Taştekin: Fırat Kalkanı bir bataklık operasyonu, sonunu görmek mümkün değil
RS FM'e konuşan gazeteci Fehim Taştekin, Fırat Kalkanı operasyonunu ve Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirdi. Taştekin, "Fırat Kalkanı bir bataklık operasyonuydu. Şimdiye kadar 37 askerimiz öldü ve sonunu görmek mümkün değil" dedi.
Türkiye'de bu sürece nasıl gelindiğinin tartışılmadığını söyleyen Fehim Taştekin, Fırat Kalkanı'nın hedefi IŞİD'i uzaklaştırmak ve Kürtleri hareket edemez hale getirmek olduğunu aktardı. Operasyonu, ‘bataklık' olarak yorumlayan Taştekin, "Türkiye önce IŞİD'i destekleyen pozisyonda yer aldı. Sonra da operasyon yapmak zorunda kaldı. Şimdiye kadar 37 asker öldü ve sonunu göremiyoruz. Bundan sonra ne olacak hiçbir fikrimiz yok, açıklama yapılmıyor" şeklinde konuştu.
‘SURİYE SİYASETİNİ YANLIŞ KURGULADILAR'
Öldürülen teröristleri teyit etme şansının mümkün olmadığını, IŞİD ve El Nusra'nın ortaklarının Türkiye sınırında önemli oranda hâkim olduğunu söyleyen Taştekin, "Suriye siyasetini yanlış kurguladılar ve Suriye'yi kendileri için bataklığa çevirdiler. Türkiye bugüne kadar sürdürdüğü Suriye politikalarıyla ilgili iktidarlar değişse bile bir bedel ödeyecek. Şimdi, Suriye siyasetini istemeye istemeye değiştiriyorlar" ifadelerini kullandı.
Operasyonların devam etmesi halinde Türkiye'nin ne yapacağı konusunda, "Bu örgütler İdlib'e geldiler. Orası bizim için çok önemli. Hatay'la sıfır noktası. 6-7 yıl içinde sınır ilçelerimizde bu örgütlerin açık yapılanmaları söz konusu. Kamu kurumlarında iç içe geçmiş durumdaydı. Bu kadar iç içe geçtikten sonra politika değiştireceksiniz ve sonra bu örgütlerle baş başa kalacaksınız" sözleriyle yanıtladı.
‘POLİSİN EL NUSRA MARŞI OKUMASI BENİ ŞAŞIRTMADI'
Türkiye'de IŞİD'e sempati duyan ve övgüler düzen akademisyenlerin olduğunu, IŞİD'i ‘öfkeli çocuklar' olarak eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tanımladığını hatırlatan Taştekin, "Bunlara terörist demeyen anlayış zaten var. El Nusra'ya duyulan sempati daha fazla. Bu polisler genç ve çocukluklarını AK Parti döneminde geçirdiler. Son 6 yılda da Suriye konusunda hükümet üyelerinin demeçleriyle büyüdüler. İdeolojik formasyonları bu örgütlere sempati duyacak şekilde gelişti. Polisin çıkıp El Nusra marşı okuması beni şaşırtmadı. Bunu görmek durumundayız ve sorgulamak durumundayız" şeklinde konuştu.
‘ABD BİR ELÇİ ÖLDÜRMENİN ANLAMINI BİLİYOR'
Rusya'nın Ortadoğu'daki mevcut konumuyla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan gazeteci Fehim Taştekin, "Amerika'ya yeni bir başkan gelecek. (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin, Amerika'nın önüne başka bir yol koyuyor ve büyük oynuyor. Halep dengeleri değiştirdi. Putin daha önce de IŞİD'le Türkiye bağlantılarını dile getirdi. Türkiye zaten politika değiştirmek zorunda kaldı. BM Güvenlik Konseyi'nde Türkiye'yi ve Amerika'yı sıkıştıracak hamleler yapmaya hazırlanıyorlar. Amerika bir elçinin öldürülmesinin ne kadar etkili olacağını biliyor, Putin bunu fırsata çevirecektir. AB üyeleri Putin'in yeni Suriye hamleleri nedeniyle ikna olmuş durumda. Amerika baskısıyla Rusya'ya yaptırımı sürdürüyorlar ancak dikkat ederseniz ses çıkarmıyorlar. Neredeyse razı olmuş durumdalar" diyerek yorumladı.
‘DOST OLARAK GÖRDÜĞÜ HİÇBİR ÜLKE DOST DEĞİL'
Türkiye'nin pek çok ülke tarafından problemin kaynağı olarak görülmeye başlandığını ve iktidarın söylemlerinden vazgeçmesi gerektiğini dile getiren Taştekin, "Türkiye'nin Ortadoğu karnesi nasıl?" sorusuna, "Dost olarak gördüğü hiçbir ülke dost değil. Çırpınışlarla Şanghay Beşlisi diyor hükümet ama bu beşlinin temel özelliği; El Kaide gibi İslam Partisi gibi Taliban'la müttefik gruplarla mücadeleyi öngörüyor. Siz bu örgütlerle bağınızı koparmadan bu beşlinin kapısına bile gidemezsiniz. NATO ittifakı için, AB için ve Amerika için de Türkiye bir bariyerdir ve yıkılmasına izin vermek istemezler" dedi.
‘SAVCI SAVCIYA, POLİS POLİSE OPERASYON YAPIYOR'
Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada kestirilemez bir terör biçiminin var olmasının anımsatılması üzerine, "Normal koşullarda güvenlik ve istihbarat kurumları gerçek anlamda bu meseleyi tehdit olarak algılayıp, önlem alabilse bu meseleyi halledebilirler. Geçmişte de oldu. O zaman devletin düşünme biçimi farklıydı ve önledi. Şimdi devletin aygıtlarının düşünme biçimi değişti. İşin içinden çıkılamaz halde dağınıklık söz konusu" dedi. Taştekin, "Birçok cephe açılmış durumda. Savcı savcıya, polis polise operasyon yapıyor. Devletin kapasitesi darmadağın olmuş. Ne kadar izleyebilir devlet bunu? İzleme, takip, önleme kapasitesi darmadağın ve anlayış değişmiş. IŞİD'le alışveriş yapan bir güvenlik istihbaratı gördük. Bu örgütlerle pazarlık yapıyor, onları yönlendiriyor, toplantı yapıyor Türk istihbaratı. Bu devlet aygıtını etkiliyor ve dönüştürüyor. Tehlikeli olan budur. Gaziantep'te IŞİD saldırısı sonrası kutlama yapılan bir ortam söz konusu. Bunu yapan kimler? IŞİD komutanı Türkiye'ye geliyor, geziyor. Bütün bu faaliyetleri yürütürken devlet izliyor ve hiçbir şey yapmıyor" diyerek görüşlerini aktardı.