Tarafsızlık statüsünün benimsediği 1815 Viyana Kongresi’nden bu yana savaşmayan İsviçre’nin bu statüsü tarihi bir sınavla karşı karşıya. NATO’yla işbirliği geliştiriliyor

Tarafsız İsviçre, dümeni NATO’ya kırmak üzere

John Revill

İsviçre’nin meşhur tarafsızlık stratejisi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline yanıt olarak savunma bakanlığının Batılı askeri güçlere yakınlaşmasıyla birlikte, on yıllardır en büyük sınavıyla karşı karşıya gelmek üzere. İsviçre Savunma Bakanlığı Güvenlik Politikaları Başkanı Paelvi Pulli’nin Reuters’a söylediğine göre Savunma Bakanlığı, NATO ülkeleriyle ortak askeri tatbikatları da içeren güvenlik seçenekleri hakkında bir rapor hazırlıyor.


Hükümet tarafından tartışılan güvenlik politikalarının detayları henüz açıklanmadı. Pulli, “Tarafsızlık statüsünün nasıl anlaşıldığı konusunda değişikler olabilir” dedi. İsviçre medyasının aktardığına göre, bu hafta Washington’da bulunan Savunma Bakanı Viola Amherd, İsviçre’nin ABD’nin liderliğindeki askeri örgütle daha yakın çalışması gerektiği ancak katılmaması gerektiğini belirtti.

Pulli, İsviçre’nin 20. yüzyıldaki iki dünya savaşının da dışında kalmasını sağlayan tarafsızlık statüsü kendi başına bir amaç olmadığını ama İsviçre’nin güvenliğini artırmayı niyetlendiğini söyledi. Pulli, diğer opsiyonlar arasında NATO ve İsviçreli komutanlar ile politikacılar arasında üst düzey ve düzenli toplantılar yapılmasını içerdiğini söyledi.

İttifaka bu kadar yakınlaşmak uzun süredir özenle beslenmiş taraf tutmama geleneğinden bir kopuşu işaret ediyor. Tarafsızlık politikasının destekçileri, İsviçre’nin barışçıl bir şekilde geliştiğini ve Batı’nın Sovyetler Birliği ile yaşadığı soğukluk da dahil olmak üzere arabulucu olarak özel bir rol sürdürdüğünü belirtiyor.

Pulli, NATO’ya tam üyeliğin tartışıldığını ancak, NATO’ya katılmak üzere olan ve tarafsızlık konusunda uzun bir tarihi olan İsveç ve Finlandiya’nın aksine, raporun İsviçre’ye üyelik adımını atmasını önermesinin mümkün görünmediğini ifade etti. Raporun, değerlendirmek üzere İsviçre kabinesine gideceği eylül ayının sonunda tamamlanması bekleniyor.

Rapor, tartışılması için parlamentoya sunulacak ve İsviçre güvenlik politikasının gelecekteki yönüne yönelik kararlara için bir temel teşkil edecek. Rapor, Meclis’te oylamaya sunulmayacak. Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan geniş bir çalışmaya da katkıda bulunacak. Dışişleri Bakanlığı, projenin yaptırımların benimsenmesine, silah ve mühimmat ihracatına ve NATO’yla olan ilişkilere tarafsızlık açısından bakacağını belirtti. İsviçre, tarafsızlık statüsünün benimsediği 1815 Viyana Kongresi’nden bu yana bir uluslararası savaşta savaşmadı. 1907 Lahey Sözleşmesi, İsviçre’nin uluslararası silahlı çatışmalara katılmayacağını, savaşan tarafları birlik ve silahla desteklemeyeceğini veya topraklarını savaşan tarafların kullanımına sunmayacağını belirledi.

Pulli, “İsviçre’nin Ukrayna’ya daha fazla yardım edemeyeceği konusunda bir tedirginlik var” dedi. Başkan Ignazio Casis, Ukrayna’ya yardım için üçüncü ülkelere silah teslimatını reddetti, ama konuya daha geniş bir bakış açısı getirerek, tarafsızlığın bir “dogma” olmadığını ve saldırgan tarafın yararına olacağını belirtti.

İsviçre’nin hâlihazırda NATO ile bağları bulunuyor. Geçen sene, bazı NATO ülkeleri tarafından satın alınan ya da kullanılan Lockheed Martin ve F35A avcı uçaklarını almaya karar verdi. Savunma Bakanı Amherd, “(İsviçre) Herhangi bir birliğe, tarafsızlık statüsünden dolayı katılamaz. Ancak birlikte çalışabiliriz ve satın aldığımız sistemler bunun için iyi bir temel oluşturuyor” dedi.

Söz konusu tedbirler, 2002’e kadar Birleşmiş Milletler’e katılmamış ve kendi silahlarının büyük bir kısmını üreten bir ülke için önemli bir adım olacaktır.
Rusya’nın Bern Büyükelçiliği Sözcüsü Vladimir Khokhlov, bu kararların İsviçre için radikal bir politika değişikliği anlamına geleceğini ve Moskova’nın tarafsızlık statüsünün bırakılmasını göz ardı edemeyeceği ve sonuçları olacağını söyledi. Sözcü, daha fazla detay vermedi.İsviçre ordusu, ulusal savunmayı güçlendirmek için NATO’yla daha fazla işbirliğini tercih ederken, kamuoyu görüşü, Ukrayna’nın işgalinden bu yana büyük oranda değişti. Yakın zamanda yapılan bir ankete göre, toplumun yüzde 56’sı NATO’yla ilişkilerin güçlendirilmesini destekliyor. Geçen sene aynı oran yüzde 37 idi.

Anlaşmaya (NATO) katılmayı destekleyenlerin görüşü azınlıkta ama önemli ölçüde arttı. Nisan ayında yapılan ankete göre, İsviçre toplumunun yüzde 33’u NATO’ya katılmayı destekliyor.

Reuters’tan çeviren Tolga UĞUR