Çoklu baro düzenlemesi TBMM Genel Kurulu’na sevk edildi. Son sözünü söyleyen TBB, teklifi ‘yanlış’ bulduğunu belirtirken muhalefet, Genel Kurul’da tartışmalı maddelerin rafa kaldırılması için mücadele edeceğini bildirdi. Baro başkanları ise eylemlerini sürdüreceğini duyurdu

TBB, barolar ve muhalefet son sözünü söyledi: Mücadeleye devam

BirGün ANKARA

Barolar, meslek kuruluşları ve muhalefet partileri başta olmak üzere toplumun büyük bir kesiminin karşı çıktığı baroları bölmeye yönelik düzenleme TBMM Genel Kurulu’na sevk edilirken Türkiye Barolar Birliği (TBB) temsilcisi de teklifi yanlış ve açık olmamakla nitelendirdi.

TBMM Adalet Komisyonu’nda son gün yapılan görüşmelerde muhalefet milletvekilleri ve TBB temsilcisi Seray Şenfer konuştu. Baro başkanları Meclis kapısında nöbetteyken konuşan Şenfer, teklife karşı olduklarına ilişkin açıklamalarını anımsatarak, “Daha önce bu hususları dile getirmiştim. Teklifin maddelerinde ise çoklu baro sistemine uyum sağlanmaya çalışılmış ancak tek bir düzenleme var, kalan her şey yönetmeliğe bırakılmış. Diyelim ki İzmir’in Tire ilçesinde 10 tane avukat olsun, 3 tane de farklı baro olsun. 5, 3, 2 diye gitsin üye sayıları. Adli yardım için temsilciyi hangi baro başkanı, hangi baro yönetim kurulu atayacak? Belirsizlik söz konusu” dedi.

Şenfer, teklifin detayları ile ilgili, “Vatandaşın adli yardım istemi reddedilirse baro başkanına itiraz hakkı söz konusu. Başkanın verdiği karar kesin oluyor, idari yargıya o saatten sonra konu edilebiliyor. Peki, başvurucu vatandaşın bu istemi reddedilirse bu karara, bu isteme hangi baro başkanı nezdinde itiraz edilecek, burada da bir açıklık yok” diye konuştu.

Muhalefet milletvekilleri de teklife karşı olduklarını yineledi. İyi Parti’li Ayhan Erel, AKP’nin daha sonra darbe teşebbüsünde bulunan cemaat yapılanması ile ilişkisini anımsatarak, “AK Parti, genelde kendi yarattığı canavarlarla boğuşmak zorunda kalıyor, kendi yarattığı canavarları ortadan kaldırmak için enerjisini harcıyor. İnşallah biz yanılırız, bundan bir sene sonra Avukatlık Yasası’nda bu barolarla ilgili yapılan düzenlemelerin de karşınıza bir canavar olarak çıkmaması arzusundayız. Bir de bunlarla boğuşmak, bunları ortadan kaldırmak adına enerji harcamaz durumunda kalmazsınız diye düşünüyorum” dedi.

ÖNCELİK DEMOKRATİK ANAYASA

Komisyonun HDP’li üyesi Abdullah Koç ise “Mücadelemizi halkla birlikte vereceğiz” dedi. AKP’nin antidemokratik yasama çalışmalarına ve antidemokratik uygulamalara karşı toplumun kendisi ile birlikte karşı duracaklarını anlatan Koç, “Halklarımızla meslek örgütleriyle birlikte mücadelemizi her aşamada devam ettireceğiz, Genel Kurul’da da sonuna kadar bu demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz ve bu kanunun geçmemesi için elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz. Her şeyden önce Türkiye’nin yepyeni bir ana sözleşmeye ihtiyacı olduğunu biz biliyoruz ve yepyeni bir Anayasa’nın, demokratik bir Anayasa’nın yapılması için de çabalarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

TBMM TUĞLA FABRİKASI DEĞİL

CHP’li Zeynel Emre, teklifin üzerinde yaptığı konuşmada, AKP’nin “acele” yasama tekniğini eleştirdi. TBMM’nin bir tuğla fabrikası gibi seri üretim yapmasının söz konusu olamayacağını anlatan Emre, AKP’nin yok ettiği demokratik değerlere ilişkin şunları söyledi: “Demokrasi dediğiniz şey konuşarak, tartışarak, uzlaşarak olur. Üç yönlü bir saldırı var. Birincisi, Türkiye’de medyanın durumu iyi değil. Ciddi bir basın özgürlüğü problemimiz var. Belli sayıda muhalif kimliğiyle bilinen gazete var, belli sayıda muhalif kimliğiyle bilinen televizyon var. Bütün bu gazete, televizyonlar ve gazeteciler mutlak bir baskı, yargı sopası, idari yaptırım sopası altında ezilmeye çalışılıyor. İkincisi, başta CHP olmak üzere iktidara muhalif olan kesimlere yönelik ciddi bir saldırı var. Bu zaman zaman il başkanına oluyor, zaman zaman bir gençlik kolu başkanına oluyor, zaman zaman sade bir üyesine, bazen de milletvekilliğinin haksız bir şekilde düşürülmesine kadar gidiyor. Üçüncüsü de meslek odaları, kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarına yönelik, buralardaki işleyişin daha demokratik olması, daha iyi olması açısından değil, buraları âdeta fethedilmesi gereken bir kale gibi gören bir anlayışı görüyoruz.”

EYLEMLER SÜRECEK

TBMM Adalet Komisyonu’na alınmayan baro başkanları, Meclis önündeki eylemlerini sonlandırarak illerine döndü. Ankara’da son bir toplantı yapan baro başkanları, eylemleri sürdürme kararı aldı.

Baro başkanları, yeni eylem alanlarının adliye önleri olacağını ifade etti. Alınan karar gereği, oturma eylemleri, yürüyüşler, forumlar ve basın açıklamaları düzenlenecek. Teklifin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi başladıktan sonra bazı baro başkanları tekrar Ankara’ya gelecek. TBMM önünde eylem gerçekleştiren baro başkanları arasında yer alan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, konuyla ilgili açıklamasında, “Davamız henüz sona ermedi. Son söz savunmanındır ve henüz son sözümüzü söylemedik. Kentlerimize dönüyoruz, onurumuzu koruyarak. Sevgi ve dostlukla tazelenip daha güçlü mücadele etmek için” dedi.