Haber kanalı TELE 1, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin hakkında “görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda kamu davası açılması talep edildi.

TELE 1'den RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin hakkında suç duyurusu

Sık sık RTÜK tarafından cezalandırılan Tele 1, suç duyurusunda bulundu. Avukat Şahin Mengü başkanlığındaki avukat heyetince yapılan suç duyurusunda, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in “görevini kötüye kullandığı” iddia edildi.

Suç duyurusu dilekçesinde “Tüm davranışları bir bütün olarak değerlendirildiğinde Kurul Başkanının 6112 sayılı Kanun madde 34’te öngörüldüğü biçimde görevini sürdürmediği görülmektedir. Tarafsız ve bağımsız olması gereken bir Kurul, şüphelinin yönetim tercihleri sebebiyle tarafsız ve bağımsız olma özelliğini yitirmiştir” denildi.

Dilekçede RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in, TELE 1 hedef aldığı sosyal medya paylaşımları da yer aldı. TELE 1'in RTÜK Başkanı Şahin hakkındaki suç duyurusunda şu değerlendirmeler yapıldı:

“Şüpheli Ebubekir Şahin, RTÜK Başkanı olarak görev yapmaktadır. Şüpheli kimi zaman kanundan aldığı yetkiyi verilen amaç dışında kullanmış, kimi zaman ise kanunda yer almayan bir kısım yetkileri kullanarak TCK madde 257’de yer alan görevi kötüye kullanma suçunu işlemiştir.

6112 sayılı Kanunda Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, 'yayın hizmetleri sektörünü denetlemek amacıyla, idari ve mali özerkliğe sahip, tarafsız bir kamu tüzel kişiliği' olarak tanımlanmıştır. Yine Kanunun 34. maddesinin 2. fıkrasında Kurulun, bağımsız olduğuna vurgu yapılmaktadır.

RTÜK Başkanı’nın görev ve yetkileri ise 6112 sayılı Kanun madde 36/3’te sayılmıştır. Kurul Başkanı, kanunda sayılan yetkileri tarafsız ve bağımsızlık ilkelerine riayet ederek uygulamak zorundadır. Ayrıca Kurul Başkanı’nın tüm yayın kuruluşlarına eşit mesafede olması ve ön yargıdan uzak hareket etmesi gerekir. Bu esasen tarafsızlık ilkesinin bir gereğidir.

"KURULLARA EŞİT MESAFEDE OLMASI GEREKİR"

Aynı zamanda Kurul Başkanı, herhangi bir siyasi görüş doğrultusunda karar veremez. Her ne kadar bir siyasi parti kontenjanından seçim yapılmış olsa da tüm Kurul üyeleri, 6112 sayılı Kanunda yer alan bağımsızlık ilkesi gereği herhangi bir kişi veya kurumdan talimat alamaz. Düzenleyici üst kurul üyelerinin denetim yapılan kuruluşlara karşı eşit mesafede olması gerekir.

"KURUMUN SİTESİNDEN YAPILABİLECEK DUYURUYU GECE YARISI PAYLAŞTI"

Şüpheli Ebubekir Şahin, kişisel Twitter hesabından 26.06.2020 tarihinde yaptığı paylaşım ile müvekkilin Tele1 televizyonunda söylediği sözler sebebiyle inceleme başlatıldığını belirtmiştir. RTÜK Başkanı olarak yapılan her inceleme ve soruşturma elbette ki başkanın kişisel Twitter hesabından duyurulmamaktadır. Kurumun internet sitesi aracılığıyla yapılabilecek bir duyuruyu şüpheli, gece yarısı 02.13’te paylaşmıştır. Bu durum verilen yetkinin herkese eşit standartlarda uygulanmadığının göstergesidir. RTÜK Başkanı olan şüpheli bu paylaşımıyla müvekkilin yayında söylediği sözlere karşı ön yargılı olduğunu itiraf etmiştir.

"TELE 1 İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİ VE OYUNU KAMUOYU ÖNÜNDE DİLE GETİRDİ"

Yine şüpheli, 23.03.2020 tarihinde attığı bir tweet’te 'Can Ataklı’nın ayrımcılık içeren ifadelerini kabul edemeyiz. Bu nedenle 6112 sayılı yasaya göre TELE 1 hakkında inceleme başlattık. Başkan olarak tavrım, ilk Üst Kurul toplantısında gündeme alınması ve en üst limitten ceza verilmesidir' ifadelerini kullanmıştır. Herhangi bir başka televizyon kuruluşu hakkında özel olarak tweet açarak görüş açıklamayan RTÜK Başkanı, müvekkilin genel yayın yönetmeni olduğu kanal ile ilgili görüşlerini ve Üst Kurul'da kullandığı oyu her seferinde kamuoyu önünde dile getirmiştir.

“HEM İHSAS-I REY’DE BULUNDU HEM DE KURUL ÜYELERİNİ BASKI ALTINA ALDI”

Can Ataklı’nın Tele1 televizyonunda yaptığı konuşmanın herhangi bir idari müeyyideyi gerektirip gerektirmediğine Üst Kurul karar verecektir. Şüphesiz ise Kurul Başkanı olarak görüşlerini açıklayarak hem ihsas-ı reyde bulunmuş hem de diğer Kurul üyelerini baskı altına almıştır. İdari müeyyide uygulama yetkisi verilmiş düzenleyici bir üst kurul üyesinin gerekli raporlar düzenlenmeden vakanın içeriğiyle ilgili bilgi sahibi olmadan görüşünü açıklaması görevin verdiği yetkileri kötüye kullanmaktır. Bir yargıcın görülmekte olan soruşturmayla alakalı şüphelilerin mutlak cezalandırılması yönündeki görüşünü açıklamasıyla şüpheli Ebubekir Şahin’in 23.03.2020 tarihli tweet’i aynı neticeye yol açmaktadır.

İLHAN TAŞÇI HATIRLATMASI

Üstelik 11.08.2021 tarihinde yapılan Kurul toplantısı sırasında şüpheli RTÜK Başkanı, Kurul üyesi İlhan Taşçı’nın Twitter’daki açıklamaları sebebiyle Kurul toplantısından çıkarılmasını teklif etmiştir. Bu teklif üzerinde Kurul üyelerinin oyçokluğuyla İlhan Taşçı, 11.08.2021 tarihli toplantıdan çıkarılmıştır. İlhan Taşçı’nın sadece 11.08.2021 tarihli toplantıda görüşülecek hususları Twitter üzerinden paylaşması toplantıdan çıkarılmasına gerekçe gösterilse de bu iddia isabetli olmayıp şüpheli Ebubekir Şahin’in önceki davranışlarıyla çelişki arz etmektedir. Toplantı gündeminin kamuoyuyla paylaşılması ihsas-ı rey olarak yorumlanamaz. Buna rağmen Kurul Başkanı olarak çalıştığı süre boyunca toplantılardan evvel görüşlerini açıklamaktan çekinmeyen şüpheli, bir başka Kurul üyesinin görüşlerini açıklamamasına rağmen toplantıdan çıkarılmasına sebep olmuştur.

KAMU DAVASI AÇILMASI TALEBİ

Şüphelinin tüm davranışları bir bütün olarak değerlendirildiğinde Kurul Başkanının 6112 sayılı Kanun madde 34’te öngörüldüğü biçimde görevini sürdürmediği görülmektedir. Tarafsız ve bağımsız olması gereken bir Kurul, şüphelinin yönetim tercihleri sebebiyle tarafsız ve bağımsız olma özelliğini yitirmiştir. TCK madde 257 uyarınca görevinin gereklerini aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına ya da kişilere haksız menfaat sağlayan kamu görevlisi cezalandırılır. Şüphelinin bir Kurul üyesinin toplantıdan çıkarılmasını teklif etmesi ve bu yönde oy kullanması açık bir biçimde Kurul üyesinin mağduriyetine sebep olmuştur. Ayrıca bağımsız ve tarafsız olması gereken düzenleyici üst kuruluş, şüphelinin davranışları sebebiyle basın özgürlüğünün sağlama görevini yitirmiştir. Halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikteki kararlar sebebiyle kamunun zararı söz konusudur. Yukarıda izah edilen hususlar dikkate alınarak şüpheli hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak hakkında kamu davası açılmasını saygılarımla talep ederim.”

(ANKA)