Küçük büyük herkesin gündemi kripto paralar oldu. Peki, bu spakülatif paraların tehlikeleri neler? İktisatçı Anıl Aba anlattı.

Tarihin en büyük balonu

Havva GÜMÜŞKAYA

Thodex olayı kripto para çılgınlığını bir kez daha gündeme getirdi. Tehlikeli olarak adlandırılan bu oldukça spekülatif ve oynak piyasaları iktisatçı Anıl Aba ile konuştuk.

Aba, kripto paraları tarihin en büyük balonu olarak nitelendiriyor. Özellikle pandemi döneminde ülkede artan ilgiyi ise kötüleşen ekonomik durum, artan işsizlik ve düşen alım gücü ile açıklıyor.

Özellikle pandemi döneminde patlama yaşandı. Kripto para piyasası nasıl şişti?

Dijital dünyadaki görece düşük kurulum maliyetleri sayesinde çok sayıda yeni coin ve yeni borsa çıktı. Bir de sosyal medyada çok fazla coin ve borsa reklamı yapılıyor. Denetim mekanizması olmadığı için lise öğrencileri bile bu reklamlara maruz kalıyor. İnsanlar merak ediyor ama tam olarak ne olduğunu da bilmiyor aslında. Bir de boğa piyasasına denk gelince öğrencisinden emeklisine, köylüsünden mühendisine, bilen bilmeyen herkes heves etmeye başladı. Telefona bir uygulama indirip birkaç dakika içinde borsaya girilebiliyorsunuz. Davranışsal olarak pandemide evde oturmanın da etkisiyle çok sayıda insan bu coin borsalarına dadandı. Yani hem arz hem talep dinamikleri bu piyasaları şişirdi.

Kripto paraların içsel bir değer taşımadığı, arkasındaki fiziksel bir varlıkça desteklenmediği, elektronik ortamda yaratılan sanal bir balondan ibaret olduğu görüşü oldukça hâkim. Peki, bu balon patlar mı?

Günümüzdeki kullandığımız paraların arkasında devletler ve toplumsal güven var. Kripto varlıkların arkasında bu da yok. Daha önemlisi, bazı borsalarda ortada coin bile yok aslında. Tamamen borçlanma ve kredi usulü bu işlemler yapılıyor. Bu balon, insanlık tarihinin en büyük balonu! Fakat tam manasıyla patlamadan bu kadar uzun devam edebiliyor olmasının sebebi tarihte ilk defa bu kadar yüksek sayıda insanın bu piyasalara erişiminin olması. Patlamadan çıkanlar yırtacak.

tarihin-en-buyuk-balonu-868387-1.
Fotoğraf: Anıl Aba

Peki, Türkiye’deki bu ilgi neden kaynaklanıyor?

Birincisi, kötüleşen ekonomik durum, artan işsizlik, düşen alım gücü vesaire. Devlet veya ekonomik sistem insanlara refah yaratamıyorsa, insanlar farklı yollardan gelir etmeye çalışıyorlar. Hiçbir değer yaratmadan böyle yüksek gelirler elde edilemez. Bu işlerde kazananları kaybedenler finanse ediyor. Çünkü bitcoin ve türevleri ekonomik değer yaratmıyorlar, GSYH’yi arttırmıyorlar. İkinci sebep ise gelir dağılım eşitsizliği.

Coinlerin bir varlık sınıfına dâhil etmek zor görünüyor. Kontrol edilemeyen bu ‘çılgınlık’ kontrol edilmeli mi, nasıl?

Bence ‘para’ sınıfına dâhil etmek varlık sınıfına dâhil etmekten daha zor. Bunlar para olmanın üç koşulu olan verimli bir mübadele aracı, genel geçer bir hesap birimi ve istikrarlı bir değer biriktirme aracı olma özelliklerini taşımıyorlar. Kimse bütün parasını coinlere yatırıp servet biriktirmiyor. Çünkü çok istikrarsız ve spekülatif. Bence komple yasaklanmalı. Devletler şimdilik göz ucuyla takip ediyorlar, ‘acaba bu işleri vergilendirebilir miyiz?’ diye. Ama bu kumarı vergilendirmek gibi bir şey.

Thodex’te olayından nasıl bir ders çıkarmak gerekir?

Anlıyorum ve kabul ediyorum ki ekonomik sıkıntılar insanları ister istemez bu yollara yönlendiriyor. Daha yüksek yaşam standartlarına hak mücadelesi vererek ulaşmalıyız, dijital kumarhanelerde birbirimizi kazıklayarak değil. Zenginleri vergilendirmeliyiz, sendikalaşmalıyız, neoliberal kapitalizme karşı mücadele etmeliyiz. Refahı emeğimizle ve mücadelemizle kazanmalıyız.