Almadığı sorumluluktan mağduriyet çıkarma ve yaşatma cemiyeti oldu memleket. Karaman’da, Ensar Vakfı’na ait evlerde 8-10 yaşlarında onlarca çocuğa tecavüz ettiği ortaya çıkan öğretmenleri için, “sadece çocuklara değil bize de tecavüz etti” diyen vakıf başkanı Cenk Dilberoğlu’nun yaşadıkları dudak titretmişti. Sorumluluğu altında yaşanan rezaleti, başlarına gelen bir talihsizlik gibi anlatması bir yana, doktor ve bilirkişi raporlarıyla yalanlanmış olmalarına rağmen, benzer olayların Nesin Vakfı ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne ait yurtlarda da yaşandığını öne sürerek meseleyi bulandırma çabası ibretlikti.

• • •

AKP Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, vakfın Marmaris şube binası önünde ‘inadına destek’ çağrısı yaptı. Vekile göre, sorun vakfın başarılı işlerine karşı duyulan hazımsızlıktı. Ülke bu kadar sıkıntı içerisindeyken teröristlerle ilgili eylem yapmayanların Ensar Vakfı’na karşı imza toplamalarına kızan Öztürk, aylar önce CHP’nin çağrısıyla olağanüstü toplanan TBMM’de, terör olaylarıyla ilgili araştırma başlatılması ve meclis komisyonu kurulması önerisini reddeden bir partinin vekili olduğunu unuttuğundan olsa gerek, konuşmasını ‘yürekleri yetiyorsa...’ gibi hamasi sözlerle süslemeyi de ihmal etmedi.

• • •

Çocuk istismarında dünya listelerine üçüncü sıradan giren bir ülkenin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevini yürüten Sema Ramazanoğlu, konunun hizmetleriyle gurur duydukları Ensar Vakfı’yla ilişkilendirilmek istenmesinin kötü niyetli insanların suiistimali olduğunu söyledi. “Buna bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz.” Mağdur çocukları atlayıp vakfa siper olan açıklamasının anlam bakımından taşıdığı sıkıntı sayısal olarak da göze çarpıyor. Ramazanoğlu, münferit sayılamayacak bir rutinle çocuk istismarında dünya üçüncülüğüne oturmuş Türkiye’de “bir kere rastlanmış” derken neyi kastediyor? Tek çocuk desen, değil! İddia, sayısı 45’i bulan çocuğun tecavüze uğradığı yönünde. Tek olay desen, değil, vakfa ait evlerde bu çocuklara yıllarca tecavüz edilmiş. Başka mağdur var mı? Diğer illerdeki vakıf evlerinde durum ne? Başka tecavüzcü öğretmen var mı? Bilmiyoruz. Bakanın altını çizdiği o ‘tek’ neyi ifade ediyor? Kaldı ki tecavüze uğrayan bir çocuk bile olsa, ihmalden sayılmıyor mu?

• • •

Başbakan Davutoğlu, meseleyi paralele bağladı. Vakfın hizmetlerine şahitlik etti. Bilal Erdoğan, vakfın başkanı Dilberoğlu için, “eşimden sonra en çok görüştüğüm kişi” diyerek destek istedi. Vakfa siper olan açıklamalara bir tuğla da Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı koydu. “Vakfı töhmet altında bırakmak doğdu değil.” Bianet’in tuttuğu çeteleye göre, Mart ayında medyaya yansıyan taciz haberlerinin yüzde 58’i eğitim merkezlerinde yaşandı, tacizcilerin yüzde 41’i mağdurların öğretmeniydi. Ama Avcı, bu konulara hiç girmedi.

• • •

Derken, Ensar Vakfı’nın 2015’te kutlu doğum haftası kapsamında konuşmacı olarak, 1980 yılında çocuk istismarından ceza almış bir yazarı çağırmakta sıkıntı duymamış olduğu ortaya çıktı. Ocak ayında iki çocuğa cinsel istismar suçlamasıyla tutuklanan Rize İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcı ve Kızılay Şube Başkanı’nın 2001-03 yıllarında Ensar’ın Rize şubesinin başkanı olduğu vakfın sitesindeki bilgiyle örtüştü. Arkasına aldığı hükümet desteğiyle Karaman’daki tecavüzleri münferit ilan eden vakıf, çözümü siteyi kapatmakta buldu. Erdoğan’ın dindar nesil yetiştirme amacına hizmet ettiği için adeta dokunulmaz ilan edilen Ensar ve benzer vakıflara ait çocuk yurtları ve etüt evlerinde neler olup bittiği tam bir muamma. Yasal olmadıkları için denetlenebilir değiller. Hükümetin verdiği destek, bu evlere göz yumulduğunu, dahası çoğalmasının istendiğini gösteriyor.

• • •

Çocuk istismarının önlenmesi için Meclis’te araştırma komisyonu kurulması önerisini reddedebilmiş bir iktidarın, Bakan Ramazanoğlu’nun çocuklara yönelik istismarda ihmali bulunduğu gerekçesiyle hakkında verilen gensoru önergesini de geri çevirmesi kimseyi şaşırtmadı. (MHP vekillerinin oylamaya katılmadığının da notunu düşelim.) Oylama sonrası kadınlı erkekli sıraya girip Bakanlarını kutladılar. Onlar sevindi, biz utandık. Peki tam olarak neye sevindiler? 8-10 yaşlarındaki çocukların cinsel istismara uğramasına neden olan ihmallerin araştırılmasının ve sorumlularının ortaya çıkarılmasının engellenmesine...

O tebrik sırası, AKP zihniyetinin fotoğrafıdır.