Eyüp’te iki sene önce yıkılan İstanbul Ticaret Odası binasının yerine İstanbul Ticaret Üniversitesi kuruluyor. Yurttaşlar, yapının bölgedeki tarihi silüeti bozduğunu söylüyor.

Tarihi yarımadanın silüeti bir kez daha bozuluyor
Fotoğraf: AA

Umut SERDAROĞLU

İstanbul’da tarihî yarımadanın en önemli bölgelerinden Eyüp’ün silüeti yoğun yapılaşma nedeniyle bozulmaya devam ediyor. 2021 yılında yapının güvensiz hale gelmesinin ardından yıkılan İstanbul Ticaret Odası (İTO) binasının bulunduğu yere İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin inşasına başlandı. Yapım aşamasında olan bina, bölgenin tarihi silüetini bozduğu gerekçesiyle tartışmaları beraberinde getirdi. ‘Eşsiz Mirasımızın Muhafızlığı Projesi’ ile sayısız tahribatı ortaya çıkartan Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay’ın çektiği ve sosyal medya hesabından paylaştığı görüntüye birçok yurttaş tepki gösterdi. Fotoğrafta binanın; Topkapı Sarayı, Eminönü Yeni Camii, Değirmen ve Zindan Hanı, Ayasofya gibi birçok önemli eserin önünü kapadığı görüldü.

Binanın tarihi silüeti bozduğu gerekçesiyle kızgın olduklarını dile getiren Yavaşçay şöyle konuştu:

YIKILMIYORSA, KAT EKSİLTMEYE GİDİLSİN

“Bölgede daha önce 1971 yılında yapılmış İTO’ya ait bir bina vardı. Bu bina önceki senelerde yıkılınca çok sevinmiştik. Çünkü tarihi silüeti bozduğu için Eyüp’ü olumsuz yönde etkiliyordu. İnşaatın yeniden başladığını duyduk. İnşaat yükselince asıl görüntü ortaya çıktı. İstanbul’un en önemli noktalarının önünü kapatan bir yapı oldu. Tabii ki gönlümüz bu yapının yıkılmasından yana ancak yıkılamıyorsa bile kat eksiltme yöntemine gidilmesi gerekiyor.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından İlim Yayma Vakfı’na ait binanın Süleymaniye Camii’nin silüetini bozduğu gerekçesiyle mühürlendiğini hatırlatan Yavaşçay, “Tabii ki benzer değil. Orada başka sıkıntılar da vardı. Ancak İlim Yayma Vakfı’nın bu binası da yoğun tepki almıştı. Eğer yıkılamıyorsa ya da üniversitenin inşası iptal edilemiyorsa farklı bir yol izlenmeli” dedi.

EŞSİZ MİRASIMIZIN MUHAFIZLIĞI PROJESİ

Öte yandan kendisini başlattığı ‘Eşsiz Mirasımız Muhafızlığı Projesi’nin detayları hakkında da bilgi veren Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay şu ifadeleri kullandı:

“Ben bu projenin bir meslek haline getirilmesinden yanayım. Bu meslek tarihi eserlerin korunması için de önemli. Bu proje de tarihi yapılar üzerinde araştırmalar yapıyoruz. Bu yapıların fotoğraflanmasını, kayıt altına alınmasını ve daha sonra da dosyalama işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Eğer bakımsız ve yıkılmak üzere yapılar varsa bunu hem ilgili mercilere gönderip hem de sosyal medyada paylaşımını yapıyoruz. Amacımız burada insanların sorunların farkında olmasını sağlamak. Çünkü bunlar ortaya çıkmazsa kimsenin umurunda olmuyor.”

Bugüne kadar ortaya çıkardığı birçok tahribatın büyük ses getirdiğini aktaran Yavaşçay, “Ben bu işe 24 Nisan 2022’de Ayasofya’daki su haznesinde gerçekleştirilen tahribatı paylaşarak başladım. Su haznesi ayakkabılık yapılmıştı. Tepki çekince su haznesi hemen restore edildi. En son dile getirdiğim ‘tarihi surlardaki tahribat’ın restorasyonu için İBB söz verdi” diye konuştu.