Hiranur Vakfı’nda yaşanan cinsel istismar skandalı tarikatları ülke gündemine tekrar getirdi. Bu yapılar son yıllarda özellikle iktidar eliyle büyütülürken birçok skandal da cezasız bırakıldı. Akademisyenler bu olayların tarikatlarda ‘olağan’ görüldüğünü söyledi. Çobanoğlu, dinin ideolojik kısmına dikkat çekerken Durak ise “Karanlık öncelikle çocukları ve kadınları kasvet altına aldı” dedi.

Tarikatların kuşatması
Vakfın sitesinde yer alan bilgilere göre 750 öğrenci ‘medreselerde’ hafızlık eğitimi alıyor. (Fotoğraflar: BirGün)

Mustafa KÖMÜŞ

BirGün’ün dün manşetten duyurduğu Hiranur Vakfı Onursal Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel'in kızına yıllarca uygulanan istismar ve bu olayın üstünün örtülmesi adeta gündem belirledi. Özellikle sosyal medyada bu haber oldukça tartışıldı.

AKP iktidarı tarafından desteklenen tarikatlar uzun süredir devlet içinde örgütleniyor. Eğitimden sağlığa birçok alanda bakanlıklarda bile söz sahibi durumundalar. Eğitimde vakıflar eliyle tarikatlar okulların içine kadar girerken sağlıkta ise özellikle Menzil cemaatinin ağırlığı bulunuyor. Bunun yanında Hiranur Vakfı’nın da içinde birçok tarikat veya cemaat açtıkları medrese adı altındaki kurumlarla gençleri ve çocukları etkisi altına alıyor. Bu vakıflara açılan alanlar bununla da sınırlı değil. Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti gibi birçok dini vakıf açtıkları yurtlarla öğrencilere ulaşabiliyor. Kamu yurtlarının yetersizliği nedeniyle öğrenciler bunlara mecbur bırakılıyor. Son örnekse daha enteresan bir gelişme oldu. Ensar Vakfı Genel Merkezi’nde öğretmenlere toplantı yaptırıldı.

Elbette durum bundan da ibaret değil. Bu dini gruplara yakın olan vakıf ya da cemaatlerin evlerin ya da yurtlarında yaşananların çoğunda olayın üstü örtülmek isteniyor. Bu durum, cinsel istismardan tutun da yurtta yaşanan herhangi başka bir skandala kadar böyle.

Yakın zamanda yaşanan bazı skandallar şu şekilde:

•Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılara ait yurtta çıkan yangında 11’i çocuk 12 kişi hayatını kaybetti. Yıllarca süren davada ailelerin ve avukatların ısrarlı takibi sonucunda 8 kişiye hapis cezası verildi.

•Enes Kara isimli öğrenci bir cemaate ait öğrenci evinde kalırken gördüğü baskılar nedeniyle intihar etti. Yaşadığı durumu videoyla duyuran Enes Kara’nın intiharının ardından evinde kaldığı cemaat hakkında herhangi bir soruşturma açılmadı.

•Karaman’da Ensar Vakfı’na ait yurtta 46 çocuk cinsel istismara maruz bırakıldı. Olayın ülkede infial uyandırmasının ardından istismarı gerçekleştiren Muharrem Büyüktürk Ağır hapis cezasına çarptırıldı. Ancak vakfa herhangi bir işlem yapılmadı. Büyüktürk ile fotoğrafları bulunan dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Müşavirliği’ne, Karaman Özel Öğretim Kurumları Şube Müdürü de Ankara Milli Eğitim Şube Müdürlüğü’ne atandı.

•Konya’da uzun süre boyunca 7 çocuğu cinsel istismara maruz bırakan Faruki tarikatı şeyhi Süleyman Işık hakkında 62 yıl hapis cezası verildi. Ancak Yargıtay Işık’ın cezasını ‘çocukların rızası var’ diyerek bozdu.

•Uşşaki tarikatı şeyhi Fatih Nurullah Sakarya’nın Akyazı ilçesinde 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismardan tutuklandı. Fatih Nurullah’ın tutuklanmasının ardından başta Melih Gökçek olmak üzere birçok AKP’li ile yan yana fotoğrafı çıktı. Nurullah’ın ayrıca AKP’nin açılış törenlerine katıldığı öğrenildi.

DAHA ÇOK GÖRÜLEBİLİR

Çocukların esir gibi görüldüğünü söyleyen Akademisyen Yavuz Çobanoğlu şunları aktardı: “Tarikatlar inançlı, değerlerine bağlı, ahlâklı ve makbul çocuk yetiştiren güvenli yerler olarak görülüyor. Bu tarz cinsel istismar olayları da münferit vaka şeklinde değerlendiriliyor. Hatta ‘aramızdan birisi nefsine yenik düştü ve şeytana uydu’ denilip, geçilecek konular olarak görülüyor. Bu yerler içeride nelerin olup bittiği bilinmeyen, denetimsiz, rasyonel ve çağdaş hiçbir kuralın, hukukun geçerli olmadığı, dinî eğitim adı altında arpalığa dönmüş, olan bitenin topluluk içerisinde saklandığı kapalı yerler. Örneğin en son olaydaki mağdur, ailesinin de bilgisi dahilinde, yıllarca cinsel istismara uğruyor. Kimse görmemiş veya bilmiyor olabilir mi bütün bunları? Şimdi birileri çıkıp ‘bu dinimize uygun’ diyecek, diğer bazıları da ‘münferit vaka’ deyip geçecek. Burada dinin ideolojik yüzü ortaya çıkıyor. Zira topluluğu dinselleştirdiğiniz zaman daha kolay yönetirsiniz. Hesap verilebilirlik rafa kalkar, demokratik hukuk, haklar ve özgürlükler bir lükse dönüşür. Değerlerimiz diye sahiplenilen metafizik demeti coşar, akıl ve mantık dışı ne varsa dolusuyla yaşanmaya başlar. İşte bu yüzden olaylara rasyonel yaklaşmayı bırakmış devletin küçük bir prototipini görüyoruz bu tarikat yurtlarında ve aslında tüm ülkedeki yapı ve kurumlarda… Dolayısıyla bu yapılarda yaşanan bu ve buna benzer olaylar, kitlesel bir karşı talebe dönüşerek, politik alanda kendisine yer bulmadığı sürece bu insanlık suçlarıyla daha çok karşılaşırız.”

Tarikatların yargı üzerindeki etkisine dikkat çeken Çobanoğlu şöyle devam etti: “Yeni rejim, kendi hukukunu dayatıyor. Kendi hukuku demek, kendi anlayışı, kendi dünyaya bakışı, kendi normali ve yorumu… Ülkede pek çok kavram gibi hukukun da anlamını değiştirmeye çalışıyorlar ve önemli ölçüde de başarılı oldular. Evrensel değil, yerel bir hukuk arzulanıyor. Muktedirlerin beklentileri ve kurgusal değerlerin reflekslerine göre hareket eden, topluluğun yerelliğiyle uyumlu bir hukuk düzeni amaçlanıyor. Bunun için de sadece yargının değil, tüm bürokrasinin bu değerlerle bütünleşmiş, çelik iradeli memurlara ihtiyacı var. Yani bilinmeyen, yaşanmayan şeyler de değil!”

KÖTÜLÜKLE PAZARLIK

Hiranur Vakfı’ndaki istismar vakasının örgütlü bir şekilde desteklendiğini belirten Akademisyen Yasin Durak ise “Bu olay vuku bulan bir çocuk istismarının daha tarikat benzeri yapılarda nasıl ‘normal’ addedilebildiğini gözler önüne seriyor. Üstelik buzdağının yalnızca görünen kısmında yer alan olaylardan biri bu, benzeri pek çok dehşetten kamuoyuna yansıyabildiği kadarıyla haberimiz olabiliyor. Fakat sadece öğrenebildiğimiz kadarının bu toplumda yarattığı infial bile tek başına tarikatların varlığına ve etkinliğine dair tartışmanın dahi anlamsız olduğunu ortaya koyuyor. Böylesi örnekleri yalnızca sapmalar olarak değerlendirenlerin yahut tarikat ve cemaat gibi yapıların sivil toplumda yer alan olağan varlıklar olduğunu savunanların artık şapkasını önüne koyup bir daha düşünmesi gerekiyor bu yüzden” dedi.

İnsanların manevi duygularından çok maddi gereksinimleri nedeniyle tarikatlara mecbur bırakıldıklarını söyleyen Durak şöyle devam etti: “Böylesi yapılar gerek burjuva devletle, gerekse çeşitli sermaye gruplarıyla ilişki ağları kurarak etkinliklerini güçlendirdi. Üstelik dinden, dindarlıktan ve dahi Tanrının kendisinden bile müstakil amaçlar güdebilen böylesi yapılar siyaseten cihatçı utkularla buluştukça daha da tehlikeli hale gelmekte, ‘savaşta her şey mubah’ motivasyonuyla kendi ahlaki çerçevelerini bile tanımayarak hudutsuz bir fiilî dehşete yeltenebilmektedir. Bugün Cumhuriyet’in 100’üncü yılına yaklaşılırken hala şeyhlerin eteklerinden salınan karanlıkla cebelleşiyorsak da bunun nedeni çeşitli çıkar gruplarının şu ya da bu şekilde tarikat yahut cemaatlerle iş tutması, bir şekilde bu ‘kötülükle’ pazarlığa girişebilmesidir. Maalesef karanlık öncelikle çocukları ve kadınları kasveti altına alarak tırmanmaya devam ederken, yıllarca demokrasi tartışmalarından dışlanan laikliğin halen siyasi gündemin dışında tutulduğuna tanıklık ediyoruz ve küçük hesaplarla sürdürülen bu büyük ikiyüzlülük var olduğu müddetçe de benzeri pek çok olayla daha karşılaşacağımız kesin.”

tarikatlarin-kusatmasi-1095915-1.

***

HİRANUR VAKFI KİMDİR?

İsmailağa Cemaati’ne mensup Hiranur Vakfı’nın en önemli faaliyet alanı eğitim. Vakfın sitesinde yer alan bilgilere göre 7’nci sınıftan itibaren öğrencilerin kaydı alınarak hafızlık eğitimi veriliyor. Bunu da MEB’in yaptığı hafızlık projesine dayandırıyor vakıf. İnternet sitesindeki bilgilere göre vakfın 750 öğrencisi bulunuyor. Ayrıca vakıf Afrika ve Asya’da da faaliyet gösteriyor. Öte yandan haberimizin ardından vakfın sitesinden onursal baş Yusuf Ziya Gümüşel’in olduğu metinler çıkarıldı. Örneğin tarihçe kısmı Google aramalarında çıkarken bu sekmeye tıklayınca sadece anasayfaya yönlendiriliyor. Yine etkinlikler sekmesinde Gümüşel’in içinde olduğu kısımlar da silindi. Ayrıca siteden ‘Onursal Başkan’ sekmesi tamamen kaldırıldı.