Tangonun tutkusu İstanbul’u saracak
Beş farklı ülkeden müzisyenlerin oluşturduğu ‘Chamber Jam Contemporary Tango Quintet’, İstanbul’daki ilk konserine hazırlanıyor. Marcelo Nisinman, “Tango o kadar varoluşsaldır ki insan için gerçek bir güçtür” diyor.

Deniz Burak BAYRAK
Arjantinli tango efsanesi ve bandoneon virtüözü Astor Piazzolla’nın tek öğrencisi olan Marcelo Nisinman, ustasının eserlerinin en iyi icracısı olarak gösterilmesinin yanı sıra ona ithaf ettiği bestelerle dünya çapında haklı bir üne sahip. Nisinman ile Daniel Rowland, Natacha Kudritskaya, Alberto Mesirca ve Zoran Markovic’ten oluşan çağdaş tango beşlisi ‘Chamber Jam Contemporary Tango Quintet’, İstanbul’da ilk konserlerini vermeye hazırlanıyor.
10 Mayıs saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşecek iki bölümden oluşan konserde ağırlıklı olarak Piazzola’nın hafızalara kazınmış tangolarının yepyeni düzenlemeleri ile Nisinman’ın modern tango besteleri seslendirilecek. Konser öncesi topluluğun hikâyesini ve tangoyu Marcelo Nisinman ile konuştuk.
Topluluğunuzun bir araya geliş hikâyesini anlatır mısınız?
Doğal ve mantıksal olarak gerçekleşti; beşimiz sanatı, müziği ve tangoyu seviyoruz. Daniel Rowland bu küçük beş başlı canavarı yaratan kıvılcımı çaktı ve her birimiz kendi kültürlerimizle ve imkânlarımızla bir şeyleri gerçekleştirmek için mümkün olan her şeyi yaptık. Seslendirdik, kaydettik, filme aldık… Yıllar boyunca yaptıklarımızla bir arada kalmayı başardık; bu kendi başına büyük bir başarı, değil mi? (Gülüyor) Hikâyenin kendisi Lizbon'da Daniel ve benim farklı şeyler çaldığımız ve bunlar hakkında konuştuğumuz bir tesadüfle başladı.
Tangonun duyguları ve kültürleri birleştirme gücünü nasıl yorumluyorsunuz?
Tango kesinlikle hem dansta hem de müzikte bir yansıma olarak diğerine ihtiyaç duyan bir sanat. Şarkı sözlerinde bile!.. Tango kendi içinde o kadar varoluşsaldır ki, ilan ettiği gerçeklerin çoğu o kadar ‘gerçektir’ ki dünyadaki herhangi bir insan için gerçek bir güçtür.
Piazzolla'dan büyük ölçüde etkilenen bir program hazırladığınızı görüyorum. Bunun onun öğrencisi olmanızın dışında başka bir nedeni var mı?
En büyük nedeni, iyi müzik olması; müzik tarihindeki en büyük besteciler kadar seviyoruz onu. Ayrıca onun dili daha az geleneksel ve daha açık. Bu, Piazzolla'nın desteklediği bir şey ve bu çerçevede rahat hissetmemize, kişisel alanımızı, karakterimizi, sanatı ve hayatı görme ve hissetme biçimimizi korumamıza yardımcı oluyor.
İSTANBUL İLHAMIMIZI CANLI TUTUYOR
Modern tango bestelerinizin klasik tango bestelerinizden farkı ne?
Umarım kalite açısından büyük fark yoktur. Her şey dil meselesi. Eski ya da yeni olması önemli değil; önemli olan iyi yapılmış olması. Açıkçası, farklı bir çağda doğdum ve diğer sanatçılardan etkilendim, bu yüzden duyacağınız şey bu olacak. Ancak her zaman ‘tango’ olacak. Sadece farklı şekilde sunulacak; kendi tarzımda, bizim tarzımızda…
Tangonun özünde ne var? Tutku mu yoksa direniş mi?
Tango, evrende kaybolmuş bu gezegendeki birçok sanatsal ifadeden biri. Öncelikle Rio de la Plata şehirlerinin kültürüne karşılık gelir: Buenos Aires, Montevideo, Rosario ve La Plata. Böyle doğdu ve bu sanatın tohumu oradan geliyor ancak oradan gelenler tam olarak oraya göçmenler tarafından getirildi. Çaldığım enstrüman bir Alman enstrümanı. Tango bestecilerinin çoğunluğu İtalyan kökenli ancak Ruslar, Polonyalılar, İspanyollar, Arjantinliler de vardı. Bütün bu tutkuların tangoda karışık, yüceltilmiş olduğunu düşünüyorum.
Başka tango topluluklarını bugün başarılı buluyor musunuz? Onlarla iletişiminiz var mı?
Son zamanlarda, kimseyle iletişimim olmadı. Kendimi kendi dünyama, beste yapmaya kapattım. Ama dışarı çıkıp çalıyorum ya da müziğim çalınıyor. Buenos Aires'ten tango müzisyenleriyle iletişimim var ve bunun her zaman olmasını umuyorum. Çünkü bir bakıma, oradan geliyorum. Umarım dünyadaki tüm tango toplulukları başarıya ulaşır; onlara en iyisini diliyorum.
İstanbul'da ilk kez sahne alacaksınız. Burada çalacak olmanın sizdeki ifadesi ne?
Hepimiz için İstanbul'da sahne almak çok özel. Şehir özel, enerjisi, tarihi, kültürü ve insanları. Tüm bunlar ilhamımızı canlı tutuyor. İstanbul'un ne kadar önemli olduğunu biliyoruz ve burada çalabilmek bizi kalbimizin derinliklerinden mutlu ediyor.