Hasankeyf’te 12 bin yıllık tarihi mirası yok edecek Ilısu Barajı ve HES projesinde çalışmalar tüm tepkilere rağmen hız kesmeden ilerliyor. DSİ, son aşamaya geçilen projede gelinen noktayı, “Önemli bir eşik aşıldı” şeklinde duyurdu. HDP’li Aslan, “Yaptıklarının yanlış olduğunu bilseler de övünmekten geri durmuyorlar” dedi

Tarihi yıkımda “Dönülmez eşik”

Mustafa Mert Bildircin

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı’nın (UNESCO) on kültürel miras kriterinden dokuzunu karşılayan ve bu özelliğiyle dünyada tek olan Hasankeyf’in sular altında kalmasına neden olacak Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santral (HES) projesi sivil toplum kuruluşları ve yurttaşların tüm tepkisine karşın hız kesmeden ilerliyor. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) yapımını ihale yoluyla iktidara yakınlığıyla bilinen Cengiz İnşaat’a teslim ettiği projede son aşamaya gelindi. Yüklenici firmanın ve DSİ Genel Müdürlüğü teknik personelinin iş birliğiyle elektromekanik teçhizat montajı kapsamında üçüncü ünite olan elektrik motorlarının dönen kısmının sabitlenme işlemi tamamlandı. Bakanlık, tarihi mirasın yok olmasına yol açacak projede gelinen aşamayı, “Ilısu Barajı ve HES projesinde önemli bir eşik aşıldı” ifadeleriyle duyurdu. HDP Milletvekili Mehmet Ali Aslan, “Yaptıklarının yanlış olduğunu bile bile övünmekten geri durmuyorlar” diye konuştu.

Çevre topluluklarının, uzmanların, sanatçıların, yurttaşların ve siyasilerin sayısız çağrısına rağmen Hasankeyf’teki yıkımın önüne geçilemiyor. Ilısu Barajı ve HES projesi, 12 bin yıllık tarihiyle, dünyanın bilinen en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapan Hasankeyf’i yok oluşa her geçen gün biraz daha yaklaştırıyor. DSİ, 2014 yılında yayımladığı broşürde, “Ülkemizin ve dünyanın cazibe merkezi olacak” ifadeleriyle söz ettiği Hasankeyf’te süren Ilısu Barajı çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.

“Ülkemizin vizyon projesi”

Cerattepe’deki maden işletmesiyle tepkilerin hedefi haline gelen Cengiz İnşaat ve DSİ ortaklığıyla yürütülen projede, bir buçuk saatlik çalışma sonucunda 450 tonluk elektrikli motorların dönen kısmının (rotor), motorların içine indirildiği açıklandı. DSİ, çevre kıyımına neden olan ve Hasankeyf’in yok olmasına yol açan projeyi, “Ülkemizin 100 yıllık vizyonu içerisinde yer alan dünyanın en büyük su yapılarından biri” diye niteledi.

“Yaptıkları barbarlıktır”

Hasankeyf’te Ilısu Barajı ve HES projesi kapsamında yapılanları durdurmak için kendini kayalara zincirleyen HDP Milletvekili Mehmet Ali Aslan, yapılanların insani açıdan, tabiat açısından ve hukuki açıdan kabul edilebilir bir tarafı olmadığını söyledi. Aslan, "Yaptıkları barbarlıktır. Yaptıklarının yanlışlığını bile bile övünmekten geri durmuyorlar ve kendilerini ifşa etmekten kaçınmıyorlar. Kesinlikle günün birinde bu kültür yıkımının hesabını hukuk önünde verecekler” diye konuştu.

“Hükümet sessizlikten cesaret alıyor”

Hasankeyf’in 12 bin yıllık tarihi olduğuna dikkati çeken Aslan, konuyu gündemde tutmaya devam edeceklerini belirterek, “Projenin oldu bittiye getirilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Aslan, başta UNESCO olmak üzere, uluslararası birçok kuruluşun Hasankeyf’in adım adım yok oluşuna sessiz kaldığını vurgulayarak, “Hükümet onların sessizliğinden cesaret alıyor. Uluslararası kuruluşların bu konudaki sessizliğini iyi niyetle okumuyorum. Hükümet acaba onlarla gizli bir anlaşma mı yaptı?” diye sordu.

Yarın eylem var

Yarın, yerel ve uluslararası düzeyde 50’nin üzerinde çevre örgütüyle Hasankeyf’te bir eylem gerçekleştireceklerini kaydeden Aslan, “Hasankeyf’i barbarların elinden kurtarmaya çalışacağız” dedi.

Hasankeyf Gönüllüleri, Dünya Hasankeyf Günü’ne ilişkin dün bir yazılı açıklama yaptı. Tarihi mirası yaşatmak için yarın Hasankeyf’de bir araya geleceklerini belirten Hasankeyf Gönüllüleri’nin açıklamasında şunlar kaydedildi:

“Doğal alanların katliamından, kültürel varlıkların yok edilmesinden, canlıların yerinden edilmesinden; yani ölümden ürettiği enerji ile ihya olacak. Hasankeyf nezdinde Ilısu projesine karşı mücadele verenler, Dicle Nehri’nin özgür akan sularında kendi siluetlerini gördü; kentlerde göremediği toprağın kokusunu içine çekti, umutları binlerce yıllık tarihin içinde gezindi. Ve en önemlisi buralardan beslendi. Hasankeyf’in sesine kulak ver: Su ol sen de Dicle’ye ak. Dicle özgür akacak topraklar suyla buluşacak.”