İhalesi Eski Bakan’ın ailesine verilen tarihi miras alanlarından Phaselis Antik Kenti’ni yok edecek projenin yargıya taşınmasına rağmen talan sürüyor. Avukat Koç, “Bir an önce yürütmenin durdurulması kararı verilmeli” dedi.

Tarihi yok etmeden projeyi durdurun

Asena TUNCA

Antalya’nın tarihi ve kültürel miras alanlarından biri olan Phaselis Antik Kenti’nde talan tepkilere rağmen sürüyor. Beydağları Milli Parklar ve Antik Kent sınırları içinde yer alan ve 1’inci derece arkeolojik sit alanı olan bölgeye iş makineleri girmesinin bölgeye telafisi imkansız zararlar edeceğine dikkat çeken bölge halkı projenin durdurulması için çağrı yaptı.

MAHKEMEYE TAŞINDI

Avukat Tuncay Koç, Phaselis’e dökülen betonun Bakanlık tarafından kaldırıldığını ancak arkadaki projenin devam ettiğini belirtti. Yürütme kararının verilmesini beklediklerini aktaran Avukat Koç, “30 Ocak’ta ihalenin sonucu kesinleşti. 15 Şubat’ta yer teslimi yapıldı. 20 Şubat’ta iş makineleriyle alana girildi. 28 Şubat’ta davalar açıldı. Konu mahkemeye taşındı. Bir hafta içinde mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı vermesini bekliyoruz” dedi.

Dava konusu üç temel hususun olduğunu belirten Koç, “Alan 1’inci derece arkeolojik sit alanı olduğu için proje 658 sayılı ilke kararına aykırı. İlke kararına göre oraya günü birlik tesis yapılamaz, sit alanına beton dökülemez. İkinci itiraz noktamız ise alanın Milli Park olması. Proje, Milli Parklar Kanunu’na da aykırı. Uzun vadeli planlarda böyle bir proje görünmüyor. Öte yandan alan kıyı-kenar çizgisine çok yakın. Bu konuda da Bakanlık’tan izin alınmamış. Kıyı-kenar çizgisi tespiti dosyada yok. Biz bu üç temel nokta üzerine davayı açtık. Bu proje için ayrıca bir ÇED muafiyet raporu da alınmalıydı o da yok. Proje iptal edilecektir. Ancak iptal edilmeden alan tahrip edildi. Bir an önce yürütmeyi durdurma kararı çıkmalı. Tahribat yüzeysel gibi görünse de orman tahrip edilmiş durumda” ifadelerini kullandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un söylediklerinin aksine yapılan projenin zaruri ihtiyaçları karşılamaya yönelik olmadığını kaydeden Koç, “Zaruri ihtiyaç tuvalet ve bekçi kulübesidir. Burada yapılan ranta yönelik. Doğal bir alanı ticarete açmayı amaçlıyor. Ayrıca, Bakan sadece 179 metrekare beton döküleceğini söylemişti. Ölçtüğümüzde 480 metrekare beton döküldüğünü gördük. Bakan’ın yalan söylediği tescillendi” dedi.

Phaselis’e yönelik talanı ilk görenlerden çiftçi Sühan Özsan ise, “Bu bölgelere gelen-giden durmuyor, sürekli müdürler geliyor. Arkeologlar gittikten sonra akşam saatlerinde paletli kepçeler getiriyorlar. Alacasu’da betonlar dökülüyor, gece iş makineleri çalışıyor. Birçok dava açıldı. Projenin iptalini istiyoruz” diye konuştu. “Bir yurttaş olarak söylüyorum bu projenin tek amacı bölgeye çökmek” diyen Özsan şu ifadeleri kullandı: “Geçen cumartesi Bakan Ersoy geldi ve ‘Bu işi bitireceğiz’ dedi. Halkın yararı kisvesiyle bir tesis oluşturmak ve Phaselis’i arkeolojik tesis olmaktan çıkarmak istiyorlar. Buraya Kültür Bakanlığı proje daire başkanı, Müze Müdürü Mustafa Demirel, ihaleden yasaklı şirketin yeğeni Musab Ergezen, karakol komutanı ve arkeologlar geldi. Projenin sahibi, ‘Bostanlık sahil yolunu genişletmemiz lazım. Bana en az 20 metre yol gerek. Bir de ağaçlar var burada. Ben bu pompayı, mikseri nasıl sokacağım’ diyor. Müdür Bey de ‘Kanun’a göre böyle bir işlemin sadece yangın tehlikesi var ise orman müdürlüğü tarafından ve gözetiminde yapılır’ açıklamasını yapıyor. ‘Ne yapalım çakalım bir ateş yansın o zaman’ dediğini kulaklarımla duydum. Karakol komutanına ‘Duymuyor musunuz’ diye sorduğumda yere bakıyor komutan. Müze müdürü de ‘Çok şakacısınız gerçekten’ diye durumu toplamaya çalışıyor gözümüzün önünde yaşanıyor bu olay. Talanın böylesi yok.”