Tarla ve sofrada alarm
TBMM Genel Kurulu'nda geçtiğimiz hafta komisyonun yerinde olmaması nedeniyle görüşülemeyen, Tohumculuk Kanunu Tasarısı bugün yeniden Meclis gündemine gelecek. Gündeme geldiğinden bu yana yoğun tartışmalara neden olan tasarının kanunlaşması durumunda...
BAHAR ERKUM
TBMM Genel Kurulu'nda geçtiğimiz hafta komisyonun yerinde olmaması nedeniyle görüşülemeyen, Tohumculuk Kanunu Tasarısı bugün yeniden Meclis gündemine gelecek. Gündeme geldiğinden bu yana yoğun tartışmalara neden olan tasarının kanunlaşması durumunda, bir yandan tarımsal yapılar dağıtılarak şirket tarımcılığının gelişmesinin önü açılırken, bir yandan da genetik olarak değiştirilmiş organizmaların (GDO) Türkiye'ye girişi yasallaşmış olacak.
Avrupa Birliği'ne uyum paketi içinde TBMM'de dün görüşülmeye başlanan Tohumculuk Kanunu,sivil toplum örgütleri ve ilgili meslek örgütlerinin yanı sıra akademisyenlerin de tepkisini çekti. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Tayfun Özkaya, fırtına hızıyla çıkarılmak istenen yasanın çok çeşitli sakıncalar içerdiğini ve kamu oyunun bu kadar kısa sürede "başına gelecekleri" kavrayamayacağını söyledi.
Prof. Özkaya, Türkiye'yi tohum üretiminde ve dağıtımında dışa bağımlı kılacak Tohumculuk Yasası'nın, aynı zamanda GDO olarak tanımlanan genetiği değiştirilmiş tohumculuğu da yasal zemine oturtacağını belirtti. GDO'lu çeşitlerin, yasak olmasına rağmen yayılarak, 3 bini sadece bu topraklara özgü olan 12 bin bitki türüne sahip Türkiye topraklarını kirletileceğim söyleyen Özkaya, "Bu yasa tam olarak uygulandığında, semt pazarlarında ve köy meydanlarında orijinal maydonoz tohumu bile satmak mümkün olmayacak," dedi.
ZARARLARI 2 YIL ANLAŞILMAYACAK
Kanunun uygulamaları hakkında köylünün bilgilendirilip bilgilendirilmediğini de soran Özkaya, onbinlerce yıldır ıslah yapan köylülerin, bu yasa ile tohumlukları üzerinde halen gerilemiş olan tüm haklarını kaybedeceklerini dile getirdi.
Büyük firmalara büyük haklar sağlayacak olan kanunun, geçici 1. madde ve 7. maddenin 1. fıkrasıyla iki yıl boyunca çiftçileri rahatlacağını söyleyen Özkaya, "2 yıl boyunca kanunun zararlarının çiftçiye anlatılamayacağı üzerinde de durdu.
Özkaya'nın, çiftçiye "küçük bir hava alma penceresi" olarak tanımladığı maddelerde; kayıtlı çeşidi bulunmayan bitki türleri ile kayıtlı çeşidi bulunmakla beraber bakanlığın gerek göreceği türler hakkında, bu yasanın 2 yıl süreyle uygulanmayacağı belirtiliyor.
Özkaya, yasanın istisnaları belirten 14. maddesinin de kısıtlayıcı olduğunu vurguladı. Ticarete konu olmamak ve ihtiyaç miktarı ile sınırlı kalmak kaydıyla çiftçiler arasında tohumluk mübadelelerini istisna kapsamına alan madde, tohumluğunu satan çiftçiyi istisna kapsamına almıyor.
'KANUN GERİ ÇEKİLSİN'
Yasanın, Türkiye'nin, çiftçilerin, doğanın ve tüketicinin aleyhinde olduğunu vurgulayan Özkaya, "Kanunda, kamunun tohumluğun her alanından çekilerek bu alanı özel firmalara terk edeceği anlaşılmaktadır.
Yetki devrinden söz edilen madde 15'le, kamu; üretim, sertifikalandırma, ticaret ve denetimi pratikte özel sektöre gerçekte ise büyük dünya tohum devlerine bırakabilecektir," dedi ve yasa önerisinin daha fazla tartışılmak üzere Meclis'ten çekilmesini istedi.
YASA CARLGILL' DE ÖNÜNÜ AÇACAK
BİRyandan pancar ekimi engellenip şeker fabrikaları kapatılırken, Amerika'dan ithal mısır getirilerek nişasta bazlı şeker üretimi artırılmaya çalışılıyor. Diğer yandan, Avrupa ve Amerika'da nişasta bazlı şeker üretim kotası yüzde 2 iken Türkiye'de önce yüzde 10'a şimdi de yeni tohumculuk yasasıyla yüzde 15'e çıkarılıyor. Yüzbinlerce ton şeker fazlasına sahip Türkiye'de, nişastadan şeker üreten 5 büyük şirket var. Bunlardan biri, Carlgill'in yasalara aykırı ve İznik Gölü'nü kirletecek fabrikası, diğeri yine Cargill ve ÜLKER 'in ortak olduğu Pendik Nişasta. Başbakan Erdoğan'ın yıllardır Ülker ürünlerini Üsküdar dağıtıcısı ve oğlunun da KolaTurka dağıtıcısı olduğunu; Maliye Bakanı Unakıtan'ın Ülker'in muhasebecisi ve oğlunun da mısır ithalatı yapan şirketi olduğunu hatırlandığında; Tohumculuk Yasası'nın çıkarılmasıyla küresel bir şirket olan Cargill'in Amerika'dan genetiği değiştirilmiş mısır getirerek şeker üretmesinin de önü açılmış olacak.
TEMA: TASARI GERİ ÇEKİLMELİ
TOHUMCULUKKanun Tasarısı'nın bu haliyle yasalaşması gıda güvenliğimizi ve geleceğimizi tehlikeye atmaktadır. TEMA Vakfı olarak bu yasanın geri çekilerek, ilgili kurumların görüşleri alındıktan sonra yeniden düzenlenmesi ve Ulusal Biogüvenlik Yasası'nın bir an önce çıkarılması gerektiğine inanıyoruz. Misyonumuz, sahip olduğumuz yerli çeşitlerimizi korumak ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü gibi işletmeleri geliştirerek yaygınlaştırmak olmala-dır. Ne yazık ki, Dalaman, Yalova, Sarımsaklı gibi işletmelerin biribiri ardına tarım dışı amaçlarla kullanıma açılmak istenmesi de bu endişe verici gelişmelerin bir parçasıdır.


