Tarihte bu hafta: 13 Ekim MS 54 Nero’nun tahta çıkışı

EMRE POYRAZ

Esas adı Nero Claudius Caesar Augustus Germanicus’tur. 13 Ekim MS 54’de Claudius’un ardından Roma İmparatoru olmuştur. İulii-Caludii hanedanının son imparatorudur. MS 54-68 yılları arasında tahtta kalan Nero, diplomasi ve de imparatorluğun kültürel gelişimi için çalışmıştır. İmparatorluğu boyunca atletizm oyunları düzenlemiş ve tiyatrolar inşa ettirmiştir. Çok genç yaşta tahta çıkan Nero’nun eğitiminde, Roma tarihinin en önemli edebiyatçılarından olan ve de aynı zamanda stoacı bir filozof olan Seneca’nın da payı büyüktür.

Hatta imparator olduktan hemen sonra, Senatus’ta yaptığı konuşmanın metnini de Seneca hazırlamıştır. Esasen Nero, İmparator Claudius’un üvey oğluydu. Claudius’un öz oğlu Brittanicus hem yaşça Nero’dan küçüktü hem de Nero’nun annesi Agrippina’nın entrikaları sayesinde geri plana itilmişti. Nero tahta çıktığında Brittanicus hala yaşıyordu lakin 11 Şubat 55’de akşam yemeği sırasında Brittanicus zehirlenerek öldürüldü.

Nero çok genç yaşta tahta çıktığı için annesi Agrippina devlet yönetimine oldukça müdahildi. Nero, ilerleyen günlerde annesinin kendisi için tehdit oluşturabileceğini düşünerek bir suikast planı yaptı. Plana göre, annesini Baiae’da bir akşam yemeğine davet edecekti, ardından annesi dönerken gemisini batırtacak ve ondan kurtulacaktı. Lakin gemi batırılsa da annesi yüzerek sahile ulaştı ve kurtuldu. Ardından Nero’nun adamları, Agrippina’nın villasına giderek onu orada öldürdüler. Bu olaylar olduğu sırada 59 yılının Mart ayı yaşanıyordu ve bir Minerva festivali vardı. Nero, annesinden kurtulmuş olsa da halk tarafından “anne katili” olarak yaftalanmaktan kurtulamadı.

Nero’nun imparatorluğu dönemiyle alakalı kendisine atfedilen ve kötü bir üne sahip olmasına neden olan birçok olay vardı. Bunlardan elbette en popüler olanı 64 yılında Roma’da çıkan yangındı. Aslında, yangın çıktığı sırada Nero, Roma’dan oldukça uzaktaydı ve yangın haberini alır almaz Roma’ya dönerek yangını söndürme çalışmalarına başladı. Fakat Roma imparatorlarının tarihi, muhalifler olmadan yazılamazdı. Halk arasında bir söylenti çıktı. Buna göre Nero, yangını kendisi için yaptırtacağı Domus Aurea (Altın Ev) için yer açmak maksadıyla çıkarttırmıştı. Hatta yangın sırasında yüksek bir yere çıkarak, kendi yazmış olduğu “Troia’nın Yağması” şarkısını lir çalarak söylediği dedikodusu da yayılmıştı. Nero, yangından Hristiyanları sorumlu tuttu. Hristiyanlar işkenceler görerek öldürüldüler. Bu, Roma’da Hristiyanlara karşı yapılan ilk menfi eylemlerden biriydi. Nero’nun eğlence düşkünlüğüne bu yangın da eklenince kendisine muhalif olanlara gün doğdu.

Muhalifleri, birkaç kez onu öldürmek için suikast girişiminde bulunsalar da başarılı olamadılar. Bu sansasyonel hayatının yanı sıra Nero, Doğu’da Parthlara karşı, Batı’da ise Britania’daki isyanlara karşı askeri başarılar elde etse de senatus’la olan çekişmesi onun sonunu getirdi. Senatus, onu vatan haini ilan etti. Ve Nero, umutlarını yitirmiş halde, kendi epik yaşamına yakışacak şekilde, suikasta uğramayı beklemeden 9 Haziran MS 68’de boğazını kesmek suretiyle intihar etti.