Google Play Store
App Store

Antalya’daki Aykır Çayı’nın etrafına enerji şirketi tarafından çekildiği öne sürülen bent ve taş duvarlar, suyun akışını durdurdu. Sudaki canlılar ölürken, çiftçilerin nar bahçeleri susuz kaldı. Halk, şirkete tepki gösterdi.

Tarım suyuna şirket el koydu
Aykır Çayı’nın etrafına çekilen taş duvarlar nedeniyle bölgede tarım ve yaban hayatı olumsuz etkilendi. (Fotoğraf: BirGün)

Bilge Su YILDIRIM

Antalya Döşemealtı’ndan geçen ve Düzlerçamı ormanları ile çevresindeki canlıların su ihtiyacını karşılayan Aykır Çayı’nın etrafına çekilen taş duvarlar çayı kuruttu. Bölgede yaşayan balıklar ve sucul canlılar ölürken, çiftçiler susuz kaldı. 2 haftadır suyun akmadığını belirten çiftçiler, başta nar olmak üzere meyve bahçelerini sulayamıyor.

Su kaynakları gasbedilen bölge halkı konuya ilişkin Devlet Su İşleri 13. Bölge Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesi verdi. Enerji şirketi tarafından inşa edildiği öne sürülen, çayın hem iki yakasına hem de doğrudan içine çekilen taş duvarlar, suyun yatağına akışını zorlaştırdığı gibi bölge halkının ve çevredeki hayvanların suya erişimini de engelliyor.

NARLAR SULANAMIYOR

Kırkgöz su kaynaklarından beslenerek Düzlerçamı ile Bahçeyaka arasından akan Aykır Çayı, çevresinde bulunan tarım arazilerinin temel yaş sulama alanını oluşturuyor. Çevredeki bir diğer çay olan Kuruçay ile birleşerek Güver Kanyonu’na akan Aykır, aynı zamanda yaban hayatına da can kaynağı oluyor. Ancak enerji şirketi tarafından çekildiği öne sürülen taş setler, Aykır’ın akışını engelliyor. Yaşam savunucusu Birsen Tanyeri, çayın iki yakasına çekilen bent ve taş duvarların ardından kuruduğunu söyledi.

Tanyeri, çiftçilerin iki haftadır nar bahçelerini sulayamadıklarını belirterek “Aykır’ın beslediği yüzlerce dönüm tarım arazisi söz konusu. Bölge çevre düzeni planlarında yaş sulama alanı olarak geçiyor. Buradaki üreticinin temel geçim kaynağı bu nar ağaçları” dedi. Bölgenin imara açıldığını anımsatan Tanyeri, “Eskiden imar geçmeden önce buraya yaban kazları, yeşilbaşlı ördekler, meke kuşları gelirdi” diye konuştu. Tanyeri, çaya set çekilmesinin ardından çok sayıda kurbağa, kaplumbağa ve balığın öldüğünü ifade etti. Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun Aykır Çayı’nın daimi olarak su bırakılması yönünde kararı olduğunu kaydeden Tanyeri, müdahalenin aynı zamanda Kıyı Kanunu’na aykırı olduğunu belirti. Tanyeri, şunları söyledi: “3621 sayılı Kıyı Kanunu’na göre deniz, akarsu, göl kıyılarında taşkın durumuna göre belirlenen kıyı kenar çizgisi mevcuttur. Suların karayla birleştiği yerden itibaren taşkın yönüne doğru 50 metre mesafe içinde kıyıya hiçbir şekilde duvar, çit, set yapılamaz. Köylülerin anlattığına göre şikâyet üzerine bölgeye gelen yetkililer ‘Adamın parseli içinde çay, biz bir şey yapamayız ki. O güçlüdür, eli kolu uzundur’ demiş. Böyle bir şey kabul edilemez, alenen kanunlara aykırı. Zengin olması da güçlü olması da yasaların uygulanmasının önüne geçmemeli.”

Döşemealtı Gönüllüleri’nden Mustafa Aykara da çayın akmaz hale gelmesine tepki gösterdi: “Yüzyıllardır akan kadim bir çay, yurttaşın biri ‘Burası benim tapulu yerim’ deyip etrafını çevreliyor. Tüm bir bölgeye hayat kaynağı olan su, şahsın birinin arazisi sınırları içerisinde gözüküyor. 16 yıldır burada yaşıyorum, ilk defa Aykır’ın akmadığına tanıklık ediyorum.”

Koray Öztürk de üretimlerinin etkilendiğini belirterek “Burada bahçelerimizi suluyoruz, meyve üretiyoruz. Çekilen setler su akışını engellediği için zorlanıyoruz. DSİ’ye ve Kaymakamlığa durumu anlattık, dönüş bekliyoruz” dedi.