TCDD'ye genel müdür dayanmıyor

Mehmet EKTAŞ*

TCDD’de ardı ardına yapılan genel müdür atamaları; üst üste yaşanan ve bir demiryolu işletmesinde karşılaşılabilecek en ağır kaza türü olan tren çarpışması şeklindeki kazaların, bitirilemeyen yeni hatların, sinyalizasyon sistemleri tamamlanmadan açılan eski hatların, bir türlü çözüm üretilemeyen alt ve üstyapı problemlerinin, bütün sorunların faturasının alt düzeyde personele kesilmesinin, kör göze parmak sokan sendika yönetici ve üyelerine yönelik sürgünlerin nedenlerini ortaya koymaktadır.

TCDD’de yaşanan problemlerin tamamı yönetseldir. Bu ise siyasi tercihlerle liyakatsız genel müdür atamalarının sonucudur. 2015 yılından bu güne TCDD’de yedi genel müdür değişmiştir. 2015 yılında Süleyman Karaman’ın genel müdürlükten alınmasıyla başlayan süreç, Hamdi Yıldırım, Ömer Yıldız, İsa Apaydın, Ali İhsan Uygun, Abdülkerim Murat Atik’in genel müdür yapılmasıyla devam etmiştir. Abdülkadir Murat Atik’in genel müdürlüğü sadece 11 gün sürmüş, yerine Metin Akbaş atanmıştır.

2015 yılından bugüne toplam 7 genel müdür atamasının yapıldığı kurumda, her gelen genel müdür kendi kadrosunu kurma iddiasıyla genel müdür yardımcılığı, daire başkanlıkları, şube müdürlükleri, bölge müdürlükleri gibi hizmet birimlerini de hallaç pamuğu gibi atarak darmadağın etmiş, böylelikle yönetimin hiç bir kademesinde süreklilik sağlanamamıştır. Sürekli değişen yönetim kurulu başkanlığı ve yönetim kurulu üyelikleri nedeniyle, TCDD Yönetim Kurulu da etkili yönetim için gerekli hiçbir kararı alamamıştır. Kısa süreli görev alan genel müdürler, TCDD’nin sorunlarına elverişli çözümler üretmek yerine siyasi talepleri karşılamaya yönelmişlerdir.

Bu dönem içinde meydana gelen ve toplumun hafızasında yer eden Çorlu Tren Faciası, Ankara YHT, Kalecik, Kangal, Ulaş, Kangal örneklerinde olduğu gibi birçok tren çarpışması, en son geçen hafta şahit olduğumuz 6 vatandaşımızı kaybettiğimiz Ergene örneğinde olduğu gibi birçok hemzemin geçit kazası, birçok demiryolcunun vefat ettiği ya da yaralandığı iş kazaları meydana gelmiştir.

Bu kazalarda, 6 yılda 7 genel müdür değiştiren siyasi iradenin sorumluluğu ortadadır. İktidar kanadı, TCDD gerçeğini görmezden gelemez. En azından öz eleştirisini yapmalı, atamalara referans ve aracı olanların üstü çizilmelidir.

KAZALARIN ESAS NEDENİ YÖNETSEL BOŞLUKTUR

Kötü performansın tesadüf olmadığı ortadadır. Yönetsel boşluğun doğduğu bir kurumda çarkların doğru işlemesi de imkânsızdır. TCDD’nin, siyasi talepleri karşılamaya odaklanmak yerine sorunları tespit edip doğru planlamayla çözüm programını uygulayacak, personelle çatışma yerine başta STK’ler olmak üzere tüm TCDD paydaşlarını yanına alacak ve ‘demir ağlar’ için mücadele edecek genel müdür ve kadrolara ihtiyacı vardır. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında sürdürülmekte olan kadrolaşma zihniyeti paralelinde TCDD’de yapılan görev değişiklikleri de suyun akışını değiştirmeyeceğe benzemektedir. İktidar sahiplerinin, daha önce atanan genel müdürler üzerinde oluşturduğu baskı ve talepler zincirini, yeni atanan Genel Müdür üzerinde de sürdürmesi durumunda TCDD’de her şeyin eski tas eski hamam olacağı endişesini taşıyan demiryolu emekçileri, süreci takip edeceklerdir.

*Avukat, 30 yıl TCDD bünyesinde görev yaptı.