Boşandığı erkek tarafından katledilen Hülya Alkan’ın ailesi, katilin en ağır cezayı almasını istiyor. Anne Alkan, kızlarının evlendiği günden beri şiddete uğradığını belirterek “Uzaklaştırma kararı bile vardı, koruyamadılar. Tek çocuğumdu benim Hülya, tek kanadımdı, tek fidanımdı yok ettiler” diye gözyaşı döktü.

"Tek fidanımı benden aldılar"
Katledilen Hülya Alkan

Sibel BAHÇETEPE

Manisa’da, boşandığı Ali Alkan adlı erkek tarafından sokak ortasında vurularak öldürülen 3 çocuk annesi 41 yaşındaki Hülya Alkan’ın ailesi yetkililere tepkili. Kızlarının evlendiği ilk günden beri Ali Alkan’ın Hülya Alkan’a evliliğinin ilk gününden beri şiddet uyguladığını, 2 uzaklaştırma kararı vardı, şiddetten 1 ay cezaevinde kaldığını anımsatan aile “Yetkililer kızımı koruyamadı. Hülya tek çocuğumuzdu onu da elimizden aldılar. Katilin en ağır cezayı almasını istiyoruz” dedi.

Manisa Şehzadeler ilçesinde 17 Kasım Perşembe sabahı yaşanan olayda Ali Alkan, 6 ay önce boşandığı Hülya Alkan’a sokak ortasında pompalı tüfekle ateş etti. Göğsünden vurulan Alkan, yaşamını yitirdi. Ali Alkan, daha sonra aynı tüfekle kendini vurdu. Ali Alkan’ın tedavisi yoğun bakımda sürüyor.

ADALET YERİNİ BULSUN

Hülya Alkan’ın annesi Ömran Alkan, kızının evlendiği günden beri şiddete maruz kaldığını belirterek “Bu adam eşimin ağabeyinin oğluydu, biz evlenmesini istememiştik. Evlendiği ilk günden beri şiddet vardı. İlk çocukta bu nedenle erken doğmuştu. Sonra zaten hep şiddet devam etmiş. Kızım biz üzülmeyelim diye söylemiyormuş” dedi. Sonrasında şiddetin artarak sürdüğünü anlatan anne Alkan “Canına tak ettiği zaman anlatmaya başladı. Tek çocuğumdu benim Hülya, tek kanadımdı, tek fidanımdı yok ettiler” diye gözyaşı döktü. Anne Alkan şöyle devam etti:

“Kızım daha önce köyde yaşıyorlardı. Sonra üç çocuğunun okulu için şehre taşındı. Şiddetin boyutu o kadar artmış ki artık dayanılmaz hal almıştı. Şiddet nedeniyle çok kez karakola gidip şikâyetçi oldu. Bir kez boşanmıştı, ikinci şans verip barıştı ama o olmadı, daha da kötüye gitti. Daha önce adam vurmaktan cezaevine girmiş bu kişi, kızıma şiddetten de cezaevine girmişti. Hülya’yı öldürmeden önce bu kişi 1 ay kalmıştı. Uzaklaştırma kararları da vardı. Kızım işe gidip gelirken hep takip etmiş, tehdit etmiş, uzaklaştırma kararını kaldırmasını istemiş. Çocukları babalarını istemiyordu. 11, 15, 17 yaşında üç çocuğu vardı kızımın. Devlet var mı? Kızım o kadar şikâyetçi oldu koruyamadılar. Devlet olsaydı benim kızım öldü, toprak oldu, hiç bize bir destek verilmedi. Ben şuan kiradayım, üç çocukla ortada kaldık, bize bir el uzatan bile yok, perişanız. Bu adamın en ağır cezayı çekmesini istiyorum, adalet varsa adalet yerini bulsun isterim, ömür boyu cezaevinden çıkmamasını istiyorum.”

KADINLAR KORUNMUYOR

Baba Baki Alkan ise torunlarının da sürekli şiddete maruz kaldığını anlatarak “Kızım 5-6 kez karakola gidip şikâyetçi oldu. 2 kez uzaklaştırma kararı verildi ama hiçbirine uymadı. Kızım biz üzülmeyelim diye hep susmuş” dedi. Öldürülmeden bir gün önce kızı ile konuştuğunu söyleyen baba Alkan, şöyle devam etti: “Bir gün önce aradım ‘baba sen kafana takma, sen rahat uyu, biz onu görmüyoruz’ dedi. Oysa her gün tehdit ediyormuş, her gün durağa geliyormuş. Bir kızımdı o benim, onu da bizden aldılar. Gencecik hayatından kopardılar. 20 yaşında saçları beyazlamıştı kızımın. Ölmekten korkuyordu. Kimse korumadı kızımı, 3 çocuk geride kaldı, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Ülkede kadınlar korunamıyor" diye konuştu. Ailenin avukat Yalçın Arcak ise "Ciddi geçimsizlik var ama asıl sorun çok fazla şiddete maruz kalması. Katilin öldürme eyleminden hemen önce sosyal medya paylaşımları var, yani aslında bu elim hadise ‘geliyorum’ demiş. Tehditlerine de devam etmiş, üç çocuk ortada perişan durumda” diye konuştu.

CİNAYETLER POLİTİKTİR

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin gönüllü avukatı Pınar Kına ise kadın cinayetlerinin politik olduğunu belirterek “Devlet eliyle korunamayan bir devlette kadınlar ve çocuklar ölmeye tacize uğramaya ne yazık ki devam edecektir” diye konuştu.