birliğin var olduğu yerde işçi sınıfı vardır. Büyümenin meyvelerini eşit paylaşmadığımız bu ülkede, milli gelirin 3’te 1’inden daha az bir pay alan emekçilerin bölecek, bölüşecek ekmeği kalmadığı noktada, üretimden gelen güçlerini kullanmak da dahil olmak üzere her türlü mücadeleyi hayata geçirebileceğini kendi tarihimizden biliyoruz.
İKTİDAR ÇEVRELERİ İŞÇİ SINIFININ BASKISI ALTINDA
Kuruldukları günden bu yana hükümetin yanlı ve yanlış ekonomi politikaları ile açıkça emekçileri yoksulluğun pençesine iten uygulamalara dahi ses çıkarmayan kimi sendikaların bile bugün bu ortak açıklamaya sahip çıkıyor olması, işçi sınıfının bu sendikalar üzerindeki baskısını da göstermektedir. Dolayısıyla konfederasyonların ortak açıklaması eylemsellik düzeyine geçtiği andan itibaren, sendikalı/sendikasız işçi, emekçi, emekli ayırt etmeden tüm işçilerin bu ortak mücadeleye dâhil olacağını öngörüyoruz.”