Türkiye ile ABD arasında Kabil Havalimanı’nın Ankara yönetimi tarafından korunmasına dair görüşmeler sürerken Taliban, konuya karşıt açıklamalarını sürdürüyor. Taliban sözcüsü tarafından yapılan açıklamada Türk askerlerinin çekilmemesi halinde bu durumun ‘işgal sayılacağı’ belirtildi. Taliban’ın açıklamasında, “Türk yetkilileri, her iki ülke için de zararlı olması nedeniyle kararlarını geri almaya şiddetle çağırıyoruz” denildi.

Taliban’dan Türkiye açıklaması: İşgal sayarız, kararı geri almaya şiddetle çağırıyoruz

Taliban, ABD’nin çekildiği Afganistan’da Kabil Havalimanı’nın güvenliğini sağlamayı planlayan Türkiye hakkında açıklama yaptı. Taliban sözcülerinden Zabihullah Mücahid tarafından paylaşılan açıklamada, “Türk yetkilileri, her iki ülke için de zararlı olması nedeniyle kararlarını geri almaya şiddetle çağırıyoruz” dedi ve askerlerin Afganistan’da kalmasını ‘işgal sayacaklarını’ belirtti.

Açıklamada ayrıca, “Bir süredir Türk yetkiliyle temas halindeydik ve onayımız olmadan böyle tek taraflı bir karar almayacaklarına dair bize güvence verdikleri birçok toplantı yaptık. Verdikleri mevcut karar, kendi sözleşmelerinin ihlalidir” ifadeleri kullanıldı.

Zabihullah Mücahid tarafından, “İslam Emirliği'nin Türk kuvvetlerinin Afganistan'daki işgalinin uzatılmasına ilişkin açıklaması” başlığı ile yayımlanan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

Herkes, tüm yabancı güçlerin sevgili vatanımızdan, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum tarafından onaylanan ve aynı zamanda Türkiye'nin Dışişleri Bakanı da dahil olmak üzere ülkelerin çoğunluğu tarafından memnuniyetle karşılanan ve onaylanan bir karar olan Doha anlaşması temelinde sevgili vatanımızdan çekileceğinin farkındadır.

Şimdi Türkiye liderliği, Amerika'nın emriyle ve Amerika ile anlaşarak ülkemizin askerlerinin muhafaza edilmesini ve işgalinin genişletilmesini ilan ettiğine göre, şu noktalar üzerinde düşünülmeye değer:

1 – Afganistan İslam Emirliği ve Afgan halkı, Türkiye'nin Müslüman halkı ile tarihi, kültürel ve dini bağlarını sürdürmektedir. İşgalin genişlemesi, ülkemizde Türk yetkililere karşı kin ve düşmanlık duyguları uyandıracak ve ikili ilişkilere zarar verecektir.

2 – Türk liderliğinin kararı yerinde değildir, egemenliğimizin ve toprak bütünlüğümüzün ihlalidir ve ulusal çıkarlarımıza aykırıdır. Afganistan İslam Emirliği, Türk ve Afgan milletleri arasında sorunlara yol açacağı için bu kınanması gereken kararı en güçlü şekilde kınıyor. Ve Türk yetkilileri, her iki ülke için de zararlı olması nedeniyle kararlarını geri almaya şiddetle çağırıyoruz.

3- Yabancı güçlerin hangi bahane ile olursa olsun vatanımızda kalmasını işgal sayarız ve işgalcilere Hicri 1422 (2001) yılında bin beş yüz seçkin âlimin verdiği fetvaya göre fetva verilir.

4 – Müslüman Türk halkını ve onun zeki politikacılarını bu karara karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz çünkü bu karar ne Türkiye'ye ne de Afganistan'a fayda sağlıyor, aksine sadece iki Müslüman ülke arasında sorun ve sorunlar yaratıyor.

5 – Politikamız, tüm ülkelerle karşılıklı davranışa dayalı iyi ve olumlu ilişkiler kurmaya devam etmektir. Ne başkalarının işlerine karışırız ne de başkalarının kendi işlerimize karışmasına izin veririz.

6 - Türk yetkililere, bu tür yanlış kararlar vermek yerine, kabul edilmiş ilkeler ışığında olumlu ve iyi ilişkiler sürdürmenin, birbirimize işbirliği eli uzatmanın ve ortak zorluklar ve çıkarlar için ortak anlayış ve tutumlar benimsemenin daha iyi olduğunu hatırlatırız. .

7 – Bir süredir Türk yetkiliyle temas halindeydik ve onayımız olmadan böyle tek taraflı bir karar almayacaklarına dair bize güvence verdikleri birçok toplantı yaptık. Verdikleri mevcut karar, kendi sözleşmelerinin ihlalidir.

8 – Türk yetkililerin kararlarını gözden geçirip ülkemizin işgaline devam etmeleri halinde, İslam Emirliği ve Afgan milleti – dini, vicdani ve vatani görevi gereği – iki devlete karşı olduğu gibi onlara da tavır alacaktır. - on yıllık meslek, bu durumda tüm sonuçların sorumluluğu başkalarının işlerine karışanların ve bu tür akıl almaz kararlar verenlerin omuzlarına düşer.

“TÜRKİYE’NİN AFGANİSTAN’DAN ÇEKİLMESİ GEREKİYOR”

Taliban’ın Katar’daki Siyasi Bürosunun Sözcüsü Suheyl Şahin de geçen günlerde Reuters’e verdiği demecinde ABD ile yaptıkları anlaşma doğrultusunda Türkiye’nin de diğer NATO ülkeleri gibi Afganistan’dan çekilmesi gerektiğini söylemişti. Suheyl şahin, “Türkiye geçen 20 yıl boyunca NATO üyesi olduğuna göre 29 Şubat 2020’de Doha’da imzaladığımız anlaşma doğrultusunda Afganistan’ı terk etmesi gerekiyor” demişti.

Türkiye’nin büyük bir İslam ülkesi olduğunu ve Afganistan’la da tarihsel bağları olduğunu belirten Şahin, “Gelecekte yeni İslam devletinin kurulmasıyla birlikte onlarla yakın ve iyi ilişkiler kurmayı umuyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

ABD: TÜRKİYE’YE MİNNETTARIZ

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby ise, Türkiye ile ABD arasında Kabil Havalimanı'nın korunması üzerine görüşmelerin sürdüğünü ifade etti.

Günlük basın toplantısında Kirby, "Türkiye'ye bu çabaya liderlik etmeye istekli oldukları için minnettarız" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Hamid Karzai Havalimanı üzerine yapılan bu görüşmelerin "verimli" geçtiğini söyledi.

YABANCI BİRLİKLERİN ÇEKİLMESİ

ABD Başkanı Joe Biden'ın 11 Eylül'ün yıl dönümüne kadar Afganistan'daki tüm Amerikan askerlerinin çekileceğini açıklamasının ardından eve dönüş süreci ilerliyor.

ABD yönetimi 29 Şubat 2020'de Taliban ile anlaşmaya varmış ve 1 Mayıs 2021'de Afganistan'dan tamamen çekilme konusunda mutabık kalmıştı.

Başkan Joe Biden yönetimi 1 Mayıs'tan başlamak üzere 11 Eylül'e kadar tamamen çekilmiş olacaklarını açıklamıştı.

ABD kuvvetlerinin yaklaşık yüzde 90'ının Afganistan'ı terk ettiği tahmin ediliyor.

ABD askerleri, Afganistan'daki en büyük hava üssü Bagram'ı da 2 Temmuz'da tamamen boşaltarak Afgan güçlerine teslim etmişti.

AFGANİSTAN’DA SON DURUM: TALİBAN ETKİNLİĞİNİ ARTIRIYOR

BM Güvenlik Konseyi Yaptırım Komitesinin 12. Raporu’na göre Taliban, 58 bin ile 100 bin arasında silahlı adama sahip. Taliban istikrarlı şekilde kadrolarını genişletirken, yılın ilk aylarında 352 bin kişiye ulaşması hedeflenen Afgan güvenlik güçleri mensuplarının sayısı ise 308 binde kaldı.

ABD'nin Taliban'la 29 Şubat 2020'de barış anlaşması imzalayarak ülkedeki tüm yabancı güçlerin çıkması için verdiği söz, ülke için dönüm noktası oldu.

Çekilme sürecine paralel olarak Taliban ile Afganistan İslam Cumhuriyeti tarafları arasında yürütülen geçiş süreci müzakereleri başarısızlıkla sonuçlandı.

Sürecin çökmesiyle de Taliban'ın ülke genelindeki baskısı yoğunlaştı. Doha Anlaşması ile yabancı güçlere saldırmama güvencesi veren Taliban, Afgan güvenlik güçlerine karşı şiddetli eylemlere girişti.

Afganistan'da saldırılarını yoğunlaştıran Taliban'ın alan hakimiyeti hızla genişlerken, hükümet güçleri ilçelerin yaklaşık yüzde 20'sinde tam kontrolü elinde tutuyor.

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tarık Aryen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde toprakların yarıdan fazlasını kontrol ettiklerini, Taliban'ın kalıcı olarak hiçbir ilçeyi kontrolünde bulundurmadığını savundu.

Taliban ise yüzde 80'inin üzerinde alan hakimiyeti kurduğunu iddia ediyor.

BM verilerine göre, Taliban kent merkezleri dışarıda tutulduğunda dahi ülke topraklarının yüzde 50 ila 70'ini elinde bulunduruyor.

taliban-dan-turkiye-aciklamasi-isgal-sayariz-karari-geri-almaya-siddetle-cagiriyoruz-898598-1.