Amazonların korunması için çalışmalar yapan Amazon Watch’ın direktörü Moira Birss: Amazonların yok edilişinde en büyük pay tarım endüstrisinde. Yangınları çıkaranlar büyük tarım şirketleriyle çalışıyorlar. Batılı şirketler yangınlardan sorumlu şirketlerin pay sahipleri.

Tarım endüstrisi Amazonları yakıyor!

ALP KADIOĞLU

Amazon yağmur ormanlarını ve yerli halkların haklarını korumaya yönelik çalışmalar yapan ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Amazon Watch’ın kampanya direktörü Moira Birss ile konuştuk. Birss, son haftalarda Brezilya’nın farklı yerlerinde çıkan yangınlardaki tarım endüstrisinin ve Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun rolünü anlattı.

Bolsonaro, Amazon Watch gibi STK’lerin yangınları çıkartmış olabileceğini iddia etmişti. Bu suçlamayla ilgili yorumunuz nedir?

Oldukça rezil bir açıklama. Bizim ve diğer STK’lerin amacı Amazonların ve yerli halkın korunması. Bu yangınların asıl müsebbibi Bolsonaro’nun kendisidir. Onun tarım ve madencilik adına Amazonlardaki yıkımı teşvik eden konuşmaları ve politikalarıdır. Yangınları çıkaran çiftçiler mevcut Brezilya yönetiminden güç alarak bu işi yapıyorlar. Brezilya medyası bu çiftçilerden bir kısmıyla konuştu. Yangınları çıkarttıklarını, hatta “yangın günleri” düzenleyip organize bir şekilde ormanları ateşe verdiklerini kamera karşısında rahatlıkla itiraf ettiler.

Mevcut yangınlardan tarım endüstrisi sorumludur diyebilir miyiz?

Amazonların yok edilişinde en büyük payın tarım endüstrisinde olduğunu söyleyebiliriz. Yangınları çıkaran köylüler ya doğrudan ya da dolaylı yoldan büyük tarım şirketleriyle çalışıyorlar. Ürünlerini Brezilyalı ve uluslararası tarım işletmelerini satıyorlar.

Hangi sektörler Amazonlardaki hasardan sorumlu? Bu tarım şirketleri hangileri?

Amazonlara en fazla hasarı et ve hayvancılık sektörü veriyor. Bu alanda üç büyük şirket var: JBS, Marfrig ve Minerva. Hepsi Brezilya’dan çıkan ve uluslararası hale gelmiş et ve haycancılık şirketi. JBS’in Amazonlarda kendi çiftlikleri var. Bu şirketlerden sonra soya endüstrisi geliyor. Bunlar Archer Daniels Midland (ADM), Bunge, Louis Dreyfus ve Cargill gibi Batılı şirketler. Hepsi Brezilya’nın Amazonlarını tahrip eden bölgelerindeki üreticilerle iş yapıyor. Bunun dışında şeker, deri ve kereste endüstrileri de sorumlular. İnternet sayfamızdaki raporumuz Amozonların yıkımından sorumlu büyük şirketleri teşhir ediyor.

Raporunuz bahsettiğiniz tarım şirketlerine yatırım yapan finans şirketlerine de ışık tutuyor. İçlerinde Blackrock gibi devasa ölçekte kuruluşlar da var. Bunun gibi şirketlerden beklentiniz nedir?

Blackrock gibi şirketler bahsettiğim büyük tarım şirketlerinde önemli oranda hisselere sahipler. Bu finans kuruluşlarının da Amazonlardaki hasardan sorumlu tutulmasını istiyoruz. Kuruluşlar, tarım şirketlerinin yönetimlerinde söz sahibi. İnsan hakları, ormanların korunması veya Paris İklim Anlaşması’na uyum konusunda hissedarların duyarlılık sahibi olması ve karar alma mekanizmalarında buna göre oy vermelerini bekliyoruz. Eğer kararlarını kabul ettiremiyorlarsa bu şirketlerden yatırımlarını çekmelerini istiyoruz. Tarım şirketlerine kredi veren banka ve finans kuruluşlarını ise borç verdikleri şirketlerin çevre ve insan hakları karnesini daha iyi değerlendirmelerini istiyoruz.

Tarım şirketleri Brezilya’da ne kadar güç sahibi?

Bolsonaro’dan önceki Brezilya başkanları Amazonların ve yerli halkların korunması için daha fazla çaba sarf edebilirlerdi. Onların dönemlerinde de Amazonlar yıkımla karşı karşıyaydı ancak Bolsonaro bu yıkımı çok farklı bir boyuta taşıdı. Ormanları ve Amazon yerlilerinin haklarını koruyan yasaları tarım şirketlerinin istekleri üzerine kaldırdı. Eğer Bolsonaro’nun meclisteki destekçilerine bakarsak bunların “tarım bloğu” olarak adlandırılabilecek bir lobiye ait olduklarını görebiliriz. Geçtiğimiz Eylül ayında yayımladığımız raporumuzda bu politikacıların şirketlerle doğrudan ya da dolaylı yoldan bağlantılı olduklarını gösterdik. Bir kısmı şirketlerde hisse sahibi ya da yönetim kurullarında olan aile üyeleri var. Bolsonaro’nun tarım bakanı Tereza Cristina’nın ise et endüstrisiyle yakın ilişkileri var ve bu şirketlerden rüşvet almakla suçlanıyor. Bunun gibi örnekler Bolsonaro yönetiminin tarım endüstrisiyle olan çarpık ilişkisini gösteriyor.

IBAMA, ICMBio, FUNAI gibi Amazonların korunmasında yetkili devlet kurumları yangınlarda neden etkisiz kaldı?

Bolsonaro, bu devlet kurumlarının bütçelerini ve kadrolarını kıstı. Kendi politikalarına karşı çıkan yüksek seviyedeki bürokratları kovdu ve kurumların işlerini yapmalarını zorlaştırdı. Bolsonaro göreve geldiğinden beri Amazon ormanlarında yasadışı tarım ve madencilik yapan kurum ve kişilere kesilen cezalar, soruşturmalar ve davaların sayısı ciddi oranda düştü. Bahsettiğiniz kurumların işlevsiz hale getirilmesi Amazonlardaki yangınlara davetiye çıkardı.

Macron’un MERCOSUR’u bloke etme tehdidi işe yaradı mı?

Bolsonaro yönetimine ekonomik yaptırımlar ve finansal baskı en etkili yöntem. Macron’un ve başka liderlerin tepkileri üzerine Bolsonaro’nun geri adım attığını söyleyebiliriz. Yine de Macron ve diğer liderlerden daha somut adımlar görmek istiyoruz. Brezilya ile iş yapan tarım işletmeleri için daha sıkı çevre ve insan hakları denetimleri getirilmesini istiyoruz. MERCOSUR gibi bir anlaşma yapılacaksa da oldukça sıkı şartlar getirilmeli. Tarım işletmelerinin ABD ve Avrupa’yla güçlü ilişkileri var. Batı, bu ilişkiler yoluyla Brezilya hükümetine sözünü dinletmeli. Ekonomik baskının etkili olduğunu son günlerde gördük. Bolsonaro yönetimi Amazonların yıkımı üzerinden para kazanmak istiyor. Bu kazanç kapısını kapatırsak Amazonlardaki yıkımı durdurabiliriz.

Brezilyalı doğa savunucuları mevcut duruma karşı ne yapıyor?

Rio de Janeiro ve diğer büyük kentlerde çevreciler protesto yürüyüşleri düzenledi. Başkent Brasilia’da tarım bakanı büyük tepkilerle karşılaştı. Brezilya’da güçlü ve sözünü sakınmayan bir yerli hakları hareketi var. Her sene Terra Livre adında yürüyüş düzenliyorlar. Amazon yerlileri kendi evleri olan ormanlara karşı yapılan her saldırıyı Brezilya ve dünya halkına duyurmak için yoğun çaba sarf ediyor. Brezilya’da yapılan kamuoyu araştırmaları, halkın büyük çoğunluğunun Amazonların korunmasını istediğini gösteriyor. Bolsonaro’ya oy verenler de bu kesimde var. (Amazon yangınları çıktığından beri anketlerde Bolsonaro’ya olan destek ciddi bir oranda düştü)

Çevreci ve yerli hakları hareketleri ne gibi sıkıntılarla karşı karşıya?

Brezilya çevrecilerin en fazla saldırı aldığı ve öldürüldüğü ülkelerden biri. Özellikle Amazon yerlilerinden oluşan çevreciler kendi bölgelerini korumaya çalışırken kaçak çiftçiler ve madencilerle çatışıp öldürülüyorlar. Bolsonaro’nun iktidara gelişiyle Amazon yerlilerine yapılan saldırılar arttı. Askeri diktatörlükten beri görülmemiş ırkçı tavır ve Bolsonaro’nun yerlilere karşı nefret söylemine varan konuşmaları şiddeti tetikliyor.

Amazon yerlilerinin haklarının korunması çevre için neden önemli?

Amazonların en iyi korunduğu yerler yerli haklarının korunduğu bölgelerle kesişiyor. Brezilya Hükümeti, yerli halkların özerk bölgelerini tanıdığı zaman onların yaşam tarzlarına meşruiyet sağlamış oluyor ve orman da korunmuş oluyor. Yerlilerin bölgeleri tanımlandığı zaman onlar fiziksel olarak kendi bölgelerini kaçak madenci, ormancı ve çiftçilerden koruyorlar. Normal şartlar altında FUNAI gibi devlet kuruluşları, polis ile yerliler arasında işbirliği sağlardı. Ancak Bolsonaro geldiğinden beri devlet yerlilerin korunmasını azalttı. Biz de Greenpeace’le birlikte Amazon yerlilerine güneş enerjisiyle çalışan iletişim cihazları dağıtıyoruz. Yerliler yardıma ihtiyaçları oldukları anda çevrecilere haber verebilsinler diye.

BARAJLAR AMAZON İÇİN BÜYÜK TEHLİKE

Amazonlara petrol endüstrisi ve hidroelektrik santralleri de zarar veriyor mu?

Aldığımız bilgilere göre petrol endüstrisi şu an çıkan yangınlarla ilintili değil. Ancek petrol şirketleri Ekvator, Peru ve Kolombiya’da ormanların içinde petrol kuyuları için alan açarak ormanı tahrip ediyor.

Amazon Irmağı ve kolları üzerine yapılan ve yapılması planlanan hidroelektrik santralleri ise çevreye büyük bir tehdit oluşturuyor. Kurulan barajlar, Amazon yerlilerinin evlerinden edilmesine yol açıyor, ve yerlilerin besin kaynağı olan balıkların nehirdeki hareketini kısıtlıyor. Baraj gölü oluşan bölgelerde ağaçlar ve doğal hayat değişiyor. Ağaçlar çürüdüğünde havaya metan gazı bırakıyor ve bu da küresel ısınmaya yol açıyor.

Aynı şekilde barajlar, Amazonların iç bölgelerine ulaşımı da kolaylaştırıyor. İç bölgelerde elde edilen tarım ve maden ürünlerinin piyasalara ulaşmasını amaçlıyor. O yüzden Bolsonaro’nun baraj kurma projeleri Amazonlar için çok büyük bir tehdit.