Cizre’de üç yıl önce sokağa çıkma yasağı ilan edildi, operasyon başladı. Günün 24 saatini kapsayan yasak 3 ay boyunca sürdü.

İlçenin Cudi ve Sur mahallelerinde, sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından, büyük çoğunluğu üç binanın enkazından ve civardaki evlerden ve sokaklardan olmak üzere 25’i çocuk toplam 177 cenaze çıkarıldı. Hayatını kaybedenlerden 103 kişinin kimliği tespit edilirken 74 kişi kimliği teşhis edilmeden defnedildi. Toplam ölü sayısı 189’du.
Cizrelilerin avukatları üç yıldır hukuk mücadelesi veriyor, ölümlerin faillerinin cezalandırılması, olayın gerçeğinin kamuoyuna anlatılması için.

189 ölümle ilgili tek bir dava açılmadı, Cizre’de o dönem yaşananlarla ilgili dava açılan ise tek bir polis oldu: Avukat Filiz Ölmez’e yol kontrolü sırasında saldırıp yaraladığı gerekçesiyle.

Ama davadaki en yüksek cezayı, o polise kimlik gösterirken hakaret ettiği ileri sürülen avukat aldı.

Avukat Filiz Ölmez, 2 Mart 2016’da, sabah 07.30’da Cizre’de operasyon sonrası yıkılan evleri tespit etmek üzere fotoğraf çekiyordu.

Gerisini polis H.A. ifadesinde şöyle anlattı: Ölmez’in “sırt çantası olduğu için” yanına yaklaşıp kimlik sorduğunu, kendisine hakaret edince de kaçmasını engellemek için sertçe kolundan tuttuğunu…

Filiz Ölmez’e göreyse olay şöyle gerçekleşti: “Sabahın yedi buçuğunda sanıkla karşılaştım, tek başıma elinde silah olan bir kolluk görevlisine hukukçu kimliğimle ve fiziken benden çok fazla iri yapıda olan birine karşı bu şekilde sözler sarfetmem hayatın olağan akışına aykırıdır, beni zorla polis aracına sokmaya çalışırken yüksek sesle adımı söyledim, başıma bir şey gelirse insanlar benim kim olduğunu bilsinler diye… Sanık beni iki kolumdan bir anda sürükledi, hızla arabanın içine attı, üzerime çullandı, boğazımı iki eliyle sıktı, küfürler etti. Hem bedenen hem ruhen yaralandım, olayın psikolojik etkisi daha ağır bastı, bir yıl psikolojik ilaç tedavisi gördüm…”

Filiz Ölmez hakaret ve tehditten, polise de “kasten yaralama” suçundan Cizre 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Dava 22 Kasım 2018’de sonuçlandı.

Avukat Filiz Ölmez’e hakaret suçundan 6 bin, tehdit suçundan 3 bin TL para cezası verildi. Toplam 9 bin liralık ceza ertelenmedi.

Mahkeme, sanık polis H.A.’nın “kasten yaralama suçunu işlediğine” hükmetti. Bu sebeple verilen 3 bin liralık adli para cezası ise ertelendi. Suçu sabit görülen bir polis, fiilen ceza almadan “kurtuldu”.

Filiz Ölmez, cezayla ilgili istinaf mahkemesine başvurdu, aleyhine hiçbir delil olmamasına rağmen, fiziki yaralama suçuna karşılık tehdit ve hakaretten cezalandırılmasının tek sebebinin, sanık polisin şikayeti olduğunu söyledi.

Ayrıca, zırhlı araçlarla dolu sokakta tek bir kamera kaydı dahi “bulunamamıştı”.

Zaten soruşturmayı da sanık polisin mesai arkadaşları ve bizzat kendisi yürütmüş, savcıya “olayla ilgili tanık ve kamera kaydı bulamadıklarını” iletmişlerdi. Mahkemede dinlenenler de sanık polisin, polis arkadaşlarıydı.

Neticede üç aylık operasyonun ve 189 ölümün “tek suçlusu” olayı belgelemeye çalışırken darp edilen avukat oldu.