Fenerbahçe evinde İngiliz devi Manchester United’ı 2-1 mağlup etti. Bu sonuçla tarihi bir zafere imza atan sarı-lacivertliler A Grubu’nda liderliğe yükseldi

Tarih böyle yazılır!

Kadıköy’de zor akşam... Bir tarafta Fenerbahçe, öbür köşede Manchester United. Old Trafford’da farklı yenilen sarı-lacivertliler evinde gülüp grupta iddialı duruma gelmeyi hedefliyor. Kırmızı Şeytanlar cephesinde ise hesap belli, Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan bilet veren organizasyonda zafere ulaşmak. Format değiştiğinden beri cazibesi artan, bir zamanların ikinci mevkisi artık büyüklerin iştahını kabartıyor.

Advocaat Aatif’ın yokluğunda Alper’le başlıyor. Basın toplantısında talebesinin UEFA’ya bildirilen listede olmadığını öğrenen Hollandalı hoca, vatandaşı van Persie’nin yerine Sow’u sahaya sürmüş. Oynadığı maçlarda takımını taşıyan Lens’in performansı özellikle merak ediliyor.

Mourinho genç Rashford-Pogba-Martial üçlüsünün yanına deneyimli Rooney’yi koymuş. Mata ve Ibrahimovic Portekizli çalıştırıcının cebindeki jokerler adeta. Sakatlıklar yüzünden oynayacak savunma göbeği, mazisini arayan İngiliz devinin yumuşak karnı gibi gözüküyor.

Maç henüz başlamıştı ki Kanarya öndeydi. Hasan Ali’in ortasında Sow röveşatayı patlatmıştı. 2. dakikada gelen bu jeneriklik gol, Hollandalı teknik direktörü haklı çıkarıyordu. Senegalli o moralle savunmasına da katkı veriyordu.

Rooney uyumasa 21’de skor eşitlenebilirdi. Sakatlanan Pogba’nın yerine Ibrahimovic 30’da oyundaydı. Onun girişiyle birlikte tansiyon yükselmişti. Mücadele acaba karakolda mı bitecekti... Skor üstünlüğünü ele geçiren ev sahibi, ilk yarı harika savaşmıştı. Lens hem ileri, hem de geride göz doldururken, Sow yıldızlaşmıştı.

Sanki ikinci devre çok şeylere gebeydi. Devre arası bir türlü bitmek bilmemişti.

Mourinho’nun öğrencileri tahmin edildiği gibi baskılı başlıyordu. Bulunabilecek bir gol United’ı nakavt edebilirdi. Fakat geriye çok yaslanıyordu Advocaat’ın talebeleri. Biraz topla oynamanın hiç zararı olmazdı. Kanarya bir çıkmıştı, pir çıkmıştı! Mehmet Topal’ın yerde kaldığı pozisyonda Lens öyle bir frikik atmıştı ki köşede dinlenen örümcek uykusundan olmuştu. Fark yine jeneriklik bir golle artmıştı.

Emenile 69’da bomboş pozisyonda golü yapamıyordu. Ahlar vahlar eşliğinde akıllara Tuncay’ın yıldızlaştığı 3-0’lık maç düşüyordu. Tribünlerin oley sesleri erken başlıyordu. Dakikalar 89’u gösterirken, bu sefer Rooney uzaklardan nefis bir gole imza atıyordu. Uzatmaların sonunda Rooney’nin kafasını İsmail çizgiden çıkarınca, üç puan sarı-lacivertlilerin oluyordu.

Fenerbahçe evinde o kadar önemli bir galibiyet aldı ki... Gruptan çıkmak artık Kanarya’nın elinde. Bir daha bu kadar güzel üç golü bir maçta ne zaman izleriz, kestirmek zor.

Advocaat’ın öğrencilerine helal olsun!