100 günlük Eylem Planı süresi 10 Kasım'da doldu. Eylem Planı'ndaki yüzlerce hedef, binlerce söz tutulmadı. Kriz derinleşti, projelere para bulunamadı

Tek adam rejiminin 100 günü

Konuk Yazar: Utku Çakırözer

16 yıllık AKP iktidarının devamı tek adam rejiminin 100 günü 10 Kasım Cumartesi günü doldu. Büyük vaatlerle 100 Gün Eylem Planı açıklanmış, yüzlerce hedef konmuş, binlerce proje sözü verilmişti.


Ülkenin 100 günde geldiği duruma bakıldığında 16 yıllık beceriksizliğin sonucu ekonomik kriz daha da derinleşirken, projeler için kaynak dahi bulunamadı. Bu 100 günün emekçinin, emeklinin, çiftçinin, esnafın, işsizin, kadınların, öğrencilerin ve hak hukuk adalet bekleyen milyonların yüzünü güldürmediği açık. İşte tek adam rejiminin fiyaskoya dönen 100 gününün bilançosu:

► ENFLASYONDA REKOR: 2018’e yıl sonunda yüzde 7 enflasyon hedefiyle giren AKP hükümeti, 100 gün içinde önce enflasyon tahminini yüzde 21’e taşıdı. Ekim ayı itibariyle ise yüzde 25’e tırmandı. Üretici enflasyonunda durum daha da vahim. Üretim maliyetlerinde artış yüzde 50’ye ulaştı. Yılbaşından bu yana elektriğe beş, doğalgaza dört kez zam yapıldı. Artış dört kişilik bir aile için açlık sınırı bin 919 liraya, yoksulluk sınırı ise 6 bin 252 liraya ulaştı. Buna karşılık asgari ücretlinin, emeklinin değişmeyen maaşları yüzde 30 enflasyon altında hızla eridi.

► DOLAR 10 GÜNDE FIRLADI: Vaatlerle dolu eylem planının daha 10’uncu günü olmadan 1 dolar, 7 lirayı gördü. TL’deki değer kaybı yüzde 40’lara ulaştı. Döviz kurundaki artış yurtdışından gelen birçok ürünün fiyatını artırdı.

► REKOR FAİZ: Merkez Bankası faizi yüzde 25’e çıkarırken reel piyasalarda faizler yüzde 30-40’ları buldu. Konut kredileri ve ticari kredilerin faizleri yükseldi. 2018 yılında 72 milyar liralık faiz yükü, 2019’da 117 milyar liraya çıkarıldı. Her 100 liralık vergi gelirinin 15 lirası faize gitmekte.

► KONKORDATO VE İŞSİZLİKTE REKOR: Resmi olarak yüzde 11-12 gösterilen işsizlik yüzde 20’yi aştı. Altı milyondan fazla işsiz var. İşsizlik nedeniyle intiharlarda artış var. İşsizliğin yükselişinde artan döviz kurları ve enflasyon karşısında dayanamayan şirketlerin iflasları etkili oldu. 5-7 bin arasında şirket konkordato ilan etti. Kapanan şirket sayısı ise yüzde 28 artarak 110 bin oldu. Bu yılın sekiz ayında kepenk indiren esnaf sayısı da yüzde 12 artarak 72 bine ulaştı.

tek-adam-rejiminin-100-gunu-530335-1.

► İŞSİZLİK FONU YAĞMALANDI: İşçiler kara gün akçesi gördükleri ‘İşsizlik Fonu’ndan faydalanma koşullarının esnetilmesini beklerken İşsizlik Fonu yağmalanmaya devam ediliyor. 127 milyar liralık fondan işçilere ayrılan pay devede kulak kalırken hükümetin birçok seçim yatırımı İşsizlik Fonu’ndan finanse edilmekte. Son olarak kamu bankalarına fondan 11 milyar lira aktarıldı.

► İŞ CİNAYETLERİNDE ARTIŞ: ‘Kaza değil cinayet’ dediğimiz iş cinayetlerinde yitirdiğimiz emekçi sayısı arttı. Sadece ekim ayında 177 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybederken bu rakam 2018 yılının ilk 10 ayında bin 640’a ulaştı. Yüz gün hedefinde sıralanan 3. Havalimanının inşaatında 30’dan fazla işçi öldü. Bu cinayetler soruşturulsun diyen ve insanca bir çalışma ortamı için eylem yapan işçiler darp edildi, gözaltına alındı, tutuklandı.

► YURTTAŞ BORÇ BATAĞINDA: Son 10 yılda gelir makası giderek açılırken, gelir dağılımı da iyice bozuldu. 2017 yılında en yüksek gelire sahip yüzde 20’nin toplam gelirden aldığı pay yüzde 48’e yükselirken, en düşük gelire sahip yüzde 20’nin aldığı pay sadece yüzde altı. Halkın yüzde 14’ü sürekli yoksulluk, yüzde 28’ii ciddi maddi yoksunluk yaşarken, yüzde 69’u da borçlu.

► EMEKLİ İKİNCİ İŞ PEŞİNDE: AKP hükümetinin seçim meydanlarında söz verdiği, ‘Bin liranın altında emekli aylığı almayan kalmayacak’ açıklamasını SGK’nin verileri yalanlamakta. Türkiye’de 127 bin 540 emekli 700 liranın, 2 milyon792 bin 758 emekli ise “en düşük” denilen bin 570 liranın altında emekli aylığı alıyor.

► BÜTÇEDEKİ KARA DELİKLER: Geçilmeyen köprüler, gidilmeyen hastaneler için sürekli vatandaşların vergileriyle oluşan bütçeden para aktarılıyor. ‘Cebinizden 5 kuruş çıkmayacak’ denilen ve dolar garantisiyle yapılan köprü, otoyol ve hastane giderleri için bütçede şimdiden 44,5 milyarlık bir kara delik oluştu.

► ÖZELLEŞTİRMENİN BEDELİ KAĞIT KRİZİ: SEKA’yı yok pahasına satmanın bedelini bu yüz günde hep beraber ödedik. Gazete sahipleri ve yayıncılar gazete ve kitap basacak kağıt bulmakta zorlanıyor. Başta kağıt birçok temel üründe Türkiye artık ithalatçı konuma geldi.

Şeker fabrikalarında son yapılan özelleştirmelerde 14 fabrikanın gerçek değerinin altında, yok pahasına satılmasının kamuya zararı 2 milyar 382 milyon lira oldu. Çiftçilerin ellerindeki şeker pancarları satılamadığı için çürüdü. Fabrikaların satışı sonucunda çalışan işçiler işsiz kaldı, zorla sürgün edildi ya da emekliliğe zorlandı.

► KRİZ AMELİYATHANEYE GİRDİ: Ekonomik kriz ve dövizdeki artış nedeniyle ameliyatlar yapılamaz hale geldi. Grip aşısından kanser ilaçlarına kadar birçok ilaç döviz kurları nedeniyle getirilememekte.

► KADININ NE ADI NE HAKKI VAR: Kadınların temel insan haklarına ve hak taleplerine yönelik hiçbir adım atılmazken, kadına yönelik şiddet hızla artmakta. 2017 yılında 409 kadının öldürüldüğü kayda geçirilirken, 2018 yılının ilk 10 ayında 363 kadın uğradığı şiddet sonucunda öldürüldü.

Kadın-erkek eşitliğine inanmadığını her fırsatta dile getiren AKP hükümetleri döneminde kadına yönelik şiddet son 14 yılda yüzde 392 arttı. Cinsel istismar 18 yaşın altına inmiş, on yılda yargıya yansıyan çocuk istismarı sayısı 4 kat artarak 153 bin 139’a çıktı.

► ÇOCUK EVLİLİKLERİ ARTTI: Türkiye’de her dört çocuktan biri yoksul. 2 milyonun üzerinde çocuk işçi var. Son beş yılda 319 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. 2017 yılında 120 bin 789 çocuk sanık olarak hakim karşısına çıktı. Eğitimde ve istihdamda olmayan gençlerin oranı OECD ve AB’nin tam 2 katı. Çocuk yaşta evliliklerde dünyada ilk 10’dayız. Son 10 yılda yaklaşık 500 bin kız çocuğu devletin izniyle evlendirildi.

► DEMOKRASİ ASKIDA: Türkiye demokrasi kalitesi açısından 41 ülke arasında son sırada. Basın özgür değil. Hukuk güvenliği askıda. Avukatların yüzde 76’sı adil yargılanmanın olmadığını, yüzde 83’ü yargıçların tarafsız olmadığını belirtiyor. Uyuşturucu baronları iktidar partisinin milletvekilinin yargıya baskısıyla özgür kalırken, milletvekilleri, siyasetçiler, gazeteciler, sivil toplum yöneticileri, hukukçular, akademisyenler, öğrenciler, işçiler haksız hukuksuz zindanlarda bekletiliyor. 144 gazeteci, 31 havalimanı işçisi, 70 bin öğrenci cezaevinde.

700 haftadır kayıp yakınlarını arayan Cumartesi Anneleri’nin İstiklal Caddesi’ndeki barışçı protestosu 100 gün içinde yasaklandı.

► YURTDIŞINA KAÇIŞ: 100 gün planındaki hedeflerden biri Bilim İnsanlarımızın Yurda Dönüş Seferberliği idi. Ama Türkiye’de tam aksi yaşanıyor. Artan otoriterleşmeden, demokrasi ve hukuk devletinde yaşanan geri gidişten ve ekonomik krizlerden endişe duyan gençler çareyi yurt dışına göç etmekte arıyor.

tek-adam-rejiminin-100-gunu-530336-1.