Google Play Store
App Store

CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, dün gece TBMM Genel Kurulu'nda, Et ve Süt Kurumu'nun ithal etleri üzerinden yapılan et vurgununu anlatırken, CHP ile AKP grupları arasında gerginlik yaşandı.

Kaynak: Haber Merkezi
TBMM Genel Kurulu’nda CHP-AKP grupları arasında "Et ve Süt Kurumu" gerginliği
Fotoğraf: AA

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda AKP ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grupları arasında “yolsuzluk” tartışması yaşandı.

CHP Milletvekili Hasan Öztürkmen konuşması sırasında “Bazı AKP’liler de yolsuzlukta, hırsızlıkta, haksızlıkta ustalaştılar" deyince genel kurul gerildi.

AKP Amasya Milletvekili Haluk İpek, yerinden CHP'li Hasan Öztürkmen’e sataşarak “İsim ver, isim” diye bağırdı.

İpek, sataşmalarına devam edince Öztürkmen, “Neden oradan bağırıyorsun? Ortakçılığın mı var? Neden bağırıyorsun? Bak, senden başka hiç bağıran yoktur burada. Bir menfaatin mi var? Niye burada sesini çıkaran yok senden başka!” diye yanıt verdi.

Öztürk kürsüden inince AKP Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, “Partimize yönelik kabul edemeyeceğimiz şeyler söylendi” diyerek Öztürkmen'i özür dilemeye çağırdı.

Gül, “Sayın Başkanım, kürsüde partimize yönelik kabul edemeyeceğimiz ifadeler söylenmiştir. Ak Parti her yönüyle her açıdan temiz, hem siyasetiyle hem her yönüyle yolsuzlukla, haksızlıkla mücadele eden bir anlayıştır, bir siyasi harekettir” dedi.

Gül şöyle konuştu:

“Dolayısıyla kim yanlış yaptıysa… Burada genelleme yaparak partimize, grubumuza yönelik bu tür ithamları asla kabul etmiyoruz ama kim yanlış yaptıysa suç ve cezanın şahsiliği ilkesi gereğince, bu anlamda gerekli hukuki yollara başvurulabilir ama burada grubumuzu, 10 milyonluk Ak Parti ailesini töhmet altında bırakan bu ithamları kabul etmediğimizi, reddettiğimiz ifade etmek istiyorum.”

Öztürkmen, ise genelleme yapmadığını “Bazı AKP'liler” dediğinin altını çizdi ve yolsuzluğa karışmış AKP'lilerden örnekler verdi.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da genelleme yapılmadığını, ancak AKP'liler içinde kendi şirketinin ürettiği dezenfektanı kendi bakanlığına satan bakanların olduğunu hatırlattı.

"İTHAL ETLERİ PAYLAŞAN FİRMALARIN AKP'Lİ SİYASETÇİLERLE İLİŞKİLERİ KONUŞULUYOR"

Öztürkmen'in TBMM genel kurulunda açıklamalarının tamamı şöyle:

Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) kilosu 4 dolara (128 TL) ithal ettiği canlı hayvanlar, soframıza en ucuz haliyle 600 TL'ye geliyor. Kurulan vurgun çarkıyla, aradaki devasa kâr et baronlarının cebine inerken vatandaş yine kasabın, marketin önünden geçemiyor. Karkas et simsarları ESK'dan kilosu ortalama 250 TL'den topladıkları onlarca TIR eti, vatandaşa ucuz fiyatla satmak yerine, el altından et tüccarlarına dağıtıyor. İşini dürüstçe yapan firmalar durumdan hem şikayetçi hem mağdur. ESK, ithal hayvan ve etleri hangi büyük firmalara verdiğini sır gibi saklarken, Rekabet Kurumu da mercek altındaki 11 firmayı henüz açıklamadı. İthal etleri paylaşan firmaların AKP'li siyasetçi ve eski bakanlarla ilişkileri konuşuluyor.”

Sevgili Et ve Süt Kurumu yöneticileri, bu vurgun çarkını kamuoyuna duyurmamın ardından gazeteler üzerinden kendilerini parlatma atağına geçti. ‘İthal etle, et fiyatlarını yüzde 10 düşürdük’ diye manşetler attırıyorlar. Güya kuşbaşı etin fiyatı 650 TL'den 580 TL'ye düşmüş, yani kiloda 70 TL ucuzlamış! İthal et politikası piyasayı dengelemiş ve fiyatları yüzde 10 aşağı çekmiş!

Lütfen meseleyi sulandırmayın. 250 TL'ye getirdiğiniz karkas et nasıl oluyor da vatandaşın önüne gelene kadar 580 TL'ye çıkıyor?

Aradaki büyük kâr kimlerin cebine giriyor? Siz ithal ettiğiniz ucuz etleri hangi firmalara satıyorsunuz? Önce çıkın ve millete bunu izah edin!

ESK’nın bağlı olduğu Tarım ve Orman Bakanlığı ısrarlı sorularımızdan kaçmaktan vazgeçsin!

NEDEN ARAŞTIRMIYORSUNUZ?

İkincisi, ithal ettiğiniz etleri 220-250 TL aralığında dağıttığınız büyük firmaların bu etleri ne yaptıklarını takip ediyor musunuz? Bu etleri reyonlarında vatandaşa mı satıyorlar, yoksa üzerine kâr payını koyup el altından büyük et tüccarlarına mı pazarlıyorlar? Örneğin 20 TIR et verdiğiniz (400 ton) firma, bunun ne kadarını reyonlarında vatandaşa, ne kadarını et tüccarlarına satıyor?

Üçüncüsü, ithal ettiğiniz canlı hayvanları alan firmaların çiftliklerinde yüzde 20 ithal hayvan sınırlaması uygulanıyor mu? Bu sınırlamanın, kağıt üzeri oyunlarla delindiği ve çiftliklerin yüzde 90 oranında ithal hayvanla doldurulduğu bilgisini neden araştırmıyorsunuz? Firmaların kağıt üzerinde farklı farklı şirketler kurarak, mevzuatın kat kat üstünde ithal hayvan aldığını bilmiyor musunuz? Çiftlikler neden denetlenmiyor?

Bugün vatandaşa 250 TL'den satılabilecek ithal etlerin, en ucuz haliyle (kuşbaşı) 600 TL'ye satılıyor olması sizleri de rahatsız etmiyor mu? Ediyorsa neden harekete geçmiyorsunuz?

Aksine bu kirli çarktan haberdarsanız -ki habersiz olmanız mümkün değil- ve müdahale etmiyorsanız siz de ortak olmuş olmuyor musunuz?

Sizi engelleyen ve bu büyük şirketleri kollayan siyasetçiler mi var? Yoksa iktidar vekillerinden, eskiden bakanlık yapmış etkili AKP'lilerden baskı mı görüyor musunuz? Evetse ve korkudan açıklayamıyorsanız, bize söyleyiniz biz kamuoyuna açıklarız!

“İTHAL HAYVANLARIN ÇİFTLİKLERİNİ GEZELİM”

Gelin bir yetkilinizle birlikte önce et reyonlarını ardından ithal hayvanların depolandığı o büyük çiftlikleri gezelim. TIR'lar dolusu et verdiğiniz zincir marketlerin depolarını dolaşalım. Verilen etlerin ne kadarı vatandaşa satılmış, ne kadarı depolarda duruyor inceleyelim. Yoksa vatandaşa satmak için alınan o etler, el altında topluca başka et tüccarlarına mı pazarlanıyor öğrenelim. 

BİR ÇAĞRI DA REKABET KURUMU'NA

Yaklaşık 6 aydır ‘İnceliyoruz’ dediğiniz ve haksız kazançla suçlanan 11 büyük et firmasını ne zaman açıklayacaksınız? İncelemelerinizin aylardır tamamlanmamış olmasının nedeni nedir? Sizleri engelleyenler mi var? Baskı altında mısınız?

Bu soruları sormaya, milletin parası üzerinden milyon dolarlar vuran et baronlarının peşini bırakmayacağız! Kasabın önünden geçemeyen, etin tadını unutan vatandaşlarımız adına takipçiyiz.”