Libya’da öldürülen MİT mensubuna ilişkin haberler nedeniyle hapisle cezalandırılan 5 gazeteciden üçü dün cezaevine gönderildi. Gazeteciler tutuklanmadan önce “Bu karanlık günlerin geçeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Biz haklı çıkacağız” dedi.

Tarih bizi aklayacak

Berkay Dündar

Basın özgürlüğünde dünyada en son sıralarda yer alan, 38 basın emekçisinin tutuklu olduğu Türkiye’de, dün üç gazeteci daha cezaevine gönderildi.Libya’da MİT mensubunun ölümüne ilişkin haberler ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakkında hapis cezası verilen Gazeteci Murat Ağırel ile Barış Pehlivan Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde teslim oldu. Aynı davada ceza verilen Gazeteci Hülya Kılınç ise Manisa’da tutuklandı.


Yaklaşık 6 ay tutuklu kalan gazeteciler Aydın Keser, Ferhat Çelik ve Murat Ağırel’e İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi, geçen yıl ‘istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek’ suçundan 4 yıl 8 ay 7'şer gün, Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç’a 3 yıl 9’ar ay hapis cezası vermişti. Gazeteci Barış Terkoğlu ise beraat etmişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi 28 Ocak’ta gazetecilere verilen ceza ve beraat kararlarını onadı. Onama kararının ardından Gazeteci Barış Pehlivan ve Murat Ağırel, henüz yakalama kararı çıkmadan dün İstanbul Adliyesi’ndeki infaz hâkimliğine teslim oldu. Hülya Kılınç da kararın infazı için Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince evinden alındı. Cezaevine gönderilmeden hemen önce konuşan Barış Pehlivan, davada fiilden ziyade failin hedef alındığına dikkat çekerek “Sadece gazetecilik yaptığımız için tekrar cezaevine giriyoruz. Bu karanlık günlerin geçeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Dönüp dolaşıp tarihin bizi haklı çıkaracağını herkes görecek. Bir dakika dahi yatmamız gerekiyor, İnfaz Kanunu gereği hemen serbest kalmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Gazeteci Murat Ağırel ise “Denetimli serbestlikten yararlanabiliyormuşuz. Tahliye edilmeyi bekleyeceğiz” diye konuştu.

Haklarında verilen hapis cezası kararının ‘siyasi’ olduğuna dikkat çeken Ağırel, şunları söyledi: “Bu tür davalar siyasi davalar. Bu tür davalarda amaç yargılananlardan çok mesaj vermektir. İfşa nedeni bulguların daha önce yapıldığı kabul edildi. İfşanın tekrar ifşası olmaz. Açılan dava ve verilen ceza da bunun siyasi bir dava olduğunu gösterdi.”

Aynı davada yargılanan ve hakkında beraat kararı verilen Barış Terkoğlu ise yaşananları şöyle değerlendirdi: “Bu dava başından sonuna benim tezgâh olarak adlandırdığım bir sürecin sonucuydu. Bu davanın sanıkları bir süredir bu savcılık tarafından, bu savcılığı yöneten güçler tarafından, bu savcılıktaki yapılar tarafından zaten hedef alınıyorlardı ve sonunda bir MİT personelinin Libya’da hayatını kaybetmesi bahane edilerek bu gazeteciler tutuklandılar. Şimdi de cezaevine tekrar yolculuğa çıktılar. Bu davayı kurgulayanların hak ettikleri cezayı alacaklarını düşünüyorum.”

Avukat Ruşen Gültekin ise şu değerlendirmeyi yaptı: “3 yılın üzerinde ceza aldıkları için haklarında yakalama kararı çıktı. Denetimli serbestlikten dolayı da dışarıya çıkabileceklerini öngörüyoruz. Gazetecilerin aldıkları cezanın haklı olduğunu söyleyemem.”

Gazetecilerin tutuklanmasına basın meslek örgütleri, siyasi partiler ve çok sayıda yurttaştan büyük tepki geldi. Haberin Var mı İnisiyatifi “Bu cezayı reddediyoruz” diyerek sosyal medya kampanyası başlatırken Türkiye Gazeteciler Sendikası “Gazetecilik suç değildir” açıklaması yaptı. DİSK Basın-İş tarafından yapılan açıklamada, “Bu utançtan vazgeçin, dönün bu yanlıştan” denildi.

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer, gazeteciliğin kazanacağına dikkat çekti.

***

Tablo çok karanlık

2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye 180 ülke arasında 153’üncü sırada. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın verilerine göre ise cezaevlerinde 38 gazeteci tutuklu veya hükümlü olarak bulunuyor. Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç’ın tutuklanmasıyla birlikte cezaevlerindeki gazeteci sayısı 41’e yükseldi.

Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin raporuna göre ise bu yılın ilk ayında 14 dava kapsamında toplam 22 basın mensubu yargılandı. İki gazeteci toplam 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in ‘2021 yılı Basın Özgürlüğü Raporu’nda ise gazetecilerin yazıları, yorumları, paylaşımları gerekçe gösterilerek en az 475 kez hâkim karşısına çıktığı aktarıldı. Buna göre geçen yıl 36 gazeteciye 80 yıl hapis cezası verilirken en az 31 gazeteci haber takibi sırasında gözaltına alındı, 105 gazeteci şiddete maruz bırakıldı.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise dün yaptığı açıklamada, “2021’de 54 gazete kapandı. Son üç yılda 119 gazete kapanmış. Bu sıradan olay değildir. 119 gazetede çalışan medya mensuplarının işsiz kalması demektir. Gazetecilerin, aydınların tutuklandığı bir ülke olmak istemiyoruz” dedi.