taze-organik-linc-geldi-105670-1.

Çok güzel ortamımız var. Herkes birbirinden tiksiniyor ya da nefret ediyor hale geldi...

Ne etliye ne sütlüye bulaşan Beyaz bile onca yıllık tarzını bir gecede kaybetti. Çok üzücü ama gerçek... Sonrasında yapmadığı şey için özür diledi falan filan, artık yapacak bir şey yok. Büyük ihtimalle Perşembe geceleri uyuyamıyordur artık, (Maalesef son programında da arada pankart açıldı vb.) tabii kasap et derdinde, koyun ya da kuzu ise can derdinde.

Akademisyenlerin bildirisinden sonra öncelikle mega amir, sonralıkla amirden emri alan bir sürü insan akademisyenlere de nefretini kustu. Akademisyenler de Türkiye’yi iyi okuyamamış olacaklar ki koskoca demokrasi şöleni gibi ülkede devleti muhatap alıp bir bildiri yayınladılar. Oysa ki şuydu buydu...

Kimse yanlışa bakmıyor, herkes üslup peşinde. Neden şunu kınamadın, neden bunu kınamadın tartışmaları gırla gidiyor. Her şeyi kınayalım, kurtulalım desek, o da olmuyor nedense.

Zaten kaptan köşkünde oturan pilot okumadan uçuyor. Bizim kaptan pilotun davranışlarını ise bir mantık çerçevesine oturtmaya çalışıp ‘Ama anayasayı çiğniyor’ demenin de bir anlamı yok, durumu görmüyoruz tam olarak demek ki.

Tuğçe Kazaz gibi milli bir değerimiz Beyaz Tv’de canlı yayında saygı duruşu yaparak tavrını ve şeklini koyuyor oysa ki. Herkes Kazaz gibi saygı duruşuna geçip dursa, belki ülke rahat eder demek istiyorum ama o da mümkün değil.

Barış isteyen insanlara ‘Zalim, alçak, vatan haini’ demek suç değil, ama her şeyden nem kapıp ‘Bana hakaret ediyor’ diye dava açmak yasal sonuçta. Akıl az önce stüdyoyu terk etti.

Birlik ve bütünlüğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde neyse ki imdadımıza TCK 301 hortlayarak yetişti. Demokrasi şenliği 301 sayesinde akademisyenlere toptan ‘Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve devletin kurum ve organlarını aşağılamak’ suçuyla TMK’nın 7. maddesinde belirtilen ‘Terör örgütü propagandası yapmak’ soruşturma başlatıldı...

Sonuçta terörün nereden geleceği belli değil. Gün gelir bir satır yazı, gün gelir bir düşünürün sözü, gün gelir bir resim, gün gelir bir foto kolaj paylaşarak siz de terörist olabilirsiniz. Peki böylesi bir ortamda artık gerçek teröristi nasıl fark edeceğiz? Zaten IŞİD’cilerle hipsterlar arasında da pek fark kalmadı. Hepsinde bir karış sakal var... Çoraplar beyazsa hipster olmayabilir... Bu arada MHP’den bir kısım ses ‘Artık biz beyaz çorap giymek, tesbih kullanmak, bıyık bırakmak istiyoruz’ diye Bahçeli’yi de eleştirdiler. Kendisine de buradan geçmiş olsun dileklerimizi yollayalım, sayesinde ülkemiz en zor zamanlarda terörü araştırma komisyonu bile kurmaya ihtiyaç duymamıştı. Zaten terörün neyini araştıracaksın? Çevrene bak biraz, biraz da güç sahibiysen, senden farklı düşünen herkes terörist olabilir. Sonuçta kolaylıklar ülkesiyiz...

Akan kanda duş almak şu sıralar çok moda. Kimi ülkelerde El Chapo gibi abiler paketlenirken, bizde abilerin hepsi hediye paketi yapılıp bize farklı farklı ambalajlarla hediye ediliyor. Böylesi bir hediyeyi kim reddedebilir?

Güzel ahlakın savunucusu Diyanet bile meşhur ‘Şehvet fetvası’ hakkında önce ‘Böyle bir şey yok, yapılan şeyler spekülasyon ve yanlış yorumlama’ demişti, sonrasında ‘Biz yapmadık paralel yaptı’ dendi, en sonunda da ‘Sorumlular uzaklaştırıldı’ diye açıklandı... Ahlak yerinde güzel tabii.

Muhalefet partilerini hiç sormayın, onların kafası da çok karışık. Yıllardır vekilliklerini sürdürüp bi yaralı parmağa çare olamamanın verdiği sıkıntıyla her kurultaydan ‘Başarıyla’ ayrılıyorlar. Bu da bir başarı sonuçta.

Gördüğünüz gibi ülkede her şey çok güzel. Sadece nereden baktığınıza göre değişiyor.

Sonuçta terör sorunu yok, Kürt sorunu yok, göçmen sorunu yok... Türkiye dimdik, ayakta bekliyor. Neyi bekliyor, onu bilemiyorum, sadece dik duruyor sanırım. Sırtı ağrıyor da olabilir.