Tehlike çanları dünya için çalıyor

HABER MERKEZİ

İklim krizinin etkileri günden güne derinleşiyor. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Meteoroloji Örgütü, koronavirüs salgınına rağmen dünya üzerindeki karbon emisyonunun azalmadığını açıkladı. BM küresel ısıtma hızının yavaşlamadığını duyurarak “Koronavirüs dolayısıyla geçen yıl yaşanan ekonomik gerileme karbon salınımında geçici bir duraksama yarattı. Fakat bu atmosfere salınan seragazı seviyelerini durduracak kadar büyük boyutta değildi” açıklamasını yaptı.

Azaltılması hedeflenen karbon salımı seviyelerinin azaltılmadığını açıklayan yetkililer, küresel ısıtma seviyelerinin 1.5 santigrat dereceye indirilmesini amaçlayan Paris Anlaşması’ndaki hedeflerin de ıskalanacağını duyurdu. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “İklim hareketi için çok kritik bir yıl. Sonuçlar bizim hedefimizin ne kadar uzak olduğumuzu bizi uyararak gösteriyor” dedi. BM’nin raporunda raporunda, seragazı salımının 2020’de de 2021’in ilk yarısında da artış gösterdiği belirtilirken son 5 yıldaki küresel sıcaklığın da en yüksek seviyelere çıktığı aktarıldı. Raporda ayrıca Paris Anlaşması’nda hedeflenen noktaya ulaşma ihtimalinin yüzde 40’lara düştüğü de kaydedildi.

ÖNLEM ALINMAZSA FELAKETLER ARTACAK

Greenpeace Türkiye, karar alıcıları doğal afetler ile gündelik hayatta, evinde karşı karşıya kaldığı iklim krizi tehlikesine karşı hızla harekete geçmeye çağırdı. “İklim krizi evimize adeta kapıyı çalarak değil kırarak, seller, yangınlar, şiddetli dolular, kuraklıkla girdi. Eğer hızla harekete geçilip, gerekli önlemler alınmazsa tüm bu felaketlerin sıklığının ve yoğunluğunun artması kaçınılmaz olacak” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Tüm dünya hükümetleri Paris Anlaşması’nın taahhütlerini geç kalmadan yerine getirmekle yükümlüyken henüz anlaşmayı onaylamayan Türkiye’nin ise bu yolda atması gereken çok adım var.

Dünyada iklim krizinden en çok etkilenecek bölgelerden olan Akdeniz Havzası’nda bulunan Türkiye’de karar alıcılar hızla şunları yerine getirmeli:

Paris İklim Anlaşması vakit kaybetmeden onaylanıp yürürlüğe koymalı.

Kömürden çıkış takvimini belirlemeli, yeni kömür yatırımları ve fosil gaz sahası arama çalışmalarını durdurmalı; enerji dönüşümünü öncelemeli.

2050’de karbon sıfır bir ülke kurgulayabilmek için şehirlerde emisyonun azaltımı ve iklim krizine adaptasyonu önceleyen stratejik eylem planları kurgulamalı.

Okyanus ve denizlerimizde koruma alanları oluşturmalı.

Doğal alanların ve biyoçeşitliliğin korunmasına öncelik vermeli.

Küçük çiftçiyi güçlendirilip, ekolojik tarımı desteklemeli.