Tekin Yayınevi'nden 'Acil Demokrasi' paneli
Tekin Yayınevi ile Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) birlikteliğinde Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi'nde 'Acil Demokrasi' paneli düzenlenecek. Panelde, BirGün yazarı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Ercan Karakaş, CHP Genel Başkan Yardımcısı Doç Dr. Yunus Emre ve Dr. Kerem Kılıçdaroğlu'nnun eylül ayında okurlarla buluşan yeni kitaplarının tanıtımı yapılacak.
Şişli Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenecek panel, 27 Eylül Cuma akşamı saat 19.30’da Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde yapılacak. Gazeteci, yazar Özlem Gürses'in moderatörlüğünü yapacağı panelin konuşmacıları Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Ercan Karakaş, Doç. Dr. Yunus Emre ve Dr. Kerem Kılıçdaroğlu olacak.
Tekin Yayınevi'nden yapılan açıklamada, "Yayınevimiz, yazarları Prof. İbrahim Kaboğlu, Ercan Karakaş, Doç. Dr. Yunus Emre ve Dr. Kerem Kılıçdaroğlu’nun eylül ayında okurla buluşan yeni kitaplarının tanıtımını, Sosyal Demokrasi Vakfı’yla (SODEV) birlikte düzenleyeceği “ACİL DEMOKRASİ” paneliyle gerçekleştirecektir." ifadeleri kullanıldı.
Yayınevimiz, İbrahim Kaboğlu, Ercan Karakaş, Yunus Emre ve Kerem Kılıçdaroğlu'nun yeni kitaplarının tanıtımını, SODEV'le birlikte düzenleyeceği ACİL DEMOKRASİ paneliyle gerçekleştirecektir.
— Tekin Yayınevi (@TekinYayinevi) September 25, 2019
Özlem Gürses'in modere edeceği etkinlik 27 Eylül Cuma, 19.30'da, Nazım Hikmet Kültür'de... pic.twitter.com/z0eXRAqX4k
Tanıtılacak kitaplar şu şekilde:
Kürt Sorunu – Sosyal Demokrat Yaklaşımlar- Ercan KARAKAŞ
Ülkemizin temel sorunlarının başında gelen Kürt sorunu yıllardır çözüm bekliyor. AKP 17 yıldır iktidarda. “İleri demokrasi” vaadiyle iş başına geldi ve “Kürt meselesi bizim meselemizdir” dedikten sonra sorunları daha da ağırlaştırdı. Parlamenter demokrasi yerine, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adıyla -dünyada eşi benzeri olmayan- baskıcı bir tek adam rejimi kuruldu. Bu sistemle birlikte ifade, eleştiri, basın, gösteri, örgütlenme özgürlükleri yok edildi. Erkler ayrılığının ortadan kaldırılmasıyla, hukuk devleti de göstermelik hale geldi. Bu ortamda Kürt sorunu dahil temel sorunlar daha da ağırlaşırken, siyasal iktidar sorunları yok sayıyor. Kürt sorunu, bir demokrasi ve eşit yurttaşlık sorunu olduğu için; özgürlükleri, demokrasiyi, halk iradesini yok sayarak çözülemez. Çözüm; insan haklarına dayalı, özgürlükçü, çoğulcu bir demokrasi ile mümkün hale gelecektir. 31 Mart 2019 Yerel Seçim sonuçları o günlerin çok uzakta olmadığını gösterdi. Kürt sorununun demokrasi, barış ve güven ortamında çözülmesine CHP’nin yıllardır yaptığı çalışmaların yol göstereceğine inanıyoruz.
Anayasasızlaştırma ve Demokrasi Umudu- Prof. İbrahim Ö. KABOĞLU
“Biz seçimleri kazanamayız, çünkü onlar çoğunlukta.”
“Biz seçimi kazanamayız, çünkü onlar sandıkta hile yapar.”
“Biz seçimi kazansak da, onlar iktidarı bize vermez.”
Son yıllarda Türkiye’nin her tarafında verdiğim konferanslar, katıldığım toplantılar ve yaptığım söyleşiler sırasında izleyicilerin soru ve sorgulamaları,genellikle bu üçlüde toplanıyordu. Bunun anlamı şu: Ben, demokrasi ve hukuk umudunu vurguladıkça, yukarıdaki sözler, siyasal iktidarın seçimler yoluyla el değiştirmesi (siyasal münavebe) konusundaki umutsuzluğu, karamsarlığı ve bıkkınlığı ifade ediyorlardı. Onların soru ve itirazlarını, “hukuk yoluyla demokrasi” kavramı bağlamında yaptığım açıklamalar ile karşılayarak, hukuk ve demokrasi umudunu pekiştirmeye çalışıyordum. 31 Mart 2019 yerel seçimleri ve ardından gelen 6 Mayıs YSK kararı beni değil beni izleyen ve ilgi ile dinleyen yurttaşları haklı çıkardı: “Biz seçimi kazansak da, o (onlar) iktidarı vermez.” Tekrarlanan İstanbul 23 Haziran seçim sonuçları ise bütün Türkiye’de demokrasi umudunu yeşertti. On yedi yıldır devleti tek başına yöneten AKP, “sandık yoluyla iktidarı bırakmaz” şeklindeki kanaatin yaygınlaşmaya başladığı bir sırada, seçim sonuçlarına “katlanmak zorunda” kaldı.
KÖKLER-CHP, devamlılık ve değişim- Doç. Dr. Yunus EMRE
Ulusal bağımsızlığı kazandıran, modern Türkiye’yi yaratan, ülkemizi demokrasiyle tanıştıran bir parti CHP. Her biri küresel ölçekte anlamlı, büyük başarılara imza atmış bir parti. CHP’nin “kökleri” bu başarılardır. Milli Mücadele’dir, bağımsızlıktır, bilim ve eğitim reformudur, kadın-erkek eşitliğidir, demokrasidir, sosyal adalettir. CHP’nin kökleri Türkiye’nin temelleridir. Bu köklerin verdiği ilhamla bugün küresel ölçekte yeni bir başarıyı yakalayacağız. Türkiye, bütün dünyada otoriterleşmenin yükseldiği bir ortamda, CHP öncülüğünde bir demokratik dalganın yükselişini ortaya koydu ve son yerel seçimlerde otoriter yönetime dersini verdi. Şimdi sıra bu yönetimi yaklaşan seçimlerde değiştirmekte. Bu başarı da yine dünyada eşi benzeri olmayan bir büyük değişim olacak. CHP bu gücü köklerinden alıyor. Yapılmamışı yapmak, başarılamayanı başarmak CHP’nin köklerinde var. CHP’nin kökleri Türkiye’nin temelleridir. Kökler buradadır. Kökler yüzyıl geçse de yerli yerinde duruyor. Hem ağacı hem de toprağı kökler tutuyor.
Gelişmekte Olan Demokrasilerde Siyasi Partiler ve Parti Stratejileri- Dr. Kerem KILIÇDAROĞLU
Gelişmekte olan bir ülkenin sosyoekonomik koşulları seçmenlerin tercihlerini belirleyebilir. Dar gelirli seçmenler, destek alacağı seçmen kitlesine ayrıcalıklı hizmet veren klientalist partilere oy verme eğilimde olabilirler. Çünkü ekonomik koşulları nedeniyle parti politikalarının gerçekleşmesini bekleyecek zamanları yoktur; elde etmesi daha kolay olduğu için yardımları kabul ve hatta talep ederler.
Kişisel ihtiyaçlarının karşılanması karşılığında bunu sağlayan partiye oy verme davranışı gösteren seçmenle bir alışveriş ilişkisi içinde bulunan partilerle, ülke çıkarlarını öne alan siyasi partilerin geliştirdikleri stratejiler de seçmenlerin sosyoekonomik durumlarına göre değişiklik gösterebilir. Kerem Kılıçdaroğlu, Gelişmekte Olan Demokrasilerde Siyasi Partiler ve Parti Stratejileri’nde, seçmen davranışlarının parti stratejileri, parti programlarının farklı seçmen grupları üzerindeki etkilerini inceliyor, elde ettiği verileri alan çalışmasıyla bütünleştirerek kapsamlı bir araştırmaya imza atıyor.
