Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine “resmen” geçmesinin ardından tam 1 yıl geçti. 2018 yılının 24 Haziran’ından bu yana başkanlık sistemiyle yönetilen Türkiye’de bu süreçte sular hiç durulmadı. Ekonomiden iç ve dış siyasete kadar hemen her konuda olumsuz bir görüntü veren Türkiye’nin başkanlık sistemiyle yönetilen 1 yılını sizler için derledik. TBMM işlevsiz hale getirildi Tek adam rejimiyle […]

Tek adam felaketi

Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine “resmen” geçmesinin ardından tam 1 yıl geçti. 2018 yılının 24 Haziran’ından bu yana başkanlık sistemiyle yönetilen Türkiye’de bu süreçte sular hiç durulmadı. Ekonomiden iç ve dış siyasete kadar hemen her konuda olumsuz bir görüntü veren Türkiye’nin başkanlık sistemiyle yönetilen 1 yılını sizler için derledik.

TBMM işlevsiz hale getirildi

Tek adam rejimiyle beraber Türkiye’de yasama faaliyeti işlevsizleşti. Muhalefet güçlerinin bu iddiasını resmi veriler de onaylıyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 24 Haziran seçimlerinin ardından mazbatasını almasından sonra tam 39 Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarttı. Bu kararnamelerle toplamda bin 892 madde düzenlendi. Öte yandan TBMM’de bu yasama yılı içinde 35 adet kanun yasalaşırken, bu kanunların içerdiği madde sayısı ise 555 oldu.

Son 1 yılda 39 tane Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayımlandı. Bu kararnameyle bin 892 madde değişti. Meclis’ten geçen kanun sayısı ise 35 oldu. Bunlarla birlikte de 555 maddede değişikliğe gidildi. Dahası Meclis’e gelen tekliflerde muhalefetin önerdiği kanunların hiç biri onaylanmazken, kabul edilen 35 kanun da Cumhur İttifakı’nın milletvekillerine ait teklifler oldu.

Yargıda başkanlık vesayeti

Yasamanın etkisizleştiği yeni sistemden yargı da nasibini aldı. Tek adam rejimi mahkemeleri de vesayeti altına aldı. Kamuoyu anketlerine göre yargı artık en az güvenilen kurumlardan biri haline geldi. Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV) “yargı bağımsızlığı ve yargıya güven araştırması” çalışmasına yansıyan veriler halkın mahkemelere güvenmediğini ortaya koydu. 600 örneklendirme ve yüde 95 güven aralığına sahip ankete katılan yurttaşlar, Türkiye’de yargı bağımsız mıdır sorusuna sadece yüzde 34 oranında “bağımsızdır” cevabını verdi. Üstelik makam veya mevki sahibi biriyle eşit koşullarda yargılanacağı düşünen vatandaş sayısı sadece yüzde 17,3’te kaldı. Bağımsızlığı AKP döneminde oldukça zarar görmüş mahkemeler başkanlık sistemiyle beraber tamamen yürütmenin vesayetine girdi. Yeni sistemle beraber Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) 13 üyesinin hemen hepsini Cumhurbaşkanlığı belirliyor.

Suriye bataklığından S-400 gerilimine

Türkiye tek adam rejimi ile diplomaside de geleneklerini kaybetti. Gelenek ve kurumların yerini tek adam inisiyatifi alınca Türkiye bugün S-400 ile F-35 gerilimini yaşar hale geldi. Türkiye ile muhatap olan ülkeler bir kişiyi ikna ederek her türlü sorunun çözülebileceğini düşünmeye başladı. Bu sebeple ABD Başkanı Trump, Almanya Başbakanı Merkel gibi isimler Rahip Brunson ve Deniz Yücel gibi isimler için Türkiye Cumhurbaşkanı ile pazarlık yaptı ve dahası sonuç aldı. Bu süreçte AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan “bağımsız yargının kararı” gibi açıklamalar yapsa da bu ifadeler uluslararası kamuoyunda karşılık bulmadı. Bu skandallara bir yenisi ise henüz geçen ay eklendi. Türkiye’de tutuklu bulunan NASA çalışanı Serkan Gölge’nin “bağımsız mahkemelerce” tahliye edilmesi sonrası ABD Başkanı Trump, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ediyorum, bu konuyu konuşmuştuk” ifadelerini kullandı.

Dış dünyadaki bu algı S-400 ve F-35 geriliminde de Türkiye’ye zarar verdi. Güçlü kurumlar yerine tek bir siyasetçinin ülkenin kaderini belirlediği yeni sistemde Türkiye tek adam üzerinden gün aşırı tehdit edilmeye başladı.

Basın özgürlüğünde 4 sıra geriledik

Gerek tutuklu gazeteciler, gerek basın ve medya tekellerinin hükümetle çıkar ilişkileri AKP’nin bir siyasi parti olduğu kadar bir medya tekeline dönüşmesine sebep oldu. Basın ve medyanın yüzde 90’ının AKP tekelinde olduğu Türkiye’de gazetecilik mesleği tarihinin en kara günlerini yaşadı. Basın ve medya organları AKP’nin siyasi propaganda yayınlarına dönüşürken İmamoğlu ve Yıldırım’ın canlı yayını için yine de muhalif gazeteciler muteber bulundu. Diğer yandan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) 2018 raporuna göre Türkiye basn özgürlüğünde 180 ülke arasında 157. sırada yer aldı. 2017’de 153. sırada bulunan Türkiye başkanlık sistemi sonrası 4 basamak birden gerilemiş oldu.

Dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi

Şubat, mart ve nisan aylarında yayınlanan 2019 raporları ışığında Uluslararası Basın Enstitüsü’ne (IPI) göre 162, Türkiye Gazeteciler Sendikası’na (TGS) göre 142, Çağdaş Gazeteciler Derneği’ne (ÇGD) göre 139 ve Bağımsız Gazetecilik Platformu P24’e göre ise en az 146 basın çalışanı cezaevinde. Türkiye tüm uluslararası kuruluşlara göre dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi durumunda.

Sözde faiz lobisine karşı getirilmişti

Gerek 16 Nisan 2017 Referandumu gerekse 24 Haziran başkanlık seçimi öncesinde Erdoğan sık sık faiz lobisiyle mücadele için başkanlık sisteminin şart olduğunu vurgulamıştı. Erdoğan 24 Haziran seçimleri öncesinde daha da ileri giderek “24 Haziran’da bu kardeşinize yetkiyi verin, faizle dolarla nasıl mücadele edilir görün” demişti. Geçmiş bir yıl içinde hem dolar hem de faizler tavan yaptı. İşte resmi veriler:

Döviz kuru ve faizleri aynı anda yükseltmeyi “başarabilen” başkanlık sistemi, ekonomide gerçekleşmesi zor olan bir ilke daha imza attı. Enflasyon yükselirken aynı anda işsizlik de yükseldi. Gıda enflasyonu ise başkanlık sistemiyle geçen 1 yılın ardından halkın en önemli gündemlerinden biri haline geldi.

Tek adam rejimi 1,5 milyonu işsiz bıraktı

Tek adam rejiminin resmileşmesiyle beraber yaşanan ekonomik durgunluk işsizlikte Cumhuriyet tarihi rekorunun kırılmasına sebep oldu. İşsiz sayısı ne 2001 Krizi’nde ne de 2009 Krizi’nde görülmeyen seviyelere ulaştı. Bugün çalışmaya hazır her 7 kişiden 1’i iş bulamıyor. 24 Haziran seçimlerinden bu yana TÜİK verilerine göre 1,5 milyon insan işini kaybetti. İşsiz sayısı ise 4,5 milyon geçti. Halkın kanayan yarası işsizlikte başkanlık sisteminin bilançosu ağır oldu. Başkanlık sistemi Türkiye’de kurumsal geleneğin de çökmesine neden oldu. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun her ay açıkladığı sigortalı istatistikleri aralık ayından beri açıklanmıyor.

Türkiye bir yıldır büyümüyor

24 Haziran seçimlerinin ardından 1 yıl geçti, bu süre içinde üçer aylık dönemlerle 3 kere büyüme verisi açıklandı. Bu büyüme verilerinin hiç birinde Türkiye büyümedi, dahası küçüldü. Küçülme işsizliği arttırırken, tarım, sanayi ve inşaatta henüz toparlanma sinyalleri bulunmuyor. TÜİK’in açıkladığı gayrisafi yurtiçi hasıla verilerine göre Türkiye’nin geliri gittikçe eridi, yatırımlar azaldı.

Yatırımlardaki yıllık değişim*

• 2018 Nisan-Mayıs-Haziran: yüzde 4,8
• 2018 Temmuz- Ağustos-Eylül: Eksi yüzde 4,7
• 2018 Ekim-Kasım-Aralık: Eksi 12,9
• 2019 Ocak-Şubat- Mart: Eksi 13
*Veriler TÜİK’ten alınmıştır.