Taşıyıcı-Son Hız: Son zırva

Bazı haftalar, üzerine yazmaya değer hiçbir film olmuyor. Açıkçası “Taşıyıcı: Son Hız”da üzerine yazmaya değecek bir film değil. Son yılların en kötü aksiyon filmlerinden biriyle karşı karşıyayız. Frank “Taşıyıcı” (Ed Skrein) adlı kahramanımız, bir “kaçış sürücüsü”dür. İllegal işlerde, soygunculara vs., şoförlük hizmeti verir. Frank’in babası Frank Sr. ise İngiltere’nin Monako konsolosluğundan yeni emekli olmuş, eski bir İngiliz ajanıdır.

Rus mafyasının çalıştırdığı dört fahişe, patronlarından intikam almakta baba-oğul Frank’lerden yararlanırlar. Film, en çok sanırım, belli bir marka otomobil markasının reklamı olarak seyredilirse anlamlı. Yoksa ne hikâyede ne de karakterlerde üzerine konuşulacak bir şey yok. Luc Besson’ın elinin değdiği bütün aksiyon filmlerinde olduğu gibi bu filmde de “ırkçı” tonlar var.

Ruslar ne menem bir mafya oluşturmuşlarsa her aksiyon filminde, Batılı rakiplerinden feci dayak yiyorlar. Bu film de istisna değil. Rus mafyasının bu kadar beceriksizlikle nasıl bu kadar güçlendiğini anlamak imkânsız. Hem her yerdeler, hem de üflesen dağılıyorlar. Ne kafaları çalışıyor ne de dövüşebiliyorlar. Arap kökenli, koyu derili serseri çeteler de farklı değil. Taşıyıcı, hepsini bir çırpıda haklayabiliyor. Film, akisyonun yanına eser miktarda baba-oğul çatışması, aşk filan gibi şeyler de serpiştirmiş. Başka ne diyeyim... Beş para etmez bir film.