Uğur Mumcu’nun aramızdan ayrılışının 24. yılındayız.

Düşünceleriyle hâlâ yaşayan, hatta, “bunları da yazsaydı şimdi birçok şey daha farklı olurdu” dediğimiz bir noktadayız!..

Yazdıkları ve anlattıklarıyla ne denli haklı olduğu, uzağı ne kadar yakın gördüğü, araştırmalarıyla, ortaya çıkardığı belgelerle, aktardığı bilgilerle bize nasıl bir ülkede yaşadığımızı göstermişti yıllar önce Uğur Mumcu!..

Onsuz geçen son 15 yılda O’nu daha iyi anlıyoruz!..

Cemaatlerin siyasetle birleştiği, ticareti yönlendirdiği, insanları aldatan, halkı baskılayan bir tuzaktan bahsederdi Mumcu.

Şimdi; özgürlükleri din adına kısıtlayan, bir adam için tüm çağdaş birikimleri yok eden ve sonunda demokrasiyi askıya alan bir “yıkımı” yaşıyoruz!..

Yıllar önce yazdığı gibi…

•••

Uğur Mumcu’yu kim öldürdü?!.

Faili belli ama kayıtlarda meçhul!..

Hâlâ dönemin DGM Başsavcısı Nusret Demiral “Ne bulduğunu” söylemedi!..

Hâlâ dönemin DGM Savcısı Ülkü Coşkun “Devlet biliyor. Talimat versinler çözelim” sözünü anlatmadı!..

Hâlâ dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar; “Duvardan bir tuğla çekildiğinde neden duvarın altında kalınacağını” paylaşmadı!..

Ve hâlâ dönemin MİT Müsteşarı Teoman Koman; “Aranızdan biri öldürülebilir ama biz istersek engelleyebiliriz” demesine rağmen, “neden engellemediklerini!?” açıklamadı!

•••

Bu soruları soran da kalmadı!.

Buna cevap verecek insan da!..

Takip eden siyaset, araştıran yargı da yok artık!..

Hukuk devleti, laik demokratik Cumhuriyet yıkılmak üzere!..

•••

Türlü hilelerle ve algı yöntemleriyle kabul ettirilmeye çalışılan, hukuk devletini yıkan, demokratik yaşamı yok sayan, birey ve toplumun hak ve özgürlüklerini elinden alan yani yasama, yürütme ve yargı erklerini bir adamda toplayan, AKP/MHP’nin hazırladığı anayasa değişikliği, CHP ile HDP’nin demokrasi adına verdikleri uzun ve çetin mücadeleye rağmen TBMM’den geçti!..

Artık son sözü halk söyleyecek!..

•••

Meclis’te yoğun ve başarılı çalışmalar yapan Balıkesir CHP Milletvekili Mehmet Tüm diyor ki; “Anayasalar adeta bir yurttaşlık belgesidir. Ortak yaşama iradesinin hep birlikte ortaya konulmasıdır. Bunun için anayasalar ortak akılla ve özgür irade ile yapılırlar. Tek başına, oldubitti ile yapılan hiçbir anayasa özgür yurttaşlığı, barışı, huzuru ve istikrarı sağlayamaz. Böyle bir anayasa olsa olsa darbe anayasası olur. Bugün toplumun önemli kesimlerinin hiçbirinin görüşü dahi alınmamıştır. Sadece Reis mutlu olsun diye hazırlanan bu anayasanın sahibi halkımız değildir.”

•••

Mehmet Tüm haklı!..

Meclis’ten geçen anayasa, halkın yaptığı bir anayasa değildir.

Meclis’te bulunan bir azınlığın türlü oyun ve tehditleriyle 339 milletvekiline kabul ettirdiği bir metindir!.. Bu milletvekillerine aslında intihar etmiş, Meclis’i kapatma kararı vermişlerdir! Egemenliği halktan alıp Kaçak Saray’a vererek tarihe geçmişlerdir!..

•••

Bu değişiklikle tüm yetkiler bir elde toplanmaktadır.

Meclis’in hiçbir işlevi kalmamıştır.

Partili olan Cumhurbaşkanı bir parti devleti yaratacaktır.

Vali, yargıç, savcı ve emniyet müdürü illerde cumhurbaşkanının partisinin il ve ilçe başkanı olacaklardır.

Diğer görüşlere, partilere, inançlara artık yönetimde yer yoktur!..

Hukuk da partinin elinde olacağına göre, mahkemelerde farklılıklar için adalet de oluşmayacaktır!..

Adaletin olmadığı ,hukukun üstünlüğünün kabul edilmediği ülke de can ve mal güvencesi yoktur!..

Hele hele partili cumhurbaşkanının OHAL ilan etme yetkisi ve bu durumda kişi ve kurumların mal ve paralarına el koyabilme hakkı verilince, durum daha da vahimdir.

Üstelik el koyduğu kişi ve kurumun çalışma programlarını hazırlaması tam bir dikta rejiminin varlığını göstermektedir.

Yani CB isterse, bir kişinin parasına malına el koyduğu gibi onun taşocağında çalışmasını da emredebilir!..

•••

Bu anayasa değişikliğinin; “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesiyle Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu “laik demokratik cumhuriyetle” hiçbir ilgisi yoktur!..

Cumhuriyet’in kazandırdığı çağdaş, bilime dayalı, insana saygı duyan ve eşitliği önceleyen bir yaşam biçimini yok saymaktadır!..

Kısaca hak ve özgürlüklerimizi elimizden almaktadır!...

•••

Sosyal Medya da dolaşan bir yorumu paylaşmak isterim;

Adolf Hitler önce kendine bağlı SS subaylarına Alman polisi üniformalarından giydirdi ve kendi millet meclisinin bombalanması talimatını verdi...

Alman halkına bunu yapanlardan intikam alacağını söyleyerek kendine muhalif kim varsa kumpaslarla ya hapse gönderdi ya da idam ettirdi...

Düzenlediği operasyonlar ile kendine biat etmeyen herkesi temizledi...

Her propaganda mitinginde ise şu cümlenin söylenmesini emretti “Adolf Hitler Tanrı’nın gönderdiği bir kurtarıcıdır ve Tanrı Alman halkının yanındadır!”

Sonrasında yapılan ilk seçimde ise halkın %74 oyunu alarak ‘Führer’, yani lider ilan edildi...

Tüm yetki tek bir kişide toplandı. İlk icraatı, azınlıkta olan cumhuriyetçi ve sosyalist bölgeleri ülkeden tecrit ederek her türlü hizmetten muaf tutmak oldu.

Ülkedeki bütün gazete, dergi ve basın yayın organlarını elinin altına aldı. Öyle ki 2. Dünya Savaşı’nda Ruslar Berlin kapılarına dayandığında Alman halkı savaşı kazanmak üzere olduklarını sanıyordu...

Ve yenilirken dahi her mitinglerinde milyonlarca insan toplanarak ona biat ettiklerini gösteriyordu...

Önceden Alman halkının “Tanrının elçisi, büyük lider, büyük başkan, büyük kurtarıcı” gibi sloganlarla yere göğe sığdıramadığı Adolf Hitler’in intiharından bir ay sonra tüm gerçekler gün yüzüne çıkmaya başladı...
O aslında sadece çevresindeki silahlı koruma ordusuna güvenen, söylediği her şeyin yalan olduğu, korkak basit bir ruh hastasından başka bir şey değildi...

Alman halkı bunu çok geç anladı, herkes ona tapıyordu ama gün geldi hiç kimse ben oyumu ona verdim diyemedi...

Savaştan sonra tekrar bir meclis kuruldu, laik bir cumhuriyet sistemine geçiş yapılarak egemenlik artık tek bir kişinin değil kayıtsız şartsız milletin oldu!

İşte tarih her zaman tekerrürden ibarettir,

Bu sebepten ders alınması gerekir...

Egemenlik tek bir kişinin değil milletin olmalıdır!..”

•••

Son örnek Gambiya’dan!..

Seçimi kaybeden Gambiya Başkanı Jammeh başkanlığı bırakmamak için son anda OHAL ilan etmişti. Seçilen başkanı koltuğa oturtmadı!..

Bunun üzerine “Batı Afrika Ekonomik Devletler Ordu Birliği” Gambiya’ya girdi. Jammeh ülkeden kaçtı..

Halk şimdi kutlama yapıyor!..

•••

Tarih iyi bilinmezse tekerrür eder!..

Çünkü aynı şartlar oluştuğunda geçmişi bilmeyenler müdahale edemezler.

O şartların getirdiği aynı sonuca katlanmak zorunda kalırlar!..