Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla beraber tam gün eğitim tartışmaları sürerken, Eğitim Danışmanı Osman Çağrı Şahin, Türkiye’deki şartların tam gün eğitim sistemi için yeterli olmadığını söyledi

Tam gün eğitim sisteminde çocuklar aç

BERKAY SAĞOL

Eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla beraber birçok okul tam gün eğitim sistemine geçmiş durumda. 2016 yılında dönemin Başbakanı ve Milli Eğitim Bakanı, 2019 yılının sonuna kadar Türkiye’deki okulların tamamının tam gün eğitim sistemine geçeceğini söyledi. Tam gün eğitim sistemini 5 tane şart sunarak destekleyen eğitim danışmanı Osman Çağrı Şahin BirGün’e açıklamalarda bulundu.

2016 Yılında bu tartışmalar ilk başladığında ve tarihler verildiğinde Milli Eğitim Bakanlığı’na uyarılarda bulunduklarını belirten Şahin, “Tam gün eğitime geçilmesi çocukların psiko-sosyal gelişimi açısından gereklidir. Bugünün dünyası açısından da gereklidir ama 5 tane şartımız vardı. İlk olarak okullarda en az 1 öğün yemek verilmesi gerekir. İkinci olarak okullardaki hijyen koşulları ciddi şekilde iyileştirilmelidir. Üçüncü olarak ev ödevleri kaldırılmalıdır. Dördüncü olarak teneffüs saatleri uzatılmalı ve son olarak sınıflar azami 24 kişi olmalıdır. Biz teneffüs saatlerinin uzatılmasını destekliyoruz. Çocukların daha fazla serbest oyun oynamaya ihtiyacı var ve aynı zamanda yaşıtlarıyla oyun oynamaya da ihtiyaçları var” diye konuştu.

'BAKANLIK 1 ÖĞÜN ÜCRETSİZ YEMEK VERMELİ'

Tam gün eğitim sisteminin uygulandığı yoksul mahallelerde, ülkede sınıfsal uçurum olduğu için çocukların okullarda aç kaldığını vurgulayan Şahin, “ Bir araştırma gerçekleştirdik. Okullarda 8 saat kalıyor çocuklar ortalama olarak. 8 saat kalan çocuk en az 2 öğün yemek yemek zorunda. Kantinlere gittik araştırma yaptık. Bir adet simit ve bir adet meyve suyu 3,5 lira. Çocuk bunu 2 öğün yese günlük 7 lira. Aylık ise 22 gün üzerinden 154 lira. Simit ve meyve suyu gibi besleyiciliği son derece düşük bir gıdanın çocuklara bu şekilde bir maliyeti var. Bunun için çocuklar okullarda resmen aç kalıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı’nın acil bir şekilde taşradan başlayarak merkeze doğru tüm okullara kademeli olarak 1 öğün ücretsiz yemek vermelidir. Bunu yaparken de hijyen koşullarına dikkat etmelidir. Bir de tabi çocukları besleyici gıdalar olmasına özen göstermelidir. Okullarda ayrıca temel sorun kantinlerde satılan paketli gıdalar. Bugün paketli gıdaların sağlıksız olduğunu hepimiz biliyoruz ve maalesef çocukların tek seçeneği simit ve meyve suyu. O da günde 7 lira. Çocukları bu girdaptan kurtarmamız lazım. Milli Eğitim Bakanlığı çocuklar için daha iyi bir sistem kurguladığını iddia ediyor ama bu çocukların karnı aç. Karnı aç olan çocukların derse konsantre olması, verimli eğitim yapması, arkadaşlarıyla uyum içerisinde gününü geçirmesi mümkün değil. Aç olan insan öfkelenir ve arkadaşlarıyla iyi anlaşamaz. Bu kadar basit bir olay” ifadelerini kullandı.

'ÖDEVİN KANITLANMIŞ HİÇBİR YARARI YOK'

Öğrencilere verilen ev ödevlerinin öğrenme üzerinde büyük bir etkisinin olmadığını belirten Şahin, “Yıllarca biz çocuklara sevmedikleri, sıkıcı tekrarları yaptırarak çocukların daha iyi öğrenebileceğini düşündük. Bir kere bu araştırmalarla kanıtlandı. Ödevin çocuğun öğrenmesine ve kişisel gelişimine katkısı olmadığı çok net bir şekilde ortada ve akademik gelişimine de katkısı yok. Örneğin yapmak istemediğin bir şey günlük 10 sayfa yazdırsak bu kimin hoşuna gider, bir kere insanın doğasına aykırı. Bizim orada ödevle ilgili temel prensibimiz şu; ödev verilmez, ödev alınır. Yani ödevi çocuk alır. Çocuk ödevi kendi istek, kabiliyet ve becerisine dönük ödevleri ve projeleri çocuk kendisi almalı ve öğretmen buna sadece rehberlik etmeli. Ödevler sıkıcı tekrarlardan ibarettir ve çocuğu öğrenmeden, okumadan soğutan temel etkenlerden bir tanesidir. Bugün ilkokul 1’nci sınıfta ortalama her öğretmen günlük en az 5 sayfa ödev veriyor. Tüm gününü okulda geçirdiğini bildiğimiz çocuk, akşam eve gittiğinde anne babasıyla çatışma yaşıyor. Ödevin kanıtlanmış hiçbir yararı yok. Eğer çocuk sorumluluk kazansın diye ödev veriyorsak bundan vazgeçmeliyiz. Çünkü sorumluluk kazandırmanın bir sürü farklı yolu var” şeklinde konuştu.