CHP’li Çakırözer, başkanlık sisteminin ilk bir yılının basın özgürlüğü bilançosunu çıkardı: “134 gazeteci hâlâ cezaevinde. En az 50 gazeteci toplamda 130 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı”

‘Tek adam’ klasiği


BURCU CANSU

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, başkanlık sisteminin ilk bir yılında basın ve ifade özgürlüğü ihlallerinin bilançosunu raporlaştırdı. "Basın, OHAL koşulları altında yürürlüğe giren Başkanlık sisteminin ilk bir yılında bu koşullardan çıkamadı” diyen Çakırözer’in raporuna göre; 134 gazeteci hâlâ cezaevinde. Son bir yıl içinde en az 50 gazeteci ise toplamda 130 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı. Raporda öne çıkan başlıklar şu şekilde:

>> 130 yıllık ipotek: 132 gazeteci, basın yayın kuruluşu yöneticisi, yazar ve çizerin yargılanmasına devam edildi. En az 50 gazeteci toplamda 130 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı. Bir yılda Türkiye’nin basın ve ifade özgürlüğünün 130 yılı ipotek altına alındı.

>> Dayak, hedef gösterme, fişleme ve cezasızlık: Gazeteciler dayak yedi, hedef gösterildi. 2018’de 20 gazeteci saldırıya uğradı. 2019’da da 8 saldırı gerçekleşti. Gazeteciler fişleme raporları ile hedef gösterildi. Hedef gösterilenlerden bazıları bir süre sonra işinden oldu.

>> Sansür hiç bitmedi: Yargı Reformu’nda sözü verilmesine karşın internet sitelerinin sadece ilgili bölümü değil tümünün kapatılması sık başvurulan bir uygulama haline geldi. Sistemin ilk aylarında hazırlanan RTÜK Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesi ile sansürün çerçevesi genişletildi.

>> Tek adamın basına bakışı: İktidarın basına, basın özgürlüğüne bakışı Başkanlık sistemi ile birlikte giderek sertleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir açıklamasına yanıt verilmesi için ‘televizyonlara talimat verdiğini’ söyleyebildi.

>> Basına ayar verme komisyonu: Basın kartı işlemleri Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na devredildi. Komisyon, sistemin ilk 1 yılında toplanmadı. Toplandığında ise üye yapısı kökünden değişerek, gazeteci üye sayısı 10 binleri geçen sendikalar, federasyonlar yerine iktidara yakın basın yayın kuruluşlarının yöneticileri getirildi.

>> 1 yılda 657 basın kartı iptal: 13 ay boyunca toplanmayan komisyon, toplanmadığı dönemde 657 basın kartını iptal etti.

>> Cumhuriyet davası hukuksuzluk sarmalı: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet davasında yargılanan gazetecilerin, avukatların beraat ettirilmesini istedi. Ancak Musa Kart, Hakan Kara, Güray Öz ve Mustafa Kemal Güngör ile Önder Çelik, hala hapiste.

>>Sözcü’yü cezalandırma inadı: Emin Çölaşan, Necati Doğru, Metin Yılmaz, Gökmen Ulu, Metin Yılmaz, Mustafa Çetin, Yücel Arı ve Yonca Yücekaleli sadece yargılanmakla kalmadı, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi.

>> Eren Erdem bir yıldır hapiste: CHP Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem, haksız bir şekilde 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.

>> Kriz basını vurdu: HaberTürk Gazetesi ve Vatan Gazetesi, Anka Ajansı kapandı. Artan Döviz kuru gazetelere ağır bir kağıt krizi yaşattı. Bu nedenle Sözcü Gazetesi hafta sonuna eklerini kapattı. 2016 yılında gazetecilik mezunları arasında yüzde 19.2 olan işsizlik oranı 2019 yılında yüzde 19.1 oldu.


>> Özgür bilim de cezalandırıldı: “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attıkları için 646 akademisyen hakim karşısına çıkarıldı. 1 yıl 3 aydan, 3 yıla kadar farklı farklı cezalara çarptırıldı.

>>AYM “daha fazla tahammül” dedi: Yüksek Mahkeme, yargılanan akademisyenlerle ilgili kararında “kamu gücüne karşı ağır eleştiride bulunabileceğinin öngörülmesi ve demokratik çoğulculuk açısından bunlara daha fazla tahammül edilmesi gerekir” dedi. AYM, benzer bir uyarıyı öğretmen Ayşe Çevik ile ilgili kararında da yaptı.