Sivas ve Malatya’nın köyleri madenler ve sondaj çalışmalarıyla kuşatılmış durumda. Malatya’nın Şotik köyünde 2 bin 800 adet sondaj çalışması sürerken yurttaşlar, Sivas Kangal’da altın madeninin tarım arazilerindeki verimleri düşürerek hayvanların hastalıklı doğmasına neden olduğunu belirtti.

Tarım arazileri maden şirketlerine teslim

YAREN ÇOLAK

Sivas’ın Kangal ve Divriği, Malatya’nın ise Arguvan ve Hekimhan ilçelerini maden şirketleri kuşatmış durumda. Binlerce metrekarelik alanda sondaj çalışması yapan maden şirketleri, hayvancılık ve tarımla geçinen bölge halkını mağdur ediyor. Mera ve ormanlık alanların maden arama çalışmaları sırasında yok edilen bölgede tarım ve hayvancılıkta büyük düşüş yaşandı.

Malatya’nın Arguvan ilçesi Şotik köyünde 2 bin 800 adet sondaj projesinin etüdünün yapıldığını ve sondaj çalışmasının başlatıldığını belirten yurttaşlar, bölgede delinmedik yerin kalmadığını ifade etti.

Bölgede birçok sondaj çalışması yaptığı iddia edilen Koç Holding’e bağlı Demir Export A.Ş’nin son olarak Sivas’ın Kangal ilçesi Eğricek köyü yakınlarındaki Bakırtepe bölgesinde işlettiği altın maden ocağının kapasite artırımı için çevresel etki değerlendirme (ÇED) başvurusu yapıldı. Bölgede tarım ve hayvancılığın önemli noktalarından olan Eğricek köyü yakınlarında faaliyet gösteren Bakırtepe Altın Madeni bölgeye hem ekolojik hem de ekonomik olarak büyük zararlar verdi.

BirGün’e konuya ilişkin konuşan Bakırtepe Çevre Platformu’ndan jeoloji mühendisi Hüsne Gölbaşı, sondaj çalışmaları ve madenlerin sularını yok ettiğini ve Pınargözü deresini kurttuğunu belirtti.

HAYVANLAR HASTALIKLI DOĞUYOR

Altın madeni ocağında kullanılan siyanürün tarım arazilerinin veriminin düştüğünü belirten Gölbaşı, “Şirketin faaliyet gösterdiği alan tarım ve hayvancılık yapılan bir bölge. Kullanılan siyanürden dolayı bölgedeki tarım alanları çok zarar gördü. Verimler düştü. Eğricek’te siyanür etkisiyle doğan hayvanlarında hastalıklar meydana geldi. Kamu yararı diyerek yapılan bu çalışmanın kamu yararı neresinde?” ifadelerini kullandı.

Hukuki sürece değinen Gölbaşı sözlerini şöyle sürdürdü: “Demir Export AŞ tarafından 2012 yılında inşaat çalışmalarına başlayan madenin ÇED raporuna itirazımız sonucunda Sivas İdare Mahkemesi tarafından iki kez ‘yürütmeyi durdurma’ kararı verildi. ÇED raporunun revize edilmesi sonrası mayıs 2015’te ‘yürütmeyi durdurma’nın kaldırılması ile şirket çalışmalara yeniden başladı. Biz de bunun üzerine Danıştaya gittik. Orada da ‘yürütmeyi durdurma’ kararı çıktı ancak yetmedi biz de şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduk.”