“Örgütlü duvarlardan” haber var. Bu köşede 20 Kasım 2018’de yazmıştım, aynı hücrede olduğu avukatının, “Dosyada kendini savunabileceği tek bir somut suçlama yok. Çürüteceği tek delil, terörist tuğlalar ve örgütlü duvarlardan ibaret” diye bahsettiği müvekkilini… Aynı hücreden, başka bir stajyer avukattan mektup geldi bu kez. Hapishanedeki müvekkillerini çıkarmayı başarmışlar ama kendileri halen tutuklu: Müvekkilleri Cemil Kurt, […]

“Örgütlü duvarlardan” haber var.

Bu köşede 20 Kasım 2018’de yazmıştım, aynı hücrede olduğu avukatının, “Dosyada kendini savunabileceği tek bir somut suçlama yok. Çürüteceği tek delil, terörist tuğlalar ve örgütlü duvarlardan ibaret” diye bahsettiği müvekkilini…

Aynı hücreden, başka bir stajyer avukattan mektup geldi bu kez.

Hapishanedeki müvekkillerini çıkarmayı başarmışlar ama kendileri halen tutuklu:

Müvekkilleri Cemil Kurt, Okmeydanı’ndaki Gençlik Federasyonu binasında gözaltına alınmış, avukatı Aytaç Ünsal’ın yazdığına göre, “Hiçbir delil olmadan, sadece baskının yapıldığı gün binada bulunduğu için 29 Şubat 2016’dan beri tutuklu”ydu. Yine avukatının yaptığı başvurularla 6 Aralık 2018’de tahliye edildi. Dilekçeleri yazan avukatlar ise Burhaniye Hapishanesinde, aynı hücrede tutuklular.

O avukatlardan, henüz Ankara Barosu’nda stajyerken tutuklanan Naim F. Eminoğlu, bu kez de kendi durumuyla ilgili yazdı.

Bu arada Naim, yasal pasaportuyla, yasal vizesiyle Kuzey Kore’ye turistik ziyaret gerçekleştirdiği için tutuklu. Bu durumu da mektubunda şöyle anlatıyor:

“15 aydır tutuklu olmama sebep olan ‘büyük suçum’ ne? Dosyada ifade veren gizli tanık 2017 yılında Kuzey Kore’ye gittiğini söylüyor… Evet, Kuzey Kore Demokratik Cumhuriyeti’nin kurucu başkanının 100. doğum günü etkinliklerine katılmak üzere Kuzey Kore’ye gittim. Bir ülkeye turistik etkinliklere katılmak amacıyla gitmek suç mu?”

Naim F. Eminoğlu,

“Her gün televizyonlardan, gazetelerden halkımızın yaşadığı adaletsizlikleri, katliamları öğreniyorum. O insanların, Gebze’de viyadük inşaatında katledilen üç işçinin, ‘dur ihtarına’ uymadı diye öldürülenlerin avukatlığını yapmak istiyorum. Ama bu tutsaklık nedeniyle avukat olmam engelleniyor.

“Dört yıllık hukuk fakültesi, dört yıl lise, sekiz yıl ilköğretim eğitimi sonucu dişimle, tırnağımla, ailemin ve 2011 yılında kaybettiğim babamın emekleri ile kazandığım avukat olma hakkımın elimden alınmasına izin vermeyeceğim.”

Dört duvar arasında bile avukatlık yapmaya devam eden Naim Eminoğlu’nun diğer avukatlarla birlikte yargılandığı davanın bir sonraki duruşmaları 21-22 Şubat 2019’da, İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesinde.

Avukatlık yapma hakları için bir kez daha hakim önüne çıkacaklar.

Hem de Avrupalı avukatlık örgütlerinin, 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü’nü ithaf ettiği bir memleketin avukatları olarak.