Tarsus Kadın Cezaevi’nde koşullar her geçen gün kötüleşiyor

GÖKAY BAŞCAN

Tarsus Kadın Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerin ardı arkası kesilmiyor. Geçtiğimiz ay cezaevinden çıkan Bejna Güney gazetemize konuştu. Cezaevinde kaldıkları 6 aylık süre boyunca çok büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirten Güney “3 ay boyunca 42 kişi kapasiteli koğuşta 86 kişi kaldık” dedi.

Birçok kez hak ihlalleriyle gündeme gelen Tarsus Kadın Cezaevinde, siyasi tutuklu kadınlara yönelik baskıların devam ettiği iddia edildi. Mersin’de yapılan operasyonlar sonucu 20 Ağustos’ta tutuklanan, geçtiğimiz ay cezaevinden çıkan Bejna Güney “İçme suyu bile günde iki kez koridorlardan uzattıkları hortumlarla veriliyor. Koğuşlardaki sular içilmiyor. Yemeklerden böcek çıkıyor, yenilmiyor” iddiasında bulundu.

Epilepsi hastası olan Bejna Güney “Annem hastane raporlarını cezaevine getirmesine rağmen raporlar bana teslim edilmedi. Adalet ve Sağlık Bakanlığı’na yazdığımız dilekçelerden sonra 1.5 ay sonra raporlarım teslim edildi. 1.5 ay ilaç kullanamadım” dedi.

‘Detaylı çıplak arama dayatıyorlar’

Cezaevine girerken arama yapıldıktan sona detaylı çıplak arama dayattıklarını söyleyen Güney” Çıplak arama yapmak istediler, kabul etmedik. Çıplak aramanın ne kadar insanlık dışı bir şey olduğunu söyledik. Daha sonra siyasi koğuşa gitmek istediğimizi söyledik. Bizden sonra tutuklu gelen bazı arkadaşlara da çıplak arama yapmışlar” dedi.

‘Ajanlık teklif ediyorlar’

Güney “Cezaevi müdürleri bizimle teke tek konuşmak istiyorlar. Bizde tek konuşmayı kabul etmiyoruz. Çünkü müdürün odasında gidildiğinde emniyetten gelip ajanlık teklif ediyorlar. Arkadaşları mahkemeye diye alıp, müdürün odasında emniyet müdürüyle birlikte ajanlık teklif ediyorlar. Bizde bu sebeplerden tekli görüşmeyi kabul etmiyoruz. Daha önce taleplerimizi dile getirmek için müdürle konuşma talebinde bulunduk. Koğuşlardan birer temsilciyle görüşülmesini istedik, bunu da kabul etmediler. Tekli görüşeceklerini söylediler” dedi.

‘Hastane sevkleri yapılmıyor’

Güney “10 aydır tutuklu arkadaşımız, tutuklanmadan önce koluna platin takılan arkadaşımızın 10 aydır hastane sevki yapılmıyor. Tedavisi için hiçbir şey yapılmıyor. Revire çıkamıyoruz. Normalde iki hafta bir revirimiz var. Doktor geliyor 3 saatte bütün koğuşu muayene ediyor, buda büyük sıkıntı oluyor. Salgın hastalığa yakalandık, koğuşta 25’e yakın arkadaş hasta olduk, revire çıkartılmadık. Revire çıkacak kişileri de kendi keyiflerine göre seçiyorlar. Hastane sevki olan arkadaşlarımızı keyfi bir şekilde 1-2 ay sonra anca getiriyorlar. Getirdikleri zamanda kelepçeli muayene dayatıyorlar. Doktorun tüm uyarlarına rağmen kelepçeleri çıkartmıyorlar, bizde bu uygulamayı kabul etmiyoruz. Tedavi olmadan geri dönmek zorunda kalıyoruz” dedi.

tarsus-kadin-cezaevi-nde-kosullar-her-gecen-gun-kotulesiyor-258671-1.

Keyfi bir şekilde hücre cezası veriliyor’

Güney “Sürekli tutanak yiyoruz. Ben çıkmasaydım daha 3 ay görüş cezam vardı. Cezalar keyfi bir şekilde veriyor. Yönetmeliğe göre ilk tutanak haberleşme ikincisi etkinlik sonra görüş diye geliyor ama öyle olmuyor. Keyfi bir şekilde görüş ve hücre veriyorlar. Normalde hücre, idareyle ya da gardiyanlar ile bire bir temas olmadığı sürece veremiyor. Ama bu idare veriyor” dedi.

‘Romanlara dahil el koyuyorlar’

Güney “Kitaplarımıza çok keyfi bir şekilde el koyuyorlar. Her tutuklunun 10 kitap sınırı var. Lilith ve Masumiyet Müzesi kitapları bile el koydular. Son aramalarında bu şekilde 40 civarı kitaba el koydular. Normalde kitaplara mühür basılması lazım görüldü diye. Kitaplara mühür basmıyorlar, sonra aramalarda mühür yok, yasak kitap diye el koyuyorlar. Kitaplarımızı da parçalıyorlar, yırtıyorlar” dedi.

‘Mahkemeye götürülmeyen arkadaşlarımız var’

Arkadaşlarının mahkemeye çıkartılmadığını söyleyen Güney “Birçok arkadaşımız mahkeme günü cezaevi yönetimi tarafından para yok, araba yok gibi bahanelerle keyfi bir şekilde mahkemeye getirilmedi. Verdiğimiz dilekçelere geri dönüş olmuyor, çoğunu açık bir şekilde göndermedik bile diyorlar. Bize SEGBİS ile bağlanmayı dayatıyorlar, bizde reddediyoruz” dedi.