Google Play Store
App Store

Rize Pazar’da etrafı derelerle çevrili ormanlık alanda yapılması planlanan taşocağına karşı açılan davada bilirkişiler raporunu mahkemeye sundu. Erozyona dikkat çeken bilirkişiler, derelerin zarar göreceğini belirtti.

Taşocağı, erozyon riskini artıracak

Gökay BAŞCAN

Rize Pazar’ın Bucak köyünde yapılması planlanan maden ocağı için açılan davada bilirkişiler raporunun tamamladı. İtirazları haklı bulan bilirkişiler, bazalt ocağı için verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) gerekli değildir kararının ‘teknik olarak yeterli ve uygun olmadığı’nı belirtti.

Rize’de Melmanat, Değirmen ve Hediçor dereleri arasında ormanlık alana, Astaş İnşaat tarafından açılmak istenen ‘bazalt ocağı ve kırma eleme tesisi’ için ÇED gerekli değildir kararı verildi. Maden projesinin bölgeye vereceği zararlara dikkat çeken bölge halkı, kararı mahkemeye taşıdı. Rize İdare Mahkemesi’nde görülen davada bilirkişi keşfi yapılması ve rapor hazırlanması kararı verildi. Raporu hazırlayan bilirkişiler, projenin bölgeye vereceği zarara dikkat çekti.

Bilirkişiler mahkemeye sunduğu raporda şunlara dikkat çekti:

• Taşocağında yapılacak patlatmalardan kaynaklı yer titreşim değerlerinin, yönetmeliğe göre belirtilen sınırın üstünde olduğu, çevresindeki yol, köprü, ve derelere hasar vermesinin söz konusu olabileceği,

• Taş savrulmasının çevredeki tarihi köprü, ev ve derelere zarar verebileceği,

• Ocağa ait rezerv miktarının belirlenmediği, rezerve bağlı olarak proje ömrünün tanıtım dosyasında yer almadığı,

• Ocağın çevresinde yer alan Melmenat Deresi, Değirmen Deresi ve Tarihi Köprü için taşocağın yapılacak olan çalışmalar yapılacak çalışmalar sırasında (özellikle patlatma işlemi) meydana gelebilecek tehlikelerin ortadan kalkmasına yönelik alınması gereken önlemler konusunda bir değerlendirme de dosyada yer almadığı,

Dava konusu proje dosyası incelendiğinde tarım alanları ve arıcılık lokasyonları özelinde yayılan tozlanma etkilerinin dikkate alınmadığı, bu alanlar özelinde bir araştırma ve değerlendirme yapılmadığı,

• Flora-fauna ve karasal ekosistemlere dair çalışmaların ağırlıklı olarak gözlem ve literatür bilgilerine dayandırıldığı,

• Dava konusu alanın tamamının orman alanı olduğu, alanın eğim derecesi ve toprak yapısı itibariyle erozyon riski bulunduğu; bitki örtüsünün kaldırılması durumunda erozyon riskinin daha artacağı değerlendirilmektedir.”