Önce adliyeler adalet saraylarına taşındı sonra Çankaya Köşkü Beştepe’deki saraya, Atatürk Havaalanı da yeni yerine taşınacak bugün. Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi, ‘çatlasanız da patlasanız da yıkılacak’ denilerek yıkıldı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunu da İstanbul’a taşıdılar bu yıl. Mülkün temeli adalet zaten kayıplara karışmış durumda ama kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyeti de ara ki bulasın.

Yeni havaalanı yerleşkesi şantiyesinde tahtakurularından şikâyetçi oldu diye hapse atılan işçinin de yeni üniformalarının içinde soğuktan donarak şehit olan ana kuzularının da oğluna okuldan istenen yeni pantolonu alamamak ağrına gittiği için canına kıyan işsiz babanın da hak ettiği emekliliği bin bir türlü siyasi pazarlık konusu edilen çalışanın da doğalgaz faturasını ödeyemediği evinde kışı nasıl geçireceğini bilemeyen emeklinin de tarikat yurtlarına mahkûm bırakılan ve yanarak ölmediyse tacize uğrayarak hayatı karartılan öğrencinin de ürünü para etmeyen tarlasında kara kara düşünen çiftçinin de üç kuruş paraya peşkeş çekilen fabrikasında kapının önüne konulan işçinin de kimsesi yok artık.

Anadolu’nun ücra bir köyünde hayaller kuran küçük kız çocuğuna fırsat eşitliği sunan, kadınlara sosyal hayatın içinde alan açan Cumhuriyet, sadece bu yönüyle bile bir büyük umudun adıdır bu topraklarda. Cumhuriyet’i daha fazla demokrasiyle taçlandıracak diye hayal kurup bugünün iktidarına bel bağlayanların bir kısmının bugün dahi kabul etmek istemedikleri yalın gerçek kaldı geride ne yazık ki. Demokrasi beklerken daha fazla baskı, Cumhuriyet’in eksiklerinden yakınırken adı konulmamış yeni bir saray rejimiyle karşı karşıya kaldı ülke. Yolcuları İstanbul’a taşıyacak metrosu bile olmadan Cumhuriyet Bayramı’nda apar topar açılacak yeni havaalanına ne isim verileceği açılışın yapılacağı bugünün sabahında bile belli değil hâlâ.

Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’i gençlere emanet etmemiş miydi? Ebediyete akıp giden bir sonraki on yılda yepyeni isimlerle yeniden ayağa kalkar bu Cumhuriyet. Kimsenin kulu değil Cumhuriyet’in eşit haklara sahip vatandaşları oldu bir kere bu güzel ülkenin insanı, ne Cumhuriyet’ten vazgeçer ne de O’nun kurucusu Atatürk’ten. Yalanlarla ve yasaklarla bir yere taşımak mümkün değildir, çatlasanız da patlasanız da her zamanki yerinde öylece durur gerçekler. Tarih, ulusumuzun geçmişindeki en büyük devrimin adını Cumhuriyet koymuştur ve bugün en büyük bayramdır. Kutlu olsun!